Suudi Arabistan'ın kuruluş tarihini değiştirmesinde Osmanlı ayrıntısı
Suudi Arabistan, geçtiğimiz günlerde ülkenin kuruluş tarihini değiştirdi. Şimdiye kadar 23 Eylül 1932 olarak kabul edilen kuruluş tarihi,Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın kararıyla 22 Şubat 1727 oldu. Bu kararın anlam nedir?Osmanlı ile olan bağı nedir?
Haziran 2017’de Veliaht prens olan Muhammed Bin Selman, ülkede birçok alanda radikal reformlar yaparak Suudi Arabistan’ı dönüştürmeye devam ediyor. Veliaht prensin son hamlesi ise ülkenin tarihini değiştirmek, yeniden biçimlendirmek oldu. Artık kuruluş tarihi modern Suudi Arabistan’ın ABD ve İngiltere ile onları takip eden diğer ülkelerin resmi olarak tanındığı 1932 değil, Suud hanedanının kurucusunun oğlu Muhammed bin Suud’un Osmanlı İmparatorluğu toprağı olan Diriye’de ‘bağımsız bir emir olarak’ hakimiyet kurduğu 1727 yılı.
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'in konuya ilişkin çıkardığı kararname resmi haber ajansı SPA'da yer aldı.
Kararnamenin, devletin kökleriyle duyulan gurur ve vatandaşların 3 asır önceki Muhammed bin Suud dönemi yöneticilerine olan derin bağlılığından hareketle çıkartıldığı ifade edildi.
Kararnamede şu ifadelere yer verildi:
"İlk Suudi Devleti 1727'de kurulmuş ve 1818'e kadar devam etmiştir, başkenti Diriye'dir ve yüzyıllarca süren istikrarsızlık ve bölünmüşlükten sonra Arap yarımadasında güvenlik ve birliği tesis etmiştir. Turki bin Abdullah bin Muhammed bin Suud ise 1824'ten 1891'e kadar hüküm süren ikinci Suudi Devleti'ni kurmayı başarmıştır. Bundan 10 yıl sonra Kral Abdulaziz bin Abdurrahman Faysal Al Suud 1902'de, Suudi Arabistan Krallığı adıyla üçüncü Suudi Devleti'ni kurmuştur. İlk Suudi Devleti'nin kuruluşu Şubat 1727 yılına denk geldiği için 22 Şubat'ın 'kuruluş günü' olarak kabul edilerek resmi tatil ilan edilmesine karar verilmiştir."
I. SUUD DEVLETİ’NİN HİKAYESİ
Arap yarımadasında Diriye Emirliği yapan köklü bir aileden gelen Muhammed Bin Suud, babasının ardından 1727 yılında Diriye Emiri oldu. 1744 yılında ise 250 yıldır süren bir ittifak başladı: Muhammed Bin Suud, Vehhabilik'in kurucusu Muhammed bin Abdülvehhâb ile tanıştı. Muhammed bin Abdülvehhâb'ın kızıyla evlenerek Vehhabilik'in yayılmasını destekledi. Emirliğin Suud ailesinin, şeyhliğin ise Muhammed bin Abdülvehhâb'ın soyundan gelmesi kararlaştırıldı. Böylece bugünkü Suudi Arabistan'ın siyasi-mezhepsel temeli atıldı.
Osmanlı İmparatorluğu otoritesine karşı kendi hakimiyetini kuran bu ikili, o dönemde İstanbul’un müdahale gücünden uzak olmasından da yararlandı. O dönem Lale Devri padişahı III. Ahmet hüküm sürerken, 1730’da Patrona Halil İsyanı’yla padişah değişti. O dönem devlet 1730-1746 yılları arasında İran, Avusturya ve Rusya ile savaştaydı. Muhammed Bin Suud da Hicaz bölgesine saldırarak Osmanlı’yı direkt olarak karşısına almak istemedi.
KAVALALI MEHMET ALİ PAŞA SAHNEDE
Bölge aşiretlerini de kontrol altına alan Muhammed Bin Suud ve Abdülvehhab, bir süre sonra Osmanlı otoritesine karşı ayaklanmasını büyüterek hakimiyet alanını Necid ve Asir bölgelerine kadar genişletti. 1800 yılına gelindiğinde ise Suud ailesi güçleri halkı Şii olan Irak’a saldırılar düzenleyecek kadar kuvvet kazandı. Şiilerin kutsal kenti Kerbela’nın yağmalanması ve Hicaz bölgesindeki kutsal kentler Mekke ve Medine’nin de ele geçirilmesinin ardından padişah II. Mahmud müdahale kararı aldı. Ancak İstanbul, merkezden paşa ve ordu göndermek yerine dönemin meşhur Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’dan yardım istedi. Mehmet Ali Paşa, oğulları Tosun Paşa ve İbrahim Paşa’yı Arabistan’a Osmanlı Sultanı adına isyanı bastırıp, Mekke ve Medine’yi Vehhabilerden alıp merkezi otoriteyi tekrar sağlamaları için gönderdi.
Tosun Paşa Mekke, Medine ve Cidde’yi tekrar ele geçirirken kardeşi İbrahim Paşa da Diriye ve Necid’i geri aldı. Pek çok Suud ve Abdülvahhab kabile üyesi gemilerle İstanbul'a gönderdi. Suudi lider Abdullah bin Suud, 14 Aralık 1818'de halka teşhir edilerek Bâb-ı Âli'ye getirilip hapsedildi. Mekke ve Medine'de gasp ettikleri mallara dair sorgulandıktan sonra 17 Aralık 1818'de idam edildi. Böylelikle I. Suud Devleti yıkıldı.
Günümüz Suudi Arabistan’ının kuruluş tarihini değiştirme kararı, ailenin bölgesel siyaset sahnesine ilk çıkışı ve akabinde gelişen Osmanlı’ya karşı isyana dayanıyor. Bu kararın bir diğer sebebinin de ‘ulus-devlet’ inşasında ‘bağımsızlık için mücadele dolu tarih’ hikayesini ön plana çıkarmak olduğu belirtiliyor.
Habertürk-Emin Arslan
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.