Risale-i Nur Talebesi olmak; iman ilmini tahsil etmenin yanında o ilmin tezahürü olan hâl, fiil ve şuura erişme gayreti içinde olmaktır. Bu sebeple Risale-i Nur’un gösterdiği “tarikin evrâdı, ittibâ-ı sünnettir; ferâizi işlemek, kebâiri terk etmektir. Ve bilhassa, namazı tâdil-i erkânla kılmak, namazın arkasındaki tesbihatı yapmaktır.” (1)
Bediüzzaman, namazı “kalplerde azamet-i İlâhiyeyi tespit ve idame ve akılları ona tevcih ettirmekle adalet-i İlâhiyenin kanununa itaat ve nizam-ı Rabbaniye imtisâl ettirmek için yegâne İlâhî bir vesile” (2) olarak görmüştür. Bu sebeple yazımızda namazın kabulünde çok önemli bir yer tutan ta'dil-i erkâna riayet konusuna değinmek istiyoruz.
Kur’ân-ı Kerîm’de namazın emredildiği âyetlerde “namaz kılma” (sallâ) fiili yerine namaz (salât) kelimesine yüklem yapılarak “bir şeyi hakkını vererek ifa etme” anlamındaki “ekāme” fiili kullanılmıştır. (3) Nitekim Hz. Peygamber de (sav) namazda, “Rükû ve secdeleri tam yapın”, “Rükû ve secdeleri güzel yapın”, “Sizden biriniz rükû ve secdelerden kalkarken belini tam doğrultmadıkça namazı geçerli olmaz” şeklindeki açıklamalarıyla ta‘dîl-i erkânın önemine dikkat çekmiş ve bunlara uymayanları uyarmıştır. (4)
Ta'dil-i erkân'a riayetin ölçüsü:
Ta'dil-i erkân'a riayetin ölçüsü rükünler arasında Sübhânallah diyecek kadar durmaktan ibarettir. (5) Buna göre, rükûdan doğrulduktan sonra dimdik ayakta durup, en az sübhânallah diyecek kadar beklemek ve daha sonra secdeye gitmek, secdeler arasında da en az sübhânallah diyecek kadar oturmak gerekmektedir.
Ta’dîl-i erkân özellikle rükûda, rükûdan kalktıktan sonraki duruşta, secdede, iki secde arasındaki oturuşta söz konusudur. Hanefî mezhebindeki kuvvetli görüşe göre, sayılan dört yerde ta’dîl-i erkân vaciptir. Diğer bazı mezheplere ve Hanefîlerden de İmam Ebû Yûsuf’a göre ise ta’dîl-i erkân farzdır. (6)
İslâmiyet’te imandan sonra en yüksek hakikat olan namaz, imanın gereği ve ubudiyetin hulâsasıdır. Namazda huşû ve haşyetin gerçekleşmesinde ta‘dîl-i erkâna riayet edilmesi azami derece önemlidir. Bu sebepledir ki Bediüzzaman Hazretleri “namazda lâzım olan; tadil-i erkân, müdavemet ve muhafazadır” (7) demiştir.
Kaynaklar:
1- Sözler, Yirmi Altıncı Söz'ün Zeyli.
2- İşaratü’l İ’caz, sayfa 76
3- Bkz Bakara 3, 277; A‘râf 170; Tevbe 5
4- https://islamansiklopedisi.org.tr/tadil-i-erkan
5- Ali el-Kârî, a.g.e., vr. 128a; Tahtâvî, Hâşiye alâ Merâkı'l felâh, İstanbul, 1985, s. 201
6- Merğinânî, el-Hidâye, 1/51; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 1/464, 465, 472; İbn Rüşd, Bidâyetü'l-müctehid, 1/143
7- İşaratü’l İ’caz sayfa 75