Ömer Özcan’ın haberi:
RİSALEHABER-ilk defa 1958 senesinde Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin hizmetlerini işiten ve Ona kalben meyledip muhabbetle bağlanan Yusuf Öztanzan ağabey, 1963 yılında meselenin kudsiyetini fark ederek bir daha dönmemek, hiç arkaya bakmamak kaydıyla nuranî, Kur’anî hizmete tam olarak ram oldu.
Nam-ı diğer Koca Yusuf’un yarım asırlık hizmet hayatı hep İzmir’de geçti. Yusuf Öztanzan ağabey Türkiye’nin en büyük Risale-i Nur davalarından 1971 Sıkıyönetim Mahkemesinde içeri girmemesine rağmen, dışarıdan mahkemeyi izlemek için İzmir’e gelen misafirlerle ilgilenerek önemli hizmetlerde bulundu.
Öztanzan ağabey o anları şöyle anlatmıştı:
“1963’te askere gidip geldim. Kemeraltı çarşısında namaz kılıyordum. Cahit abi benimle uğraştı, uğraştı. Allah razı olsun. Sonra derslere başladım. Mustafa Birlik abi de bize yakın oturuyordu. Salı ve cumartesileri dersler oluyordu. Ahmet Feyzi abilerle birlikteydik. Bayram abiler, Sungur ağabeyler gelirlerdi. Böyle devam ettik. 1971 yılında İzmir'de Risale-i Nur davası başladı. Ben Isparta'daydım. Bekir Berk abiyi İzmir'e getirmişler. Ertesi gün savcılığa gittim. Savcı bana “madem sen geldin seni sanık değil tanık yapacağım” dedi.”