Yeter, Atatürk’ü korumayın artık!

AB İlerleme Raporu’nda, Atatürk’ü Koruma Kanunu’nun düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlamada sıkça kullanıldığı uyarısı yer aldı

AB İlerleme Raporu’nda, Atatürk’ü Koruma Kanunu’nun düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlamada sıkça kullanıldığı uyarısı yer aldı.

AB Komisyonu’nun dün yayımladığı 2011 İlerleme Raporu’nda Türk Silahlı Kuvvetleri üzerindeki sivil denetim konusunda “iyi ilerleme kaydedildiği” vurgulandı. Ancak basın ve ifade özgürlüğü konusunda eksiklikler bulunduğu belirtildi.

Raporda TSK üzerinde sivil denetim şu ifadelerle övüldü: “Genel olarak güvenlik güçleri üzerindeki sivil denetim prensibinin güçlendirilmesinde iyi ilerleme sağlandı. Ağustos 2011 YAŞ toplantısı, silahlı kuvvetler üzerinde daha güçlü sivil denetim yönünde atılmış bir adımdır. Askeri harcamalar üzerinde sivil gözetim güçlendirildi ve Milli Güvenlik Stratejisi gözden geçirildi. Buna ilaveten YAŞ kararları sivil yargının incelemesine açıldı.”

Önemli eksikler var

Raporda TSK’nın sivil denetim kapsamına alınması konusunda Türkiye’ye eşletiriler de yöneltildi. Eleştirilen başlıklar şöyle: “İçişleri ve Milli Savunma bakanlıklarının jandarma üzerindeki yetkisi sınırlı. Askeri yargının yapısı ve görev alanı gözden geçirilmedi. YAŞ kararları yargı denetimine yeterince açılmadı. Orduya siyasete müdahale alanı bırakan TSK İç Hizmet Kanunu değiştirilmedi. Genelkurmay Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmadı. Orta öğrenimde milli güvenlik dersleri subaylar tarafından veriliyor. TSK medya kuruluşlarına seçici akreditasyon uygulamasını sürdürüyor.”

Yeni anayasada geniş katılım

12 Eylül referandumuyla kabul edilen anayasa paketi de yargıda standartları yükselttiği belirtilerek övüldü. Raporda yeni anayasa dair de şu çağrı yapıldı: “Yeni anayasa, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve azınlık haklarına saygıyı güvence altına alan kurumların istikrarını güçlendirecek ve aralarında Kürt meselesinin de bulunduğu köklü sorunların çözülmesini sağlayacaktır.

Basın özgürlüğü ve Atatürk

Raporda gazetecilerin hapse atılmasının ve Ergenekon soruşturmasının kapsamında yayımlanmamış bir kitap taslağına el konulmasının endişe verici olduğu belirtilerek "Türkiye'de ceza yasaları ifade özgürlüğü orantısız şekilde kısıtlamaya açık. Basın kanunu ve Atatürk'ü koruma kanunu da ifade özgürlüğünü kısıtlamada kullanılıyor" ifadeleri kullanıldı. TCK'nın 125, 214, 215, 216, 220, 226, 285, 288, 314, ve 318'inci maddeleriyle Terörle mücadele Kanunu'nun 6'ıncı ve 7'nci maddelerinin değiştirilmesi talep edildi. Basına yüksek para cezaları da eleştirildi.
 

Taraf

Sosyal - Medya Haberleri