Kendisinin de yoksulluk çektiğini ifade eden Oğuz, "Açlık gördüm. Olmadık yerlerde yatıp, kalktım. O yüzden yoksulun halini bilirim. Gönlüm haftanın her günü bu insanlara yemek vermek ister. Ama şimdilik Cuma günü öğlen yemeklerini veriyorum." diyor.
7 çocuk babası Şeyhmus Usta, her Cuma günü ortalama 350–400 yoksulun karnını doyuruyor. Yemek için gelen yediden yetmişe çocuk, kadın, genç ve yaşlı insanlar lokantanın önünde metrelerce uzunlukta kuyruk oluşturuyor. Çalışanlar tarafından üç çeşit yemeği sefer taslarında alan vatandaşlar cadde üzerindeki işletmenin masalarında ağırlanıyor. Yer bulamayanlar ise yerde oturarak bu görevi görüyor. Adana'nın tanınmış kebapçılarından Şeyhmus Usta'nın bu örnek davranışının ilginç bir öyküsü var. Mardin'de dar gelirli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen hayırsever kebapçı geçinmek için yapmadığı iş kalmamış. İstanbul Eminönü'da balıkçıların yanında su ve simit satıp, yerlerde yatmış; kimi zaman kar ve yağmur altında kalmış. Aç kaldığı günler olmuş. Bu güç koşullarla mücadele ederken, Adana'da bir zamanlar yayın olan seyyar tablada kebapçılığa başlayan Oğuz, 14 yıl önce Cemal Gürsel Caddesi'ndeki işyerini satın alarak, meslekte ilerler. Geçmişte yaşadığı sıkıntıları unutmayan Şeyhmus Usta, 2000 yılından buyana her hafta Cuma günü ihtiyaç sahibi vatandaşlara ücretsiz yemek dağıtıyor. Reklamı sevmeyen ve bugüne kadar gazetecilerin haber talebini çoğu kez ret eden Oğuz, bu işi Allah rızası ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (SAV) sevgisi için yaptığını vurguluyor. Kendisinin de bugünlere gelene kadar çok garibanlık çektiğini dile getiren Şeyhmus Usta, "Hayata tutunmak için su, simit, sakız sattım. Açlık gördüm. Olmadık yerlerde yatıp, kalktım. O yüzden yoksulun halini bilirim. Bazı şeyler yaşanmadan bilinmez. Gönlüm haftanın her günü bu insanlara yemek vermek ister. Ama şimdi Cuma günü öğlen yemeklerini veriyorum."diyor.
"VERMEKLE FAKİR OLUNMAZ"
Sıraya giren vatandaşların başından ayrılmayan ve yemek kazanlarında personelini koordine eden hayırsever kebapçı, vermekle insanın fakir olmayacağını ifade ediyor. Kendi durumundaki başka lokantacıların da haftanın diğer günlerinde bu şekilde fakirlere yemek dağıtmasını isteyen Şeyhmus Usta, "O zaman aç kalanımız olmaz. Bizim buraya sokakta kâğıt toplayan çocuklardan, dilenci kadınlara evine ekmek götüremeyen babaya kadar her türlü insan geliyor. Allah garibana yardım edene yardım ediyor. Bir verirsin on alırsın."şeklinde konuşuyor.
Hayır için yaptığı bu işin haberle 'reklamını yapıyor' şeklinde anlaşılmasından endişe ettiğini hatırlatan Şeyhmus Usta, Canab–ı Hak'kın olmayana vermesini diliyor ve ekliyor: "Herşey boş. Yapacağımız iyiliklerin bir anlamı var. Burada karnı doyan insanların yüzü güldüğünde veya bir dua ettiğinde bende mutlu oluyorum."
Kebapçı Şeyhmus'un Cuma yemeklerinin daimi müşterilerinden biri sokakta kağıt toplayarak geçimini sağlayan 28 yaşındaki Sadık Babayiğit. Yol kenarına kağıt arabasını park eden Babayiğit, böyle bir yardımdan dolayı Oğuz'a teşekkür ediyor. Babayiğit, bu şekildeki hayırseverlerin sayısının artmasını istiyor. 5 çocuk babası 65 yaşındaki Erdoğan Şavil de verilen ücretsiz yemekten dolayı hoşnutluğunu belirtiyor.
Cihan