Birinci Söz’e Kısa Bir Şerh Denemesi-3

Zafer AKGÜL

* “Hazine-i rahmet” tabiri “Rahim” isminden gelir ki ahirete bakan Rahimiyyet ismi daha çok cenneti çağrıştırır. Nimetlerin asıl kaynağı Rahimiyet olduğundan acıma, şefkat, merhamet kainatın mayası hükmündedir. İnsan da acınacak bir acziyet içinde kul olduğundan Rahim isminin himayesi ve sayesi altındadır. Bir açıdan nimetlerin aslî kaynağı ahiretteki cennetten gelmektedir. Ahireti ve cennet-cehennemi akla getir.

Matbah-ı kudret, taamdır. Yemek, rızıktır. Rezzakiyet, Rahim burcunda tecelli etmektedir. Rezzak ismini merkeze alacak olursak süt kelimesi de insanoğlunun en temel gıdasıdır. Bu kelime anne sütü ve anne şefkatini; oradan da Rahim ismini ihsas eder. Ayrıca süt daha çok hayvandan elde edilir. Hayvanların Enam suresindeki gibi birer rahmet eseri olarak yaratıldığı vurgulanır. Yine bu hayvanların yukarıda geçen meyve gibi bitkilere mukabil hayvanların da tablacı oldukları söylenmiş olur. Bitkilerin meyve olarak bize ulaşmayan kısımlarının hayvanlardan istihsal ile süte dönüşümü de gözden uzak tutulmamalıdır. Yine burada yiyeceklerin bitkisel ve hayvansal iki büyük kaynağına işaret eder. Dahası ne ineğe, ne güneşe ve ne de her hangi bir ağaca, söz gelimi üzüme, buğdaya tanrılık ve tanrıçalık verilmemesi -ki tarihte bunları ilah edinen toplumlar çok görülmüştür- tabulaştırılmaması akla gelir.

Rahman ismi, nasıl ki, Rahim ismi haşre /ahirete delalet eder. Rahman ismi de bu dünyadaki nizam ve adalete delalet eder. Bu nizamın nasıl kurulduğu Rahman namına her bir bitki, ot yani yeşil bitkilerin hava, su, güneş ışığı, azot bileşiminden fotosentez yapmaları; karbonmonoksit-oksijen dönüşümünün vukua gelmesi göz önünde bulundurulmalıdır. Her bir ağaç kökleri ifadesinde bir simetri vardır. Dallar ve kökler her ikisi de simetriktir. Çünkü biri yer altında, arzı, toprağı diğeri yer üstünde hava boşluğunda yer edinmiştir. Bu simetri, yerden göğe nimetlerle muhat olunmuşluğumuza delildir. Bununla beraber su, ateş Hz. Musa ve Hz. İbrahim meselesinde geçtiği gibi burada toprak ve hava unsuru da zikredilmiş olur. Zaten Birinci Sözde Anasır-ı Erbaa açıkça zikredilir.

* Şiddet-i hararete karşı yaprak direnir. Havadaki ateş oksijen, yanıcıdır. Yapraktaki su ile direniş vardır. Su ile ateş karşılaşırlar. Üstelik sudaki oksijen havadan gelmiştir.

* Köklerin taşları şakketmesi ise Musa’nın asası gibidir, ona telmih vardır. Peygamber mucizelerini akla getirir. Yine Mucizeleri peygamberler yapmazlar Allah’ın inayetiyle onlara bu iş yaptırılır. Besmele Asa-yı Musa gibidir. Her hayırda mucizeye, her amelimizde mucizeye kapı açar. Her ağaç kökü bu mucizeye mazhar olur. Besmele A’za-yı İbrahim (as) gibi şerlerden korur. Ateşle yani dinimizle imtihan ediliyoruz. Besmele ateşi yani acıyı bal eyler. Acizane kanaatim: Nasıl ki ene kainatın sırrıdır ve anahtarıdır. Besmele de kainatın sırlarını eneye açan tılsımlı bir anahtardır.

* Hz. Musa ve Asa-yı Musa ilişkisinin şifrelerine dikkat etmek lazımdır. Asa-yı Musa sihiri ve sihirbazları nasıl iptal ettiyse, Asa-yı Musa isimli eser de günümüzün sihir gibi insanları etkileyen ve küfre düşüren ilim, fen bilimleri alanında insanları imana getirmiştir. Hz. Musa’nın lakabı Kelimullahtır. Kelime ve kelamdan yola çıkarsak, Sözler vehb’dir ve Sözler kitabının Arapçaya çevrilmiş şekli kelimattır. Bu açıdan Sözler kitabı Risalelerin bakış açısının ve metodolojisinin pratiğe dönüşmüş halidir diyebiliriz.

* Hz. İbrahim’in (as) şifresine de bakacak olursak: Tevhid, teslimiyet ön planda tutulmuştur. Hz. İbrahim’in (as) Halilullah makamına çıkması Haliliyyet ve Hıllet vasıflarındandır ki Risale-i Nur hizmetinin temel esaslardandır. Risale-i Nur hizmetinin de pratiklerinden sayılmaktadır.

*Diğer yandan bu iki U’lul Azm peygamberden bahsedilmesi risalede Hz. İbrahim’den (as) mülhem haliliyet, hillet, tevhid ilkeleriyle hariçteki unsurlara tapılacak kadar perestiş edilen hariçteki/afakî putları yıkma misyonu yer alırken Hz. Musa’dan (as) mülhem de Firavun’daki gibi nefislerdeki/iç alemdeki egonun putlaşmasına, insandaki Firavuniyyete karşı çıkma misyonu yer almaktadır. Ayrıca Asa-yı Musa ile Üstadımızın Asa-yı Musa isimli eseri arasında birer bağlantı vardır. Metoduyla vurduğu yerden su çıkarır gibi gözle görülen, elle tutulan deliller ve mucizelerin kapılarını açar. Asa-yı Musa kitabının başlangıç bölümünde ifade edilmesi enteresan bir kıyaslamadır.

(Devam edecek)

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (47)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.