Film-dizi yönetmeni ve yapımcı Nazif Tunç, Risale-i Nur’da, sinema için çok fazla görsel kaynağın olduğunu söyledi.
Karınca filmi ile Dünya Basın Mensupları Derneği (DBMD) tarafından “Yılın En İyi Filmi” (2019) dalında ödüle lâyık görülen Tunç, konusu Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur olan bir film projesi olduğunu da açıkladı.
Genç Yorum Dergisinin Nisan sayısında Neslihan Zeynep Mutlu ve Şulenur Yıldırım'a konuşan Tunç'un ilgili sözleri şöyle:
Karınca filminde Bediüzzaman’dan okuduğumu yansıtmak istedim
Bediüzzaman Hazretleri’nin hayatına ilgi duyuyor musunuz, bu konuda bir film yapmayı düşünüyor musunuz?
Bir arkadaşım vardı, Risale-i Nur eserlerini bana getirirdi, okurdum. Ben, Risale-i Nur’da, sinema için çok fazla görsel kaynağın olduğuna inanıyorum. Meselâ Karınca filmimizin başında bir kuyu metaforu var. Orada Bediüzzaman’dan okuduğum, zihnimde kalan şeyleri yansıtmak istemişimdir.
Tamamen Risale-i Nur’a yaslanan bir film projemiz var
Ama tamamen Risale-i Nur’a yaslanan bir film projemiz de var. Televizyon filmi olacak nasipse. Denizli Hapishanesi’nde Bediüzzaman’ın sigara kâğıtlarına yazıp toparladığı risaleyi, oradaki dostlarından birine vererek, Kastamonu’daki bir kardeşine götürmek üzere emanet etmesi ve bu kişinin takip edilerek tutuklanması, tutuklanma sırasında cebindeki Risaleyi 7-8 yaşlarındaki oğluna vermesi ve oğlunun Kastamonu’daki emanet edilmesi gereken yere yolculuğunu anlatan bir film. Adı da Risale. Mehmet Uyar ile birlikte yazdık.
Ben bunu yapacaktım şimdiye dek, fakat geçtiğimiz süre içerisinde imkân bulamadık. Şunu anlatmak istiyorum: Ne kadar engel çıkarsa çıksın, hak söz yerine ulaşır. O çocuk da ulaştırıyor yerine.