Bir çukurdan geçmek bütün çukurları geçmek manasına gelmez; akan yol çukurların varlığı ile doludur zira. Yüksek risk ve büyük umut yan yana yürür bu yolda.
Yol uzun, yük ağırdır. Kaçmak gibi bir hafiflik de yoktur bu çetin yolda. Yürümek vardır; Malikini bulmak, tanımak, sevmek yolunda.
Çiçeği görmek kadar kolay; yıldıza uzanmak kadar uzundur bu yol. Bazen gül bazen bülbül yarendir bu yolda; bazen de zerre. Puslu yolda zakkumların pususuna dikkat etmeden yürümek mümkün de değildir.
Teyakkuz adımlarla geçilir zakkum çukurlardan; kalbe mukayyet, akla mukayyet, nefse gem, vicdana hürriyet yürüyüşlerde!
Gözün gördüğü, hayalin ulaştığı alan imtihan alanı, sınanma meydanı; geçilen çukurlar daha büyük çukurlar için güç kazandırır, bunun yanında risk de büyür.
Hayat adımlar, ömür nefesler; Kur'an ve kainat kitabı okumaları, Nebevi öğretilerle şekillendiğinde; sonun mutlu olması yüksek ihtimal.
İnsan, kainat, Kur'an dengesi iyi kurulmadığında hakikat saç ayağının dengesi sağlam değildir; nerede duracağı, nerede savrulacağı belli olmayan akış içerisine girilmiştir!
Örnekler geçmişte de çok günümüzde de!
Kimin yaptığından çok yapılan halin vahimliğine nazarlara vermek; yolculara murakabe, mücahede, mücadele melekelerini çalıştırmada gayrete getirir.
Yolun yanlışlığını müşahede etmek nefse korku, ruha ümit verir. Yaşanmış tecrübeler, test edilmiş haller, dikkat nazarlar, ibret bakışlar; saç ayağı dengesine kurmada yardımcı olur, zakkum çukurlara düşmekten korur!
Kim kendinden emin olur? Nefis gibi iç, şeytan gibi dış ve bunun insi ve cinni uzantıları varken!
Zakkum tuzakların nerede nasıl çıkacağı meçhul ve bir meçhul de insan derinliği; bir yanı Musa bir yanı firavun!
Nefis firavunlarının sonu malum, Musa ruhların da! Bunu ölçecek tartacak ve ona göre yeni yürüyüş haritası çizecek akıl; mayınları radar gibi görecek olan da kalp!
Üçlü birlik çukurlara basmadan müstakim yolda hızla yürütür, mutlu sona yaklaştırır.
Virajlı yollar, tümsekler, çukurlar, uçurumlar “ene” adımlarla geçilmez; bir kaç adım sonra görüntü sonra ses sonra ayak izi kaybolur.
Delili insanlık tarihi ve yaşadığımız dünya! Nereden bakılırsa nerede durulursa; durum değişmiyor.
Hakikat tek ve sabit; “Bir”in sonsuz yansımaları var...
Hakikat gülüne dikenli yolu aşmadan, zakkum çukurları atlamadan ulaşmak mümkün değil vesselam.