Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Sanlav, Gebze Teknik Üniversitesince (GTÜ) düzenlenen 15 Temmuz Destanı ve Şehitleri Anma Programında konuştu.

Sanlav, vatandaşın sürekli iletişimde kalmasını sağlayan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vatandaşı sokaklara davet ettiği sosyal medyanın, darbeye karşı direnişte önemli rol oynadığını anlattı.

Darbeye direnişin, "#DarbeyeHayır" ve "#MilletçeMeydanlardayız" etiketleriyle ilk olarak sosyal medyada başladığına dikkati çeken Sanlav, özellikle Twitter ve Facebook'un, 15 Temmuz darbe girişiminde milli bütünlüğü korumada önemli işlev gördüğünü vurguladı.

Darbe girişiminin altyapısının da sosyal medyada hazırlandığını dile getiren Sanlav, şöyle devam etti:

"Sosyal medyada aslında aylar öncesinde darbeye dair pek çok işaret ve algı operasyonlarına dönük paylaşımlar görmek mümkün. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında 'diktatör' algısı oluşturup, darbeyi meşru gösterecek bir zemin hazırlamak, sosyal medyada yapılan algı operasyonlarının ilk ayağını oluşturdu. Bu paylaşımlar FETÖ tarafından yönetilen yüz binlerce hesap ve komuta merkezinden yapılan yayınlarla desteklendi. FETÖ örgüt elemanları, kendi aralarında haberleşebilecekleri gizli sosyal medya uygulamaları indirdiler ve bunlar üzerinden haberleştiler. Sızıntı dergisinin, 5 Ekim 2015'te yayınlanan, sirenlerin ardından 'gülen' bebekli reklam filmi gibi gizlenmiş mesajlar yaydılar. Bebeğin doğum süresi olan 9 ay 10 gün sonra 15 Temmuz darbe girişimi yaşandı. Bunlar tesadüf değil. Örgütün elebaşı denecek Emre Uslu, Osman Özsoy gibi isimler, Twitter üzerinden darbeyi işaret eden mesajlar attılar. Başta emniyet teşkilatı olmak üzere, Teknoloji İletişim Başkanlığı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü MOBESE binası gibi kritik kurumların teknoloji altyapısını hazırlayan FETÖ'cü bilişim firmaları tarafından darbe için gerekli teknik alt yapı sağlandı."

Darbe girişiminin hemen ardından, FETÖ tarafından internete erişimin kısıtlandığını, vatandaşların Twitter, Facebook ve YouTube'a erişemediğini söyleyen Sanlav, "Boğaziçi Köprüsü'nün tanklarla kesilmesi ile başlayan hain girişim hakkında saatlerce çeşitli hurafeler dolaşsa da kesin olarak ne yapılmaya çalışıldığı uzun süre anlaşılamadı. Yani bir anlamda sosyal medyaya erişimin engellenmesi darbeciler açısından işe yaramıştı. Bu süre zarfında vatandaş, özellikle AK Partili yönetimler ve STK'lar tarafından kurulan başka bir sosyal medya mecrası olan WhatsApp gruplarından irtibat halinde kalarak, iletişimi sürdürdü. Twitter hesabından, 'Kasıtlı olarak hizmetimizin ülke çapında yavaşlatıldığından şüpheleniyoruz' şeklinde Türkçe ve İngilizce tweetler atıldı." şeklinde konuştu.

"Direniş sosyal medya mecraları tarafından desteklendi ve büyüdü"

Sosyal medya erişiminin sağlandığı dakikalarda CNN Türk'e FaceTime üzerinden canlı bağlantı sağlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, demokrasi ve vatana sahip çıkmaya davet ettiğini, kişisel ve Cumhurbaşkanlığı resmi Twitter ve Facebook hesaplarından da darbeye karşı direniş çağrılarını tekrarladığını anımsatan Sanlav, "Bu ana kadar WhatsApp üzerinden irtibat sağlayan vatandaş, Cumhurbaşkanının çağrısı üzerine, darbe girişimine direnmeye başladı. Bu direniş sosyal medya mecraları tarafından da desteklendi ve büyüdü." dedi.

Ümit Sanlav, 15 Temmuz darbe girişiminde vatandaşların ve siyasetçilerin sosyal medyayı etkili kullandıklarını belirterek, "Çevrimiçi platformlardan yapılan çağrılar, haberler ve başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uzaktan bağlandığı canlı yayınlar, vatandaşın sağlıklı bilgilendirilmesi ve kahramanca direnişi ile birleşince, darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlandı." değerlendirmesini bulundu.

AA