Tarihte bugün: O camii bugün açıldı
Tarihte bugün köşemizde Padişah 3. Mustafa tarafından yaptırılan camii var.
Tarihte bugün köşemizin konuğu 1763 yılında yapımı tamamlanmış ve bir semte ismini vermiş olan Laleli Camii var.
Laleli Camii'nin hikayesi...
Padişah III.Mustafa'nın dönemin pek bi ehemmiyet gösterilen alimlerinden biri olan Laleli Baba adlı bir velinin ismini bu Camii'ye vermiştir.
Camii'ye Laleli Baba'nın isminin verilmesi ise komik bir anıya dayanır;
Camiye adını veren Lâleli baba ile padişah arasında geçen bir de hikâye vardır.
Sultan, bu camii yaptırırken çevrede Lâleli Baba namında her sözü hikmetli evliya bir zatın yaşadığını öğrenir. Onunla görüşmek, sohbetinden istifade etmek istediğini söyleyerek haber gönderir. Lâleli Baba, padişahın kendisini ziyaret etmek istediği haberini alınca buyur eder. Padişah, Lâleli Baba'nın sohbetinden pek memnun kalır ve onunla daha sık görüşme arzusunu belirterek ayrılırken bir soru sorar.
“Efendi hazretleri, bu dünyada en güzel şey nedir acaba?
Lâleli Baba cevap verir
“ Bu dünyada en değerli şey yiyip içtikten sonra sıkıntısız biçimde def-i hacetini yapabilmektir”. Der.
Hükümdar bu cevaptan pek hoşnut olmaz. Başından beri hikmetli konuşmalarıyla kendisini etkileyen kişiye böyle bir cevabı pek yakıştıramaz, nezaketsiz bulur. Padişahın gönlünden geçen bu düşünce ve itiraz, Lâleli Baba'ya malum olur. Yakında görürüz, anlamında anlamında bir tebessümle sultana mukabele eder.
Padişah ve beraberindekiler oradan ayrılıp saraya dönerler. Ertesi gün padişah rahatsızlanır. Bir türlü ihtiyacını giderememektedir. Saray hekimleri seferber olurlar. Çeşitli otlar ilaçlar nafile. Hiç bir çare bulamazlar. Padişah kıvranmakta bir türlü rahatlayamamaktadır.
Nihayet hatasını anlar, ve bu hâlin Lâleli babanın sözüne itirazından dolayı başına geldiğine hükmeder. Derhal adamları ile Lâleli babanın yanına giderek, hata ettiğini, kendisini affetmesini rica eder.
Lâleli Baba, Allahın nice nimetlerine sahip olduğumuz halde, alışkanlık sebebiyle bunların kıymetini bilmiyoruz der. Yiyip içtikten sonra ihtiyaç gidermenin büyük bir nimet olduğunu hatırlatır.
“Pekala, Rahatlaman karşılığında ne vereceksin?” der.
Padişah,“Senin bölgende yaptırdığım o camiyi sana bağışlayacağım”,
“Yetmez” der Lâleli baba.
Padişah birçok şeyler daha bağışlar.
Şeyh, “Bunlar yetmez” demeye devam eder.
En sonunda, “Seni affederim, bu halden de kurtulursun ama karşılığında saltanatı isterim, yoksa kendin bilirsin” der.
Padişah bu halden o kadar bunalmıştır ki “O da senin olsun” der.
Baba dua eder, “Haydi git Allah'ın izniyle kurtulacaksın” diyerek sırtını sıvazlar.
Padişah gerçekten bu sıkıntılı halden kurtulur ve çok rahatlar. Fakat saltanat da elden gitmiştir.
Hikaye bu ya, koskoca Osmanlı sultanı çaresiz, saltanatı teslim etmek üzere adamları ile Lâleli babaya gider. Lâleli Baba sultanın haline bakıp der ki:
“Bir saltanat ki bir def-i hacete değişiliyor, öylesine ucuz bir saltanat bize lazım değil, al yine senin olsun. Bize sadece caminin adı yeter.” Diyerek padişahı yolcu eder. İşte o günden bu güne caminin adı Lâleli Camiidir.
Laleli Camii'nin özellikleri
Lâleli Külliyesi padişahlar tarafından yapılmış son külliyedir. Sultan III. Mustafa'nın hayatta iken yaptırdığı bu külliye, İstanbul Eminönü ilçesinde Lâleli semtinde Ordu Caddesi üzerinde bulunur.
Külliye; Cami, imaret, muvakkithane, türbe, sebil, han ve hamamdan meydana gelmiştir. Külliye içinde yer alan bu türbe Sultan III. Mustafa'nın kendisi için yaptırdığı türbe olup, mimari olarak bakıldığında Nur-i Osmaniye Türbesinden sonra batı etkilerinin görüldüğü ikinci sultan türbesidir.
Burada medfun olan Sultan III. Mustafa'dan sonra babası Sultan III. Selim (1761-1808) de ölünce buraya defnedilmiştir.
Risalehaber
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.