Bolu'nun Gerede ilçesinde yüzde 97 bedensel engeli bulunan 31 yaşındaki Meral Kurtipek, Kur'an aşkıyla hayata tutunarak hem hafız oldu hem de hastalığı ile hafızlık sürecini anlatan bir kitap kaleme aldı.
Gerede ilçesinde 3 çocuklu bir ailenin tek kızı olarak dünyaya gelen Meral Kurtipek'e 14 yaşındayken bir tür kas erimesi hastalığı olan "Muscular Dystrophy" teşhisi konuldu.
Hastalığı nedeniyle 16 yaşında geçirdiği ameliyat sonucunda fiziksel gücünü kaybettiği için okula gidemeyen Kurtipek, kendisine yeni bir yol haritası çizdi ve vaktinin büyük kısmını Kur'an-ı Kerim okuyup ibadet ederek geçirmeye başladı.
Gün içinde ailesinin yardımıyla egzersizler de yaparak engelini aşmaya çalışan Kurtipek, 25 yaşında hafız olmaya karar verdi.
Bir Kur'an kursuna sürekli gidemeyeceği için engellilerin hafız olmak için uyguladığı yöntemleri araştırmaya başlayan Kurtipek, ilçede yaşayan Safiye Yiğit ile iletişime geçerek ezberlerini anlaştıkları saatte her gün telefondan okudu.
Kurtipek, 18 aylık sürenin sonucunda hafızlık icazet belgesini aldı. Daha sonra yaşadıklarını yazmaya karar veren Kurtipek, "Taçlandıran Hastalık" isimli ilk kitabını kaleme aldı.
"Hayallerime 'yıkıldı" olarak bakmadan yörüngesini değiştirdim"
Meral Kurtipek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluk yaşlarındaki en büyük hayalinin başarılı bir insan olarak ismini öne çıkarmak olduğunu anlattı.
"Hastalığımı öğrendikten sonra, hayallerime 'yıkıldı' olarak bakmaktan ziyade yörüngesini değiştirmeye karar verdim." diyen Kurtipek, hastalığının ilk günlerinden itibaren Kur'an-ı Kerim'i, mealini ve tefsirini okuyarak zaman geçirdiğini anlattı.
Bu şekilde 25 yaşına kadar Kur'an-ı Kerim ile güzel bir bağ kurduğunu dile getiren Kurtipek, "Bu öyle bir bağ ki Rabb'im beni biliyor ben Rabb'imi biliyorum ve ben Rabb'imi tanıdıkça daha çok seviyorum. Bu nispette de hastalığımı da sever oldum." dedi.
Ezberlerini hocasına telefonda dinletti
Kurtipek, Kur'an-ı Kerim ile olan ilişkisi arttıkça okumaktan daha fazla zevk aldığını belirterek şöyle devam etti:
"Ben Kur'an-ı Kerim'i sesli okumayı çok severim. Bir gün ramazan ayında sesli okurken sesimin kulağıma hoş geldiğini ve seri okuduğumu fark ettim. Acaba hafızlık ve ezber yapabilir miyim gibi sorular canlandı zihnimde. Nihayetinde engelimden ve rahatsızlığımda dolayı kursa gidemem ama bunun bir kolayı olmalı diye kendimce kafamda istişareler yapmaya başladım. İlk önce bunu babama anlattım. O da bana 'Sen de bunu yaparsın.' dedi. Hafız olmak için düşünmeye başladığım günlerde çocukluk yaşlarımda bana Kur'an-ı Kerim'i öğreten Safiye Yiğit ile görüştüm. Hocamın tavsiyesi üzerine, İstanbul'da bulunan bir hafızlık Kur'an kursunu aradım. Orada görüştüğüm hocama durumumu anlattım. 'Şu anda telefon çok büyük bir nimet. Siz dersinizi hazırlayıp hocanızı arayarak telefonda dinletebilirsiniz.' dedi. Telefonda dinletme olayını ben daha önce hiç duymamıştım. Çok da önemsemedim. Hocamı aradım durumu anlattım. 'O zaman telefonla bir deneyelim.' dedi."
Daha sonra Yiğit'in verdiği sayfaları çalıştığını ve bu şekilde 18 ay boyunca kendisini telefonla arayarak karşısındaymış gibi ezberini aktardığını anlatan Kurtipek, "Önceliğimi dersime verdim. Bunu yaparken hastalığımı hiç ihmal etmedim, edemezdim. O bana Allah'ın bir emanetiydi. O emanete de iyi bakmak gerekiyordu. İkisi bir bütün olunca daha da güzel oldu." şeklinde konuştu.
"Yazmaktaki maksadım insanlara öncü olmak"
Meral Kurtipek, engelli bir birey olarak başarıya ulaşmanın zorluk teşkil etmediğini herkese göstermek istediğini dile getirerek hayatını yazmaya karar verdiğini söyledi.
Yazmaya 1 Şubat 2019'da başladığını aktaran Kurtipek, "10 ay gibi bir süreçte kendi hayatımı yazdım. 31 yıllık bir imtihanı ben 10 aylık gibi bir süreçte yazdım. Yazmaktaki maksadım insanlara öncü olmak. Yani engellilik fiziksel olabilir ama zihinsel olmadığı takdirde bunu her insanın istidadı nispetinde bir şeyler yapabileceğini göstermek." şeklinde konuştu.
Kitabına isim vermek için çok düşündüklerini en son "Taçlandıran Hastalık"ta karar kıldıklarını anlatan Kurtipek, hastalığının kendisini "taçlandırdığına" inandığını belirtti.
AA