Tarihte Bugün: Osmanlı Devleti'nin son zaferi

Tarihte Bugün: Osmanlı Devleti'nin son zaferi

Tarihler 18 Nisan1897'yi gösterdiğinde, Batılı güçler karşısında iyice zayıflamış, son asırlarda "hasta adam" olarak nitelendirilen Osmanlı İmparatorluğu'nun henüz "ölmediğini" göstereceği bir savaş başladı.

Tarihler 18 Nisan 1897, Yunanistan Devleti bağımsızlığını kazanalı henüz 65 sene olmuştu.

Osmanlı tahtında Sultan 2.Abdülhamit Han'ın olduğu 18 Nisan 1897'de henüz 65 yıllık çiçeği burnunda Yunanistan Devleti gözünü Girit Adasına dikmiş ve bu bölgeyi Osmanlı'dan koparmak istemişti.

Son asırların "hasta adamı" Osmanlı Devleti, başındaki onlarca bela ve ekonomik zorluğa rağmen bir de kendisine savaş açan eski parçasına karşı bir toprağını savunmak zorunda kalacaktı.

Savaş Nasıl Başladı?

Yunan Devleti, Bağımsızlığını ilan ettikten sonra da rahat durmamış ve Osmanlı topraklarında yaşayan Rum'ları da tahrik etmeye başlamıştı. Bu tahrik'in ilk aşaması ise Girit Adası idi.

Çevre adaları kendisine isteyen Yunanistan, savaşın geleceğini sezince Balkanlar'daki bir çok devleti de yanına çekmek istemişti.

"Bu savaş, Osmanlı İmparatorluğu ve Büyük Devletler’in irâdesine aykırı olarak Yunanistan’ın yayılmacı politikalarının bir neticesi olarak meydana gelmiştir. Osmanlı İmparatorluğu Büyük Devletler’den savaşı engellemelerini beklemiş; fakat bu devletler Yunanistan’a uygulanacak zorlayıcı tedbirler üzerinde uzlaşamadıklarından iki devleti yalnız başlarına bırakmışlardır. Osmanlı İmparatorluğu barışın devamından yana olmasına rağmen Yunan çetelerinin sınırı tecavüz etmesi üzerine Yunanistan’a savaş ilân etmiştir.

Savaş 30 gün sürdü...

8 Nisan 1897'de Milona geçidindeki ilk savaş Osmanlı Ordusu'nun zaferi ile sonuçlandı. Ancak savaşın yavaş tempoda cereyan etmesi üzerine, büyük devletlerden gelebilecek bir müdahaleyi önlemek için Sultan II. Abdülhamid, Edhem Paşa'ya yıldırım harbi emrini verdi. Bu durum üzerine Osmanlı Ordusu, 25 Nisan 1897'de Yenişehir, 28 Nisan'da da Tırhala'yı ele geçirdi. Yunan ordusu güneydeki Dömeke'ye doğru çekilirken Edhem Paşa komutasındaki Osmanlı birlikleri doğuya doğru ilerleyerek 8 Mayıs'ta çok büyük stratejik öneme sahip bir liman kenti olan Volos'a girdi. Bundan sonraki muharebenin Dömeke’de olacağı ve bu savaşın da galip tarafı ortaya çıkaracağı belli olmuştu. Çünkü Yunanlar bu müstahkem mevkiye çok fazla yığınak yapmışlardı. Savunma savaşı yapacak olan Yunanlar, Türkleri püskürteceklerinden eminlerdi. 17 Mayıs 1897 tarihinde çok şiddetli geçen muharebe Osmanlı Ordusu'nun zaferiyle sonuçlandı.

Yine "masa başında" yitiriş

Osmanlı Devleti'nde asırların hezeyanı olan masa başında kaybetme hastalığı, savaşın kazanılmasına rağmen yine tekerrür etmişti. Kazanılan zafer, savaştan sonra imzalanan İstanbıl Antlaşması (20 Mayıs 1897) ile adeta bir hüsrana dönüşmüştür.

Belki Yunanistan istediğini tam olarak alamadı, ama Girit'in Osmanlı'dan koparılarak "yönetimsiz" bırakılması bu anlaşma ile gerçekleşti.

Bu savaşın Osmanlı açısından iki olumlu yönü vardır. Senelerdir gelen ağır mağlubiyetler bir nebze de olsa unutulmuş ve Padişah ile İttihad Terakki Partisi arasındaki buzları bir nebze de olsa eritmiştir.

 

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.