Gideon, Tevrat’taki kayıtlara göre İsrailoğullarının ekinlerini, hayvanlarını yağmalayan Medyanlılara karşı Tanrı Yehova’nın bir melek vasıtasıyla görevlendirip kavminin başına geçirdiği zalim yağmacıların üzerine saldığı mütevazi, çiftçilikle uğraşan bir şahsiyet. (Bkz. Tevrat. Hakimler Kitabı. 6-8 Bölüm)
Bugünkü Ürdün ve Kuzey Arabistan arasındaki bölgeye o zamanlar Kur’an’daki adıyla Medyen denilmekteydi. Hani Musa’nın (as) kayınpederi Şuayp’ın (as) peygamber olarak gönderildiği bölge. Gideon, Medyanlıları ortadan kaldırmak için 20.000 kişilik bir ordu kurar. “Korkaklar gelmesin!” deyince ordunun sayısı 10.000‘e düşer. Bunlara da “Yolumuzun üstünde bir nehir olacak. Oradan geçerken sadece avuçlarınızla çok az su için!” emrini verir. Ne var ki çoğunluk köpek gibi eğilip nehirden kana kana su içerler. Ve halden kesilirler. Az su içenler de 300 kadardır ve Gideon bu azınlıktaki ordusuyla 130.000 kişilik Medyenlilerin üzerine yürür. Gece karanlığında 300 askere aynı anda boru üfletir ve testilere vurdurup gürültü çıkartır. Medyenliler o karanlıkta korkuyla uyanıp bir birlerini düşman sanarak kör döğüşü içinde kendilerini bitirirler. (Bkz. Yehova Şahitleri sitesi)
Kur’an’da Bakara suresi 249. ayette Talut ve Calut kıssası olarak geçer. Kısaca Talut, ordusuna “Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim ondan içerse artık benden değildir” der ve pek azı hariç hepsi o sudan içerler. Çok içenler “Bugün Calut ve ordusuna karşı çıkacak takatimiz yok, dediler.” (Bkz. Bakara 249.âyet meâli) Kur’an’daki bilgilere göre daha çocuk yaşta olan Davut (as) da ordunun içindeydi ve Calut’u sapan taşıyla öldürdü. Detayları biliyorsunuz.
Tarihsel süreçte en çok gizli saklı işler çeviren Yahudiler resmi olarak 1951 yılında Filistin’i işgalden sonra bölgede çıkardıkları savaşlar sebebiyle güya o coğrafyada geleceklerini güven altına alma, Siyonist hedeflere ulaşmak ve düşman saydığı ordu ve teşkilatlara karşı saldırmak için insanlık tarihinin en acımasız ve en sinsi teşkilatı olan MOSSAD’ı kurdular. Gordon Thomas’ın kaleme aldığı “Gideon’un Casusları” isimli 2 ciltlik kitap bir yerde bunları anlatır.
Gideon’un casuslarından daha sinsi olanı “Gideon’un Domuzları” diyeceğimiz bir taife daha var ki, bunlar kültürel, siyasi ve ekonomik alanlarda daha sinsice çalışırlar. Bilhassa İslam ve Müslümanlar üzerinde yoğunlaşırlar. Bunlar ateist de olurlar, agnostik de. Komünist de olurlar, Faşist de. Sağcı da görünür solcu da. Laik de geçinir kökten dinci de. Her kılığa girer her renge bürünür. Mesela Tel Aviv’de İlahiyatçı yetiştiren fakülte açar ve İslam dünyasına yollarken başka yerde İslam’a saldıracak Ateist vb. kişi ve lobiler oluşturur. Gideon ordusundaki borular gibi sosyal medya. Basın yayınlarla ve kalemşörlerle aleyhte yalan haberler üretir, şantajlar yapar. Gürültü çıkaran testiler gibi Tv, sinema, parti, zümre, derneklerle de milleti birbirine düşürecek senaryolar oluşturup insanları kör döğüşü içine sürükleyerek bir avuç elitle ve az zamanda büyük işler başarmaya çalışır.
Kimisi İlahiyatçı ünvanıyla ha bire Kur’an, şeriat cemaat falan diyerek ahkam keser, İslam’da şu yok, bu yok, şu uydurma, bu hurafe diyerek İslam Şearini hedef alır. Kimisi malzeme destekli ateist olarak sadece ve sadece Şeriatı eleştirmekle, Sünnet-i Seniyyeyi tahkirle uğraşır. Hz. Peygamber’in (asm) Hz. Ayşe ile evlenmesi, evlatlığı Zeyd’in boşadığı Zeynep ile evlilik yapması, miras hukukunda kız evlada erkek evladın yarısı kadar hisse ayrılması başta olmak üzere ömrümce hep şahit olduğum ilk 5-6 mesele hala bilinçli olarak piyasaya sürülür. Her şey gayrımüslim hayat felsefesine göre sorgulanır. 20 ve 21. asır sistemine göre eleştirilir. Neredeyse Peygamber döneminde niçin oy pusulasıyla seçim sandığına gidilmedi, neden senato kurulmadı, niçin trafik levhaları yoktu, neden deterjan kullanılmadı, neden mayoyla denize girilmedi gibisinden saçma sapan eleştirilerle İslam ve İman esasları zayıflatılmaya çalışılır.
Bunları yaparken bilim, demokrasi, özgürlük, insanlık ve barış en çok kullanılan maskedir.
Geçen gün Milli Görüşçü çevreden biri “Diamond Tema’nın Hz. Ayşe anamızın 7 yaşında evlendiği iddiasına dair görüşlerini muhafazakar kesim değil de Soner Yalçın çürüttü” diye beyanatta bulundu. Hz. Ayşe’nin 19 yaşlarında evlendiğini güya Soner Yalçın kanıtlamış imiş. Soner Yalçın daha doğmamışken ve yedi sülâlesi kadar geriye gidilse taaa o tarihten beri İslam uleması bunun böyle olduğunu dile getirdikleri halde ihalenin Yalçın’a çıkarılması tamamen cehalet ürünüdür.
Yalçın’ın “Tağut” isimli son kitabında acaba bu coğrafyanın en meşhur tağutuna bir işaret var mıdır kitabı okumadan kanaat belirtemem. Bakacağız Kur’an’a “Bir Araboğlunun yâveleri” diyen M. Kemal ve Atatürkçülük hakkında neler yazmış? Kemalizm’i Gideon’un yıktığı Baal putuna çevirenlere, söz gelimi ezanı aslına çevirdiği için Menderes’i idam eden ve bunu Atatürk Devrimleri ve laiklik adına yapan çevrelere Tağutluk penceresinden nasıl bakacak doğrusu merak ediyorum? Yapacağını da sanmıyorum zira Peygambere dil uzatan Diamond Tema hakkında hukuk gereği soruşturma açılmasına “Düşünce özgürlüğü var canım” diye karşı çıkanlara –ki ben de şahsen böyle ucuz kahraman üreten kanuni uygulamaya taraf değilim- mukabil 5816 Atatürk’ü Koruma Kanunu varken ilişecek cesaret var mı göreceğiz?
Ha 5816 dedik İlber Ortaylı akla geldi. Muhterem Kemalist ve elitist hocamız geçenlerde “5816 sayılı Atatürk’ü Koruma Kanunu Menderes iktidarı zamanında çıkarıldı” demiş. Demokrat olmayı hazmedemeyenler nedense sağ gösterip sol vurmayı denerler. Muhterem hocamız o dönemde İsmet Paşa tarafından güdülenen CHP tarafından yönetilen Pilavoğlu tarikatının “Tağuttur, puttur!” diye bağırarak meydanlardaki Atatürk heykellerine saldırmaları sonucu Menderes’in ketenpereye getirildiğini, tek parti diktatoryasını ve cinayetlerini eleştirme yollarının böylece kapatıldığını, o dönemde MOSSAD usülü kumpaslar kurulduğunu bir tarihçi olarak neden dile getirmez, anlamak mümkün değil. Gerçi İlber beyin İnci Taneleri dizisindeki “Dilber” kadar takipçisi yoktur. Ne de olsa bilim adamı, filim adamı değil ki.
Gideon’un casusları harıl harıl çalışıyor. Bizimkiler horul horul uyumuyordur inşallah.
En iyisi Felak suresindeki “Düğümlere üfleyen şeytanın şerrinden” ayetini iyi tahlil etmek.