Yolların ve yolcuların kadim dostları hanlar, köprüler

Anadolu'da yüzyıllardır ayakta duran köprü, kervansaray ve hanlar bugün işlevlerini yitirseler de mimarileriyle tarihi önemlerini koruyor.

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, Türkiye'nin farklı noktalarında varlıklarını sürdüren han, kervansaray ve köprüler inşa edildikleri döneme ait izleri günümüze taşıyor. 

Roma, Selçuklu ve Osmanlı gibi farklı dönemlere ait bu yapılar, üzerinden geçen ya da orada konaklayanların hatıralarını da yaşatmaları açısından tarihin tanıkları olarak da görülüyor.

Köprüler tarih boyunca su ya da vadi gibi engellerle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayarak ticaretin gelişmesi veya kültürlerin yayılmasında önemli rol oynadı. 

Kervanların ticaret yolları üzerinde kurulan ve her türlü ihtiyacın ücretsiz karşılandığı konaklama yeri olan kervansaraylar da Türklerin ticarete verdiği önemi, konukseverliğini ve sosyal devlet anlayışını simgeliyor. 

Genellikle uzun yollar arasında, kentlerde, kasabalarda yapılan konaklama amaçlı hanlar ise bugün genellikle çarşı olarak kullanılıyor.

Ege'deki yapılar

Tarih boyunca önemli medeniyetlere ev sahipliği yapan Ege Bölgesi'nde de çok sayıda köprü, kervansaray ve han bulunuyor. 

İzmir'in Konak ilçesindeki Kızlarağası Hanı tarihi dokusu en iyi dokunmuş hanlar arasında yer alıyor. Sultan III. Ahmet ile Sultan I. Mahmut'un Darüssaade (Osmanlı'da haremden sorumlu olan yüksek düzeydeki görevliye verilen isim) ağalıklarını yapan Hacı Beşir Ağa tarafından İzmir'deki han ihtiyacı doğrultusunda 1744 yılında yaptırılan Kızlarağası, Osmanlı han mimarisine uygun olarak inşa edildi. Uzun mesafe hanı olduğu için iki katlı olarak tasarlanan yapının alt katı develer, yükler, tacirler ve komisyoncuların buluşma noktası, üst kat ise konaklama yeri olarak kullanıldı.

Han artık turizme hizmet ediyor. Osmanlı mimarisinin kentteki en önemli eserlerinden biri olarak gösterilen yapı her gün yerli ve yabancı yüzlerce turisti çekiyor. Handaki dükkanlarda el sanatları ürünleri turistlerin ilgisine sunuluyor. Halı, kilim, gümüş takı, deri kıyafetler ve hediyelik eşyalar da "İzmir'den bir hatıra kalsın" diyenlerden ilgi görüyor. Ayrıca sahaflar, doğal taş atölyeleri, antikacılar da bulunuyor.

Kemalpaşa ilçesindeki Yedigöz köprüsü, 14. yüzyıldan beri varlığını sürdürüyor. Roma Dönemi'ne ait olduğu değerlendirilen Nif Çayı üzerindeki köprünün kervanların geçmesi için yapıldığı tahmin ediliyor. Köprü beyaz ve gri renkli kalker kesme taştan, 55 metre uzunlukta inşa edildi. Köprünün günümüze sadece dört gözü ulaşabildi. 

Urla ilçesindeki Tatar köprüsü, adını üzerine kurulduğu çaydan alıyor. Zeytinler Mahallesi yakınlarında bulunan 30 metre uzunluktaki yapı hala kullanılabilir durumda. 

Aydın

Aydın'ın Kuşadası ilçesindeki Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı, 1618 yılında Sadrazam Öküz Mehmet Paşa tarafından yaptırıldı. İki katlı olarak moloz taş ve devşirme taş malzemeden inşa edilen kervansarayda geniş avlu etrafında sıralanmış odalar bulunuyor. 400 yıllık kervansaray sağlamlığını koruyor.

Çine'de Roma Dönemi'nde yapıldığı bilinen bir köprüye ait olan Kargı su kemeri, Çine Çayı kurumuş olmasına rağmen ayakta kalmaya devam ediyor. Tarihi Kargı Kemeri Büyük Menderes Havzası'nın önemli değerleri arasında görülüyor.

