Zekatlı ve faizsiz sisteme Bediüzzaman malikiyet diyor

Ekonomist ve Star yazarı Cemil Ertem...

Risale Haber-Haber Merkezi

Ekonomist ve Star yazarı Cemil Ertem, zekâtın uygulandığı faizin yasaklandığı sisteme Bediüzzaman'ın "malikiyet ve serbestiyet sistemi" dediğini yazdı.

İslam iktisadının çok basit bir formülden yola çıtığını ifade eden Ertem, "servetin tekellerde birikmesini, sermayenin tekelleşmesini önle, birikimi infak yoluyla yaygınlaştır. Böylece küçük üretimi ve mülkiyeti teşvik et, piyasayı ekonomik rasyonalite çerçevesinde dengeye getir" dedi.

Zekât müessesesinin infakın başlangıcı olduğunu, zekât müessesinin, İslam'da ilk ortaya atıldığı haliyle uygunabilmesi halinde, insanlığın şimdiye kadar gördüğü tüm iktisadi krizlerden uzak kalacağına dikkat çeken Ertem, "Çünkü zekât müessesesi riba (faiz) yasağı ile birlikte, tam anlamıyla uygulandığında, karşımıza kapitalizm dışında, bir başka iktisadi sistem ortaya çıkıyor ki, bunun nitelemesi Bediüzzaman'ın ortaya koyduğu gibi; malikiyet ve serbestiyet sistemidir. Ama buradaki piyasa sistemin şimdi yürüttüğü gibi bir piyasa değildir. Şimdiki piyasa sistemi, emeğin, toprağın ve paranın meta olduğu, alınıp satıldığı ve tekelleşmeye, ribaya yol açan gerçek anlamda rekabetin değil, tekelin geçerli olduğu bir sistemdir" şeklinde yazdı.

Bediüzzaman Hazretlerinin kapitalimze ücret dönem, dediğini hatırlatan Ertem, yazısını şöyle sürdürdü:
"Emek insan faaliyetine verilen nitelemedir, ücretin emeğin karşılığı olduğu bir sistem insana dönük dengeyi (adeleti) sağlayamaz. Bediüzzaman, bunun için kapitalizme 'ecir' -ücret- dönemi der ve biteceğini söyler. Malikiyet bu anlamda küçük özel mülktiyettir ve emeğin alınıp satılmadığı insanca bir denge amaçlar. Toprağın ve daha geniş anlamda doğanın alınıp satılması ise, insana mahsus olamaz. Toprağın meta olması, İslam iktisadındaki ilk denge haline tecavüzdür. Yani doğanın, Allah tarafından bahşedilen dengesine (adeletine) hiç bir kul müdahale edemez... Para ise, İslam'a göre kesinlikle meta olamaz, çünkü para sahici üretimin karşılığı ve değiş tokuş aracıdır. Paranın alınıp satılması ve bunun faiz ile fiyatlandırılması dolandırıcıktır, ribadır. Riba yasağı, hem karşılıksız iktisadi değerlerin mübadelesini kapsar hem de, emeğin meta olmasını sağlayacak insanın insan tarafından sömürülmesini kapsar hem de, paradan para kazanmayı-faizi- kapsar."

Yazının tamamı için tıklayınız

Bediüzzaman Haberleri