Suriyeli çocuklara Arapça eğitim, pazartesi başlıyor
Türkiye’de yaşayan yarım milyonu aşkın Suriyelinin, eğitim sorunu kangren haline geldi.
Burcu Öztürk - Kamil Arlı'nın haberi:
Açılan sınırlı sayıda okul ihtiyaca cevap veremiyor. Türkçe bilenler, geçici oturum belgesiyle Milli Eğitim’e bağlı okullarda okuyabiliyor. Türkçe bilmeyenler için ise İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü harekete geçti. Belediyelerle işbirliği yaparak Suriyeli ailelerin yoğun olarak kaldığı ilçelerde Arapça eğitim verecek okullar açma kararı aldı. İlk adım Esenyurt’ta atıldı. Saadetdere Kültür Merkezi’nin bir katı, derslik haline getirildi. ‘Kademoon’ adı verilen okul, pazartesi günü dersbaşı yapacak. Okula 600 öğrencinin kaydı yapıldı.
Türkiye’ye sığınan Suriyeli ailelerin çocukları, eğitimlerini ülke genelinde kendileri için hazırlanan 55 okulda sürdürüyor. Çoğu güney illerinde ve çadır kentlerde olan okullarda Suriyeli öğretmenler ders veriyor. İstanbul’da ise Esenler, Zeytinburnu ve Bağcılar’da okullar bulunuyor. Zeytinburnu Emel El Muşrık Okulu’na 2 bin, Esenler Kademoon’a 2 bin 500, Bağcılar Kademoon’a ise 2 bin öğrencinin kaydı yapıldı. Son eksiklerini tamamlamaya çalışan okulların öğrencileri ders başı yapmak için gün sayıyor. Hiçbir Suriyeli çocuğu mağdur etmeyeceklerini ifade eden İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, “Yaptığımız anlaşmaya göre belediyeler bize yer tahsis edecek. Gerektiğinde prefabrik okul kuracağız. Okulun her türlü materyal ihtiyacını da biz karşılayacağız.” diye konuşuyor. Ankara Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan ise özel önlem almayı gerektirecek boyutta Suriyeli öğrenci olmadığını, var olan öğrencilerin de misafir olarak eğitimlerine devam ettiğini belirtiyor.
Suriyeli çocukların eğitim sorunuyla ilgilenen kurumlardan biri de Suriye Eğitim Hizmetleri ve İstişare Derneği. 2012’nin Temmuz ayında eğitim faaliyetlerine başlayan dernek, belediyelerle işbirliği yaparak Türkiye genelinde okullar açılmasına öncülük ediyor. Kendi ailesinin de 33 yıl önce Hama katliamından kaçarak Türkiye’ye sığındığını anlatan dernek başkanı Ola Baghajati Ragıpoğlu şu bilgileri veriyor: “Belediyelerin desteği ile açtığımız okullarla Suriye’yi yeniden inşa etmek istiyoruz. Bu yüzden okullara ‘dönüyoruz, geliyoruz’ anlamına gelen Kademoon ismini verdik. Geçen yıl bine yakın öğrenci okuttuk. Seneye bu sayının 10 bine çıkmasını bekliyoruz.” Ragıpoğlu, öğrencilerin savaştan nasıl etkilendiğini de şu cümlelerle anlatıyor: “İlk günlerde öğrencilerimizin hiçbirisi resim olarak ağaç, deniz çizmedi. Hepsi tüfek, yaralı, kan, yıkılmış binalar, camiler çizdi. Yıl sonuna doğru bazı resimler değişmeye başladı. Bu talihsiz çocuklar bir gün ülkelerine döndüklerinde ‘biz ne kadar şanslıydık’ diyecekler. ‘Türkiye bizimle ilgilendi’. Suriye-Türkiye ilişkilerine katkı sağlayacaklar ve onlar bizim elçilerimiz olacak.”
Yeni Suriye için okuyacağız
Eğitime gecikmeli olarak başlayacak olan Suriyeli çocuklar heyecanlı. Çoğunun hayali, kan ve gözyaşının akmadığı bir Suriye. Barış dolu bir ülkeyi inşa etmek için okumak istediklerini söylüyorlar. Birinci sınıfa gitmeye hazırlanan Yasir Hellaf (6), “Türkiye’yi çok sevdim ama savaş bitince ülkeme dönmek istiyorum.” diyor. Acı macerasını ise şu sözlerle anlatıyor: “Silah ve bomba seslerinden kaçtık. Mısır’a gittik ama orada da savaş oldu. Şimdi burada okula başlayacağım için çok heyecanlıyım.” Hani Rabbat 16 yaşında. Liseye gidecek olan Hani, “Türkiyeliler benim kardeşim gibi.” diyor. Arkadaşlarını ve Suriye’de oturdukları sokağı özlediğini dile getiren Hani, “Burada medeniyet ve özgürlük var. Biz de Suriye’de güvenli bir ortam istiyoruz. Yeni bir Suriye istiyoruz. Bunun için okuluma devam edeceğim.” ifadelerini kullanıyor. Eyham ise henüz 9’unda. 4. sınıfa başlamak için gün sayıyor. Türk arkadaşlarıyla konuşamamaktan yakınan Eyham, hayalini şu sözlerle aktarıyor: “Okulum açılacağı için mutluyum. Büyüyünce mühendis olacağım.”
Zaman