Manisa 

Kısmalı köprüsü, Turgutlu ilçesindeki önemli tarihi yapılar arasında yer alıyor. "Bayezit" ve "Kız Köprüsü" de deniliyor. Gediz Nehri'nin eski bir yatağı üzerinde yer alan köprü Osmanlı Devleti'nin gelişme döneminin büyük mimari eserlerinden biri olarak öne çıkıyor. 

Köprünün, Sultan Bayezit'in 15. yüzyılda Mimar Hayrettin'e yaptırdığı, çeşitli zamanlarda tamirat gördüğü ifade ediliyor. Gediz Havzası'nın boyutları itibarıyla en büyük tarihi su yapısı olan Kısmalı Köprüsü 310 metre uzunluğa sahip. İnşa tarzı, havzada bulunan diğer köprülerden farklılık gösteriyor. Yapının uzanışı akarsuyun hidrolik etkisini de azaltmak için uçlardan orta kısma doğru kavisli bir şekilde inşa edilmiş. Köprü tarihi kaynaklara göre 19 gözlü yapılmış. 

Gediz Nehri'nin ana mecrası üzerindeki mevcut 5 kagir köprüden olan Kısmalı, yapıldığı dönemde Turgutlu-Akhisar güzergahında ulaşım bakımından önemli bir fonksiyon üstlenmiş. 

Salihli ilçesindeki Kız Köprüsü ise Gediz Vadisi'nin daraldığı, geriye aşınım dalgasının ulaştığı bir noktanın yakınında, vadinin iki tarafında uzanan taraça düzlüklerini birleştirecek şekilde yapılmış. Köprünün Osmanlı'nın ilk dönem eserlerinden olduğuna dair değerlendirmeler bulunuyor. Bugün daha çok tarla, bahçe ve damlarına gitmek isteyen kişilerce kullanılıyor. 

Kula ilçesindeki Hoca Seyfettin köprüsü de Gediz Nehri üzerinde yer alıyor. Hoca Seyfettin İbni El-Hac Saruhan tarafından 15. yüzyılın sonu ile 16. yüzyılın başına rastlayan bir dönemde yaptırılan köprü 50 metre uzunluğunda ve 4 göze sahip. 

Gördes ilçesindeki Hacıhıdır Köprüsü Salihli-Gördes kara yolunda, Gediz Nehri'nin önemli kollarından Gördes Çayı üzerinde bulunuyor. Bezirgan adıyla da anılan köprü 87 metre uzunlukta. Köprü birbirinden farklı genişlikte 6+1 gözden meydana geliyor. 

Manisa merkezindeki Kurşunlu Hanı, 1497 yılında Sultan II. Beyazıt'ın eşi Hüsnüşah Sultan tarafından inşa ettirildi. Hatuniye Camisi ile birlikte külliye olarak yaptırıldığı sanılıyor. İki katlı, açık avlulu, kareye yakın dikdörtgen planlı olarak yapılan hanın avlusunun ortasında havuz yer alıyor. 

Uşak

Uşak merkezindeki Çataltepe Köprüsü'nün yapım kitabesi günümüze gelemese de yapı üslubundan Selçuklular dönemine ait olduğu değerlendiriliyor. 

Kesme taştan, üç gözlü inşa edilen köprü Ege kıyılarını İç Anadolu'ya bağlayan eski bir kervan yolunun güzergahında güzel görünümüyle ilgi çekiyor. Köprü, ulaşımdaki önemini kaybetse de hala kullanılır durumda. 

Uşak'taki başka bir tarihi yapı Beylerhan Köprüsü'nün ise bazı eserlerde Miladi 1350'de inşa edildiği belirtiliyor. Köprü hala yayalar tarafından kullanılıyor. Uşak'ın Karahallı ilçesinde yer alan Frigyalılar döneminden kalma Cılandıras Köprüsü, Banaz Çayı üzerinde bulunuyor. 2 bin 500 yıl önce inşa edilen köprü 24 metre uzunluğa sahip. Kemeri kasnak biçimindeki köprü "fil ayağı" olarak tabir edilen iki ana gövdeden oluşuyor ve görsel güzelliği ile dikkati çekiyor. 

Denizli

Denizli'nin Pamukkale ilçesindeki Akhan Kervansarayı, Anadolu Selçukluları'nın batıdaki son kervansaraylarından biri olarak öne çıkıyor.

İki kitabesi bulunan hanın kapalı olan kısmının 1253 yılında, avlunun da 1254 yılında tamamlandığı biliniyor. Simetrik bir plan göstermeyen kervansaray açık ve kapalı bölümlerden oluşuyor. 

AA

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

Hayat Haberleri