Taşıyıcı annelerden kastımız bebek edinmede kullanılan anneler değildir. Onlar bahsimizin tamamen dışındadır. Bizim kastettiğimiz taşıyıcı anneler, çocuklarını okula götürürken okul çantasını bile bizzat kendileri taşıyan, çocuğa zahmet vermekten imtina eden, şefkatinden kaynaklı adeta gönüllü Cyndirella pozisyonuna soyunup kendini boş yere telef eden annelerdir.
Hani mini minnacık çocuğa komando çantası ağırlığı kadar okul kitaplarıyla dolu çantaları yükletmek öncelikle eğitim ve öğretim sisteminin ya da okuldaki ders müfredat programının dengesiz dağılımından kaynaklı bir sorundur. Neredeyse tüm ders kitapları, o derslere ait defterler, yardımcı kaynak kitapları, sözlük, kalem kutusu, yapıştırıcı zamklar, selefon bandları, boyalı kalemler vs. derken ağırlığı neredeyse o minnacık bedenler kadar olan çantaları taşımak elbette hem eziyet hem de bedensel bozukluğa yol açan hatalı uygulamadır. Bunların yanında beslenme çantası ve suluk da cabası.
Taşıyıcı annelerin buradaki hatası nedir o zaman? Hata şuradadır ki minik bedene ilk yıllarda yük olmasın diye annelerin taşıyıcılık rolü maalesef ilerleyen yıllarda -söz gelimi 7. veya 8. sınıfa geldiği yıllarda- bile hâlâ çocuğuna çanta yükletmeye kıyamayan, nefes nefese kalarak okula götüren annelerin yersiz şefkatleridir. Eminim ki o çocuklar yaşları ilerlese dahi pazar ve market poşetlerini bile taşımaktan imtina edeceklerdir. İş yine anne veya babalara kalacaktır.
Maalesef bu yersiz taşıyıcılık çocukta bedensel olarak zayıflığına ruhsal olarak da tembellik ve hazıra konma alışkanlığına yol açar. Eğer gelişim aşamalarına göre onlara takatleri kadar yük ve sorumluluk yüklemezsek ebeveynler olarak ömür boyu hamallık yapmaya kendimizi mahkum ederiz. Bu uygulamalar sonucunda hayatı basit ve kolay zanneden çocuklar ilerleyen yaşlarda hayatın kaçınılmaz zorlukları karşısında kendi kendine yeterli olamayacak ve en basit problemler ve ufak zahmetler karşısında bir yardımcı arayacak, bulamazsa yol alamayacak en nihayetinde de özgüvenini kaybederek zavallı konumuna düşecektir.
Okula giden çocukları ve yanlarında komando çantaları taşıyan ebeveynleri hemen herkes görebilir. Hatta spor için söz gelimi futbol okulu kursları için halı sahaya giderken çocuğunun forma ve eşofman çantasını bile taşıyan annelere şahit olduğumu hemen burada söylemeliyim. Oysa spor bir kondisyon işidir ve antrenmanlarda çocuğa zaten kas ve beden gelişimi için ağırlık taşıma işlemleri yaptırılmaktadır. Evinden çocuğunun elinden tutarak en az bir kilometre ötedeki halı sahaya getiren bir anne gözüme ilişmişti. Bu anne çocuğa daha evdeyken kramponları giydirmiş, hepi topu bir kilo ağırlığındaki eşofman ve havlu çantasını ise bizzat anne olarak kendi taşımaktaydı. Halbuki kramponlarla kaldırımlarda yürümek veya yürütmek ortopedik olarak çocuğa çok zarar verir. İşin ve eşyanın tabiatına uymayan bu taşıyıcılık şefkati kişiyi trajikomik hallere düşürür. Bu nedenle anneler ve babalar istisnai durumlar hariç yersiz taşıyıcılık yapmaktan, faydasız hamallık yapmaktan vaz geçmelidirler.