Byung-Chul Han'ın Yorgunluk Toplumu adlı eseri yedi bölümden oluşan ufak bir kitap. Adını son bölümünden alan eser, yorgunluğun geniş gönlüne dair yoğunlaştırılmış bir okuma aslında.
Yorgunluk Toplumu'nu Almanya'da son on senenin en çok satan düşünce kitaplarından biri yapan şey kapitalizmin son yirmi yılında ortaya çıkan yeni bir yaşam biçiminin insanı nasıl ufaladığını göstermesi: sıfırı tükettik ve devam ediyoruz, her şey angarya geliyor, devam ediyoruz. Belgeseli de çekilen (https://www.youtube.com/watch?v=-f-HTVB5Bl4) Byung-Chul Han'ın eseri sürüncemede kalmış, depresyondan çıkamayan, sürmenaj olmuş insanın durumuna dair bir başyapıt.
**
İnsanların vakit öldürmek için çırpındığı zamanlar bitti. Artık vaktin ölü olarak doğduğu, bir gelecek ufkunun yerini "hemen şimdi"nin aldığı çağda yaşıyoruz. Daha 1945'te Va-Nu Akşam gazetesindeki köşesinde memurluktan, hayattan sıkılanlar için amatörlüğü salık veriyordu, Erişirgil 1956'da yazdığı Merak ve Dikkat adlı kitabında sıkılmış öğrencilere merak nasıl aşılanır diye soruyordu. Merak uyanmadan dikkat olmaz, eğitim merakı üretmek lazım diyordu.
80'lerle beraber eskilerin "sürat asrı" dediği devri kapatan, hızın sadece fiziksel değil sanal bir dünyada da bir mevzu haline geldiği, insanların, malumatın her an ulaşılabilir olduğu, sosyal ilişkilerin yerini 'etkileşim'e terk ettiği bir döneme girdik. Merakımız varsa dahi ilgi duyamıyoruz, dikkat kesilemiyoruz.
Dikkatimiz yazılım arayüzeylerinin arasında, bir yüzeyden diğerine atlamakla meşgul. Ara'nın yerini hiperaktiflik, yani oradan oraya atlamak aldı. Yerimizde duramıyoruz. Gündemimiz aralıksız olarak "güncel"leniyor, ve tüm bu bitmek bilmeyen yepyeni şimdiden bezmiş durumdayız, bugün olmazsa yarın...
Performans toplumunda “herkesin” arkadaşı yorgunluğa dair tespitlerden oluşan bir eser Yorgunluk Toplumu.
dünya bülteni