Sigara içen kadınlarda kanser riski artıyor

Sigara içen kadınlarda kanser riski artıyor

Akciğer kanserinin bilinen en önemli nedenlerinden biridir sigara ve kadınlarda bu hastalığa yakalanma oranlarında sigara kullanan kadın kullanmayan kadına göre daha hızlı şekilde bu hastalığa yakalanıyor.

Medical Park Hastaneler Grubu Göztepe Medical Park Hastanesi Göğüs Hastalıkları Klinik Şefi Prof. Dr. Yalçın Karakoca, sigara içen bir kadının akciğer kanseri olma riskinin, içmeyen bir kadına göre 1.5-3 kat daha fazla olduğunu bildirdi.

Karakoca, sigaranın ve beslenme alışkanlıklarının akciğer kanseri üzerindeki etkilerini dile getirdi.

Akciğer kanserinin başlıca nedeninin sigara olduğunu vurgulayan Karakoca, şunları kaydetti:

''Akciğer kanserinin başlıca nedeni günümüzde herkesin bildiği gibi sigaradır. Tüm akciğer kanserlerinin yüzde 80-90'ı sigaraya bağlıdır. Küçük hücreli akciğer kanseri, genellikle sigara içen veya içmiş olan kişilerde bulunmaktadır. Bu birliktelik bazı araştırmalarda yüzde 98'lere kadar çıkmaktadır. Sigaranın getirdiği akciğer kanseri risk oranı, sigara içme süresi, toplam içilen sigara, başlama yaşı ve içilen sigaranın tipine göre değişir.

Sigara içen bir kadının akciğer kanserine yakalanma riski içmeyen bir kadına göre 1.5-3 kat daha fazladır. Ayrıca, aynı miktar sigaraya maruz kalan kadınların erkeklere göre 1.5-3 kat daha fazla akciğer kanserine yakalanma riskleri olduğu hesaplanmıştır. Aktif sigaradan sonra akciğer kanserinin en önemli ikinci risk faktörü 'pasif içicili' veya 'duman altı' olmaktır. Pasif sigara içicilerinde tek başına akciğer kanseri riski ortalama 1.2-1.3 kat artmaktadır.''

Beslenmenin de akciğer kanserine etkileri olduğuna işaret eden Karakoca, ''Bazı beslenme özelliklerinin de akciğer kanseri riskini etkileyebileceği bilinmektedir. Küflü besinler, çoklu doymamış sıvı yağlar (ayçiçek, mısırözü, soya, pamuk yağları), İşlem görmüş, dumanlanmış etler, nitrit katılmış besinler (sosis, salam), kavrulmuş, yanmış besinler (etler), sirke, turşu, soya sosu gibi fermente besinler, beyaz un ve rafine şeker, salamura ve tuzların kanseri riskini artırdığı belirtilmektedir'' dedi.

Akciğer kanserinde genetiğin önemine de vurgu yapan Karakoca, ''Ailede akciğer kanseri olması akciğer kanserine yakalanma riskini arttırmaktadır. Ailede akciğer kanseri olan ve hiç sigara içmemiş bir kadının akciğer kanseri riski 2.8 kat artmış iken, ailede akciğer kanseri olan ve sigara içen bir kadında ise bu riskin 30 kat arttığı görülmüştür'' diye konuştu.

''REZEKTÖR BALON'' UYGULAMASI

Kendi bulduğu ''Rezektör Balon'' uygulamasını da anlatan Karakoca, şöyle devam etti:

''Akciğer kanserlerinin 3'te 1'inde ilk tanı anında diğer 3'te 1'inde de ilerleyen dönemlerinde soluk borusu tıkanıklığı ve buna bağlı gelişen durumlar (zatürre, solunum yetmezliği gibi) görülmektedir. Bu durumlarda hem hastalar kaybedilmekte hem de onkolojik tedavileri istenilen biçimde yapılamamaktadır. Bizim geliştirdiğimiz (rezektör balon) yöntemi ise riski olmayan güvenli ve basit bir yöntemdir. Tıkalı hava yolunda, tıkanıklık ortasına yerleştirilen balonun şişirilip, balon üzerindeki özel dokunun tümörü tıraşlaması suretiyle çalışıyor. Bu sistem aynı zamanda kanamayı durduran bir balon görevi de gördüğünden tedavideki komplikasyon ve risk, işlem sırasında önleniyor.''

Akciğer kanserinin artış nedenine de dikkati çeken Karakoca, ''Tütünün sigara haline dönüşmesi ve tüketiminin hızla yaygınlaşması sonucu, 1940'larda akciğer kanseri salgını ortaya çıkmıştır ve bu salgın etkisini, bütün dünyada, artan şekilde devam ettirmektedir. Ülkemizde resmi rakamlara göre her yıl 20-25 bin yeni akciğer kanseri hastası ortaya çıkmakta ve bu rakamın 40 binlere kadar ulaşabileceği düşünülmektedir'' şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Yalçın Karakoca, Türkiye'de akciğer kanserlerinin çoğunlukla erkeklerde görüldüğünü, ancak son dönemde kadınlarda da oranın arttığını ifade etti.
Haber 7