Soy ağacı, Bediüzzaman'ın sözlerine aykırı

Soy ağacı, Bediüzzaman'ın sözlerine aykırı

Risale-i Nur Hukukunu Muhafaza Derneği Başkanı Muhammed Salar'ın basın açıklaması

Risale Haber-Haber Merkezi

Risale-i Nur Hukukunu Muhafaza Derneği Başkanı Muhammed Salar, soy ağacı çalışmasında Bediüzzaman Hazretlerinin sözlerine aykırı iddiaların olduğunu ileri sürdü.

Basın açıklaması yapan Salar, Risale-i Nur’dan yaptığı alıntılara yer verdi:

“Prof. Ahmet Akgündüz’ün basın toplantısını canlı olarak Dost Tv’den izledim. Toplantıda Bediüzzaman’ın seyyit olduğu, Kürtlüğünün de Siverek’teki Karakeçi aşiretinin (aslen Türktürler) Kürtlüğü kadar olduğunu yani Bediüzzaman’ın dili Kürtçedir, memleketi Kürdistan’dır fakat kendisi Kürt değildir, Seyyittir” gibi ifadelerde bulundu.

Açıkça söylemek gerekirse delil olarak göstermeye çalıştığı arşiv belgelerini işin tarafsız uzmanlarına havale etmekle beraber, bu toplantıdaki ifadelerin Risale-i Nura rağmen ifadeler olduğunu görüyoruz. Bediüzzaman nur külliyatında bir yerde “kendimi Seyyit bilemiyorum” ifadesinin yayında üç defa da açıkça “ben seyyit değilim” diye buyurmuştur.

İşte onlardan 14. Şua’da geçen şu cümleler: “Said itiraznamesinde demişki ben seyyit değilim. Mehdi seyyit olacak… Yoksa ben seyit olmadığım gibi hiçbir vakit böyle haddimden yüz derece hülyalarda bulunmadım…” (14. Şua Tenvir neşriyat sayfa 365, söz basım yayın sayfa 491, vb.)

Yine Denizli müdafasında “ben seyyit değilim, mehdi ise al-i beyt nebeviden olacak.” (Müdafalar sayfa 144)

Yine Emirdağ Lahikası 1’de Üstad r.a. şöyle buyurur: “ben … sofu ve riyazetçi olmadığım ve büyük bir şeref ve haysiyet ve hanedanlık haysiyetinden, şan-u şerefinden hissedar olmadığım halde…”

Bediüzzaman 20’ye yakın yerde Kürtlüğünü ya sarihen ya da zımnen ifade etmiştir. Tabi Said-i Kürdi gibi imzaları da müstesna. Mesela Hutbeyi Şamiye’de hemen girişte “Biz Kürtler size nisbeten çocuk hükmündeyiz. Divani Harbi Örfide “Fahr olmasın biz ki Kürdüz” ifadeleri geçmektedir.

Yine “Türkçe iyi bilmez bir Kürt bu kadar ifade-i meram edebilir” (Divani Harbi Örfi), “Ben Kürt olduğum için Kürtlere dair bir iki söz söyleyeceğim” (Makaleler) cümleleri var.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz.

Bediüzzaman’ın “ben seyyit değilim” diye olan cümlelerini seyyit olduğuna yormak; “Benim gibi bir Kürt” cümlelerini de Kürt olmadığına yormak hangi ilim ve bilim anlayışıyla izah edilebilir, bunu da müdakkik kamuoyunun dikkatine bırakıyoruz.

Müellife rağmen “sen busun” ya da “değilsin” demek kendini Arap olarak tanıtan Peygamberimizin (asm) mesela 30 dededen sonra Arap olmayan Hazreti İbrahim’in neslinden oluşunu delil gösterip Arap olmadığını iddia etmeye benzer.