Her dostu rahmetle anmak için bu köşemde yazmak istiyorum fakat dostlar ardı ardına gitti... Evvela Mustafa Necati Bursalı, sonra Ergun Göze ve şimdi de İbrahim Canan... Hepsi peş peşe gitti...Azrail'e yetişemiyorum ki hepsiyle ilgili yazı yazayım...
Ömrü biten, eceli gelen gidiyor. Sanki yeryüzü bir kalbur olmuş, dostları eliyor.
İbrahim Canan ve Ergun Göze gibi insanları tasvir etmek çok kolay: Onlar şuurlu birer Müslüman'dı.
İbrahim Canan... O muhterem, muhaddisti. Kütüb-ü Sitte'yi tercüme etti. Değil ki Kütüb-ü Sitte'yi okumak, fihristini okumak bile başlı başına bir ilimdir.
Şimdi onun mezarında, yani o toprak yığınında koskoca bir kütüphane yatıyor.
Gidenlerin yeri doldurulamaz derler amma, ben buna inanmıyorum. Çünkü sevk-i İlahi, bir zamanların küçücük çocuğunu en büyük alim seviyesine çıkarabilir. İslamiyet kıyamete kadar devam edeceğine göre hicri her asırda bir müceddit geleceği gibi, sık sık da İslam alimi gelecektir.
Ezanlar okunuyor...
Bu yazıyı yazarken, okunan ezanın hemen arkasından muhterem hocam İbrahim Canan toprağa verilecek...
Her ayet çok mübarektir amma "Biz insanı topraktan yarattık" (Hacc, 5) ayetine ayrıca hayranım... Çünkü ilim ispat etti ki, insanın yapısında 16 element vardır. Bu 16 element aynen toprakta vardır. Böylece ölen insan hem bedenen hem ruhen geldiği yere gidiyor... "İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn... Şüphesiz biz Allah'tan geldik ve şüphesiz dönüşümüz O'nadır." (Bakara, 156)
Bir başka âlem var ki, petekten çıkan arı, uçarak yüzlerce metre gidiyor. Çiçeği eliyle koymuş gibi buluyor ve alınması gereken kısımları alıp bal yapıyor...
Bir başka âlem var ki, rüyalarda ayaksız gezip, elsiz işler yapıyoruz. Gözlerimizi açmadan görüyoruz, kısa bir zamanda uzun bir hayat yaşıyoruz...
Bir başka âlem var ki, yağan kar tanelerinde dantel gibi şekiller görülüyor.
Bir başka âlem var ki, anne karnında nur topu gibi bir çocuk hazırlanıyor ve dünyaya gönderiliyor.
Bütün bunlar gösteriyor ki, ahiretin varlığına inanmayan, cehaletini ilan etmiş olur...
Hiçbir şey başı boş değil!.. Sayılı nefes, sayılı lokma...
Ey insan! Kendi hayatını seyrettiğin zaman yüzünün kızarmasını istemiyorsan ahirette seni utandırmayacak bir hayat yaşa...
Ey insan! Kendi hayatını seyrettiğinde başını önüne eğmek istemiyorsan seyredebileceğin bir hayat yaşa...
Allah, Rahman ve Rahim'dir. O'nun rahmeti her şeye yeter. Biz de O'na sığınıyoruz...
İbrahim Canan, bir ummandır. Biz o ummandan bir damla su aldık. O ummanı anlatamayacağım için, Allah bütün Müslümanlara rahmet etsin deyip, burada susuyorum...
Zaman