Durur
Bu dünya denilen şâra gelenler
Yağ ile balını tutmağa durur
Bâlâ beşiğinden çıkabilenler
Bir tahta salaca yatmağa durur
Balabandır, oynar, eğlenir üç gün
Körpelikte olur çehresi gülgûn
Kırkından yukarı hayattan bezgin
Naçar beti–benzi atmağa durur
Yalan dünya deyi ırlar, çağırır
Ah gençliğim deyü inler, bağırır
Bel bükülür, saçı-başı ağarır
Gözün feri sönüp, batmağa durur
Kışın sayrı düşer dolu kar ile
Yazın bağrı yanar ateş hâr ile
Biriktirdim sanar kesb ü kâr ile
Cümle kazandığı bitmeğe durur
Âdemoğlu taşı taşa bindire
Ecel ol binayı taş taş indire
Dehrin değirmeni çarkın döndüre
Öğüdüp un-ufak etmeğe durur
Acep sefer eyler cümle doğanlar
Cevlan etti nice yiğit-yamanlar
Bunda gelen kalmaz, kandedir canlar
Uryan gelip uryan gitmeğe durur.