Tam tekmil Yunus Emre menkıbeleri
Rivayet odur ki; Yunus hal-i hayatında üç bin şiir söylemiş. Yıllar sonra bu şiirleri Molla Kasım isimli birinin eline geçmiş.
Yunus'un sözlerini kendince şeriata aykırı bulan Molla Kasım, şiirlerden binini yakmış, binini suya atmış. Üçüncü bine başlarken 'Derviş Yunuş bu sözü/ Eğri büğrü söyleme/ Seni sigaya çeken/ Bir Molla Kasım gelir' dörtlüğüyle karşılaşınca yaptığı hatayı anlamış. Şimdi o yakılan bin şiiri gökte kuşlar, suya atılan binini denizde balıklar, kalan binini ise insanlar okumaktaymış. Yunus'un şiirleri yerde gökte okunadursun, hayatı ile alâkalı kesin bilgilere ne yazık ki sahip değiliz. Yedi yerdeki kabri gibi hayat hikâyesi de bir sır perdesinin ardında menkıbelerle örülmüş. Yunus'un şimdiye kadar dilden dile dolaşan ve farklı menakıp kitaplarında parçalar halinde yer alan menkıbeleri, ilk kez bir araya geldi. Karaman Valiliği tarafından yayımlanan 'Minyatürlerle Menâkıb-ı Yunus Emre' kitabının metni Mustafa Özçelik'e, minyatürleri ise Funda Koçer Yeşilyurt'a ait. Menkıbeleri nakletmekle kalmayıp kitaba ayrıca bir yorum bölümü de ekleyen Mustafa Özçelik, Yunus menkıbeleri hakkında "Belgeler yalan söyleyebilir. Bu yalan bir gün ortaya çıkar. Ama gönüller hiç yalan söylemez. Hele söylenti, zamanın sınavından geçmişse dikkatli bir göz, bulutun ardındaki güneşi görür." diyor.
Zaman