Risale Haber-Haber Merkezi

Prof. Dr. Namık Açıkgöz, İslami lüteratürün en önemli kelimlerinini darbeciler ve FETÖ'cüler tarafından kirletildiğini söyledi. Cumhuriyetin ilk yıllarında, 28 Şubat sürecinde ve 15 Temmuz sürecinde kirletilen kelimeleri hatırlatan Açıkgöz, "dil ve kültür kirlenirse temizlenmez ve bedeli çok büyük olur" dedi.

Cumhuriyet devrinde redd-i miras saçmalığı

Bilge kağanların, Yusuf Has Hâciplerin, Kaşgarlı Mahmutların, Yunus Emrelerin, Karacaoğlanların, Fuzûlîlerin, Namık Kemallerin Türkçesinin, Cumhuriyet devrinde bir redd-i miras saçmalığının kurban olduğuna dikkat çeken Açıkgöz, "Siyasî sistem değişikliğinin meşruiyetini kültür değiştirmek ve bu arada dili değiştirmek şeklinde dayatan partizan cumhuriyet zihniyeti zaten dili mahvetmişti" şeklinde yazdı. Açıkgöz'ün EnPolitik sitesinde yer alan yazısı şöyle:

28 Şubat'ta tarikat ve şeriat kelimeleri kirletildi

Türk diline bilinçli bir şekilde vurulan bir başka darbe de 1990’lardan 28 sürecine kadar yaşanan kaosta görülür. Hatırlayın… Her akşam her kanalda Show yapan sözde tarikat ehli güruhlar… Sahte şeyhler… Sahte müritler… Ev baskınları… İşte bu devrede kirletilen kelimeler oldu. Emekli memur gazetesinin başı çekmesi ile tarikat ve şeriat kelimeleri kirletildi. O döneme kadar, partizan cumhuriyetçiler, kendilerinden olmayanlar için politik bir küfür olarak “gerici” derdi ve buna bağlı olarak “irtica-mürteci” lafları da edilirdi. 28 Şubat’a hazırlık döneminde meydanlarda, camilerde ve sözde dergahlarda show yapan sözde tarikatler üzerinden tarikat ve şeriat kelimeleri kirletildi.

Bugün tarikat kelimesi zikredilince yüzlerini ekşiten insanlar oluyor

Yazılı ve görsel basın, kılık-kıyafetleriyle de bu döneme ait olmayan insanları bol bol görüntüleyerek bunların tarikatçi-şeriatçi olduklarını söyledi ve böylece kelimelerin içi, o olumsuz görüntülerle dolduruldu. Mevlevilik ve Bektaşilik gibi tarikatleri tavsif etmekte kullanılan kelime böylece olumsuz bir içerikle sunulmaya başlandı. Bugün, konuyu bilenler dışında, tarikat kelimesi zikredilince yüzlerini ekşiten insanlar oluyor.

Şeriat kelimesi de 28 Şubat sürecinde benzer bir şekilde kirletildi. Bu kelime, Arapça’da İslamiyet’ten önce de kullanılan bir kelimedir ve genel anlamda “kanun-yasa” demektir. İslamiyet’ten sonra kullanılışı “İslam şeriati”; yani “İslam kanunları” şeklinde olmuştur. Bu kelimeden türeme “meşrû’ ” ve “gayr-ı meşrû’ “ kelimeleri; yani “yasal ve yasal olmayan”  şeklinde seküler alanda da kullanılmıştır ve kullanılmaktadır. 28 Şubatçılar sözde tarikat gösterilerini abartılı bir kötüleme aracı olarak kullanırken o görüntülerin üstüne “şeriat” kelimesini de boca ederek kirletmişlerdir.

FETÖ'cülerin kirlettiği kelimeler 

28 Şubatçılar iki dinî kelimeyi kirletmişlerdi; FETÖ’cülerin ilk kirlettiği kelime, millî bir kelimedir: Ergenekon. Gerçi kelimeyi ilk kullanan, bu suçla itham edilenlerden biriymiş ama Ergenekon gibi millî tarihin en önemli olaylarından biri olan bir kelime FETÖ’cüler tarafından tepe tepe kullanıldı ve darbecilikle özdeşleştirilerek olumsuzlaştırıldı.

"Hizmet, cemaat, imam, himmet, mahrem, abi, abla" kelimeleri

FETÖ’cülerin kelime kirletme süreci, 17/25’ten itibaren yaşandı ve 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü ile zirve yaptı.  Hizmet, cemaat, imam, himmet, mahrem, abi, abla gibi bu kültürün çok önemli kelimeleri, FETÖ’cüler tarafından çok kullanıldığı için, darbe anından itibaren bu eşkıya güruhunu tavsif etmek için kullanılan bu kelimeler, maalesef kültürel derinlikli anlamlarından uzaklaşıp darbeci eşkıya takımı için kullanılır olduğu için anlamları kötü bir muhtevaya bürünmüş oldu. 

Mesela klasik kültürün yardımlaşma boyutunu en güzel ifade eden kelimelerden biri olan “himmet” kelimesini artık cümlelerinizde kolay kolay kullanamazsınız. Dervişânın kullandığı “Himmeti hâzır olsun!...” duasını hadi kullanın da görelim!... Hadi “hizmet eri olmak” falan deyin bakalım!... İçinde “cemaat” geçen cümleyi, açıklamasız kullanamazsınız. Görüldüğü gibi, kelime kirletmekte partizan cumhuriyetçilerle FETÖ’cülerin birbirlerinden farkları yok.

Dil kirlenirse bedeli çok büyük olur

Beden kirlenir, elbise kirlenir, ev kirlenir, sokak, mahalle, şehir, bölge kirlenir; hatta siyaset kirlenir ama bunlar öyle veya böyle temizlenir fakat dil ve kültür kirlenirse temizlenmez ve bedeli çok büyük olur.  Bunu bilelim ve yaşadığımız kelime kirliliğini bir an önce bertaraf etme bilincine kavuşalım.