ÖFKENİN ANLAMI

Öfke aslında normal ve sağlıklı bir duygudur. Ancak kontrolden çıkıp da yıkıcı hale dönüştüğünde, aile ya da iş hayatınızda, kişisel ilişkilerinizde sorunlara yol açar. Öfke çok çeşitli olaylar sonucu ortaya çıkabileceği gibi, adeta doğal afetler gibi hiç beklenmeyen bir anda gelip hayatımızı alt üst ederek, istenmeyen değişikliklere sürüklenme durumlarına da neden olabilir.

Öfkeyi bastırmak için. Kızgınlığınızı içinizde tutup, onu düşünmemeye çalışıyor ve dikkatinizi daha olumlu bir şeylere yönlendiriyorsanız,  bu bazen işe yarasa da, sürekli olarak bu yolu kullanmak, çok sağlıklı olmayabilir.

Yapabileceğiniz tek şey insanlara,  ya da olaylar karşısında gösterdiğiniz tepkilerinizi kontrol edebilmek, onları yapıcı bir şekilde yönetebilmektir. Eğer zaman zaman kontrolü kaybettiğiniz oluyorsa da, kaybedeceğinizden korkuyorsanız bir psikologdan yardım isteyebilirsiniz.

Çoğu zaman mantık öfkeyi yener, çünkü öfke haklı bir nedene bağlı olsa bile, çok çabuk mantık sınırlarını aşabilir. Bu yüzden öfkelendiğinizi hissettiğinizde, mantığınıza sığının. Bazen de öfkenizi hafifletmek için mizah kullanın. Mizah çeşitli yollarla öfkenizin yoğunluğunun azalmasına yardımcı olabilir.

HER ÖFKE BİR KURAL İHLÂLİDİR

Toplumun en küçük birimi olan aile, kişilerin beslenme ve bakım ihtiyaçlarını karşılayan, güven duygusu veren, beden ve akıl sağlığını koruyan ve geliştiren bireylerin kendini güven içinde sığınılacak bir liman olması gerekirken, çoğu zaman da her çeşit şiddetin beslendiği ve uygulandığı, insana hayatı zindan eden bir çile hane olabilmektedir.

Aile içinde olan şiddeti gizlemek ve özel hayat olarak kabul etmek, ne yazık ki toplumun alışıla gelmiş olağan gelenekleri haline gelmiş. Aksine aile içindeki gizli kalmış şiddet, topluma bulaşıcı bir hastalık gibi yayılan şiddetin de kaynağını teşkil etmektedir.

Şiddet; bireysel ve toplu olarak yapılan, insanların fiziksel ve ruhsal açıdan zarar görmelerine neden olan hareketlerin tümüdür. İnsanların fiziksel ve ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan bu hareketlerin aile içinde gerçekleşmesi aile içi şiddeti gösterir. Aile içi şiddette mağdur durumdakiler genellikle kadın ve çocuklardır. Bu eylemi gerçekleştirenler ise erkektir.

Bunun yanında hanımların beylerine psikolojik baskı kurarak onlara bir bakıma şiddet uyguladığını da kabullenmek gerekir.

Birbirinize kızdığınızda dikkat edin, sizi rahatsız eden o kişinin davranışları değil, sizin kurallarınızın çiğnenmesidir. Hangisi daha önemli, ilişkiniz mi, yoksa kurallarınız mı?

Onun kurallarını öğrenin, sizinkileri açıklayın, tercihