17 Ocak 2011 Pazartesi gecesi Beyrut Hotel Bristol'da düzenlenen "Mavi Marmara Gecesi"ne bütün Lübnan'ın katıldığını söylesem yeridir.
Müslümanlar ve Hıristiyanlar, Şiiler ve Sünniler, dindarlar ve laikler, ümmetçiler ve milliyetçiler... Hepsi oradaydı.
İHH Başkanı Bülent Yıldırım'ı, anti Siyonist piskopos Hilarion Capucci'yi, şehit Furkan Doğan'ın babası Ahmet Doğan'ı ve şehit İbrahim Bilgen'in oğlu İsmail Bilgen'i görmeye, onların şahsında Mavi Marmara'yı selamlamaya gelmişlerdi.
Mavi Marmara'nın Türkiye'de gördüğü malum tepkileri hatırlayıp, "Şu işe bak" dedim kendi kendime; "Mavi Marmara Lübnan'ı bile birleştirdi ama Türkiye'yi birleştiremedi."
Meğer Türkiye'yi de birleştirmiş...
O tepkiler kuru gürültüymüş meğer...
Mavi Marmara aleyhtarlığı, kaideyi bozmayan istisnalardan ibaretmiş...
GENAR'ın önceki gün açıkladığı "Türkiye Toplum Siyaset Araştırması" sonuçlarına göre halkın yüzde 94.2'si "Mavi Marmara Olayı"nda "Özgürlük Filosu"nu haklı, İsrail'i haksız buluyor.
Aynı araştırmaya göre halkın en çok nefret ettiği devletler İsrail ve ABD.
Bülent Yıldırım'ın yorumu:
"Bu araştırma ortak vicdanın doğruyu nasıl bulduğunu ortaya koyan bir sonuç. Türkiye tarihinde belki de ilk defa bir konuda böyle yüksek oranda bir ortak kabul ortaya çıktı. Halkın yüzde 94'i İsrail'i suçlu buluyor. Mavi Marmara davasında İsrail gibi düşünenler, Mavi Marmara'yı itibarsızlaştırmaya çalışanlar bu araştırma sonucuna iyi baksınlar!"
EĞİTİM-İŞ NE İŞ?
ALES sınavına başörtülülerin girmesini engellemeyi iş edinen Eğitim İş Sendikası ne iş diye merak ettim.
Sendikanın internet sitesinden anladığım kadarıyla kendini solda gören bir örgüt.
"Devrimci mücadele"den, "yoldaş"lıktan söz ediyor.
Ama Milli Şef(!) İsmet İnönü'ye de iltifat ediyor.
Ve Danıştay'ın başörtüsü aleyhindeki kararını "Zaferimiz" diye kutluyor.
Eh, İnönü'nün kılavuzluğundaki bir "devrimci mücadele"nin "zafer"i de ancak bu kadar olur!
Yeni Şafak