Konteyner kentin sorumlu yöneticisi Nihat Yazıcıoğlu: "Biz ne kadar iyi hizmet versek, ne kadar iyi eğitim versek, zamanında da başlasak yine de bu öğrencilerde bir hüzün var. Memleketlerinde olmak isterler, memleketlerinde eğitimlerini görmek isterler"- Suriyeli çocuklardan Ayşe Derviş: "Mutlu olmayışımın sebebi, benim orada ağabeyim, babam ve dedem vefat etti. Aynı zamanda amcam da cezaevinde, nerede olduğunu bilmiyoruz. Burada mutluluğu tatmamız mümkün değil"

 

Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak aileleriyle Türkiye'ye sığınan ve Malatya'da kurulan konteyner kente yerleştirilen yaklaşık 3 bin Suriyeli çocuk, yeni eğitim-öğretim yılına da hüzünlü başlayacak.

 

Malatya'da "Beydağı Konaklama Tesisi" adıyla kurulan konteyner kentte, yaklaşık 7 bin 600 Suriyeli misafir ediliyor. Yeni eğitim-öğretim yılının başlayacağı 15 Eylül Pazartesi günü, konteyner kentte yaşayan yaklaşık 3 bin Suriyeli çocuk için de ders zili çalacak.

 

Konteyner kentin sorumlu yöneticisi Nihat Yazıcıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, konteyner kentte anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise eğitimi verdiklerini söyledi.

 

Suriyeli 187 öğretmenin gönüllü olarak görev yapacağı okullarında, Türkçe derslerinin yaklaşık 35 Türk öğretmen tarafından verileceğini anlatan Yazıcıoğlu, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonunca okullarına 12 derslik yapıldığını, 6 derslikten oluşan ana sınıfının da bu yıl devreye gireceğini belirtti.

 

Konteyner kent dışında kalan Suriyeli vatandaşların da çocuklarını servisle okula göndereceklerini kaydeden Yazıcıoğlu, "Biz ne kadar iyi hizmet versek, ne kadar iyi eğitim versek, zamanında da başlasak ama yine bu öğrencilerde bir hüzün var. Memleketlerinde olmak isterler, memleketlerinde eğitimlerini görmek isterler. Neticede burası artık onların yuvası. 2014-2015 eğitim-öğretim yılında yaklaşık 3 bin kişiye burada ikili öğretim verilecek ve bu şekilde devam edecek inşallah" diye konuştu.

 

Suriyeli öğretmen Fediye el Ali (30) ise ülkesindeki iç savaştan 4 yaşındaki kızı Himan Hocek ile kaçarak Türkiye'ye sığındığını söyledi.

 

Hama'da önceden sınıf öğretmenliği yaptığını anlatan Ali, "Eşim o zaman Suriye ordusunda görev yapıyordu fakat daha sonra o görevden ayrıldı. Suriye ordusuna karşı savaştığı esnasında şehit düştü. Bizler de o şekilde bırakıp buralara gelmek zorunda kaldık" dedi.

 

Ali, Türkiye'de verilen eğitimin Suriye'den çok üstün olduğunu vurguladı.

 

Mevcut rejimden bir an önce kurtularak memleketlerine dönmek istediklerine dikkati çeken Ali, Türk halkına misafirperverliklerinden dolayı teşekkür ederek, "Burası her açıdan daha iyi, daha güzel, daha güvenli olabilir ama neticede insanın memleketinden daha güzeli olamaz. Bana kalsa bir an önce Suriye'ye dönmek isterim. Beni burada bağlayan bir tek şey var, o da kızımdır. Kızım olmasaydı ben burada kalmazdım" şeklinde konuştu.

 

Suriyeli lise öğrencisi Ayşe Derviş (15) ise savaş nedeniyle can güvenlikleri kalmadığı için 7 kişilik aile olarak Humus'tan Türkiye'ye geldiklerini söyledi.

 

Mutsuz olduğunu anlatan Derviş, "Mutlu olmayışımın sebebi, benim orada ağabeyim, babam ve dedem vefat etti. Aynı zamanda amcam da cezaevinde, nerede olduğunu bilmiyoruz. Burada mutluluğu tatmamız mümkün değil" dedi.

 

Derviş, buradaki tek amacının okuyup başarı elde etmek ve ülkesine döndüğünde aynı yerden eğitimine devam etmek olduğunu belirtti.

 

Suriyeli Abdurrahman el Amuri (15) de iç savaştan kaçarak 7 kişilik aile olarak Humus'tan Türkiye'ye geldiklerini ifade etti.

 

Amuri, savaşta iki amcasını ve dedesini kaybettiğini söyledi.

 

Liseye gittiğini belirten Amuri, "Suriye'deki arkadaşlarımı ve öğretmenlerimi çok özlüyorum. Temennim, bir an önce bu savaş biter ve memleketimize geri döneriz" dedi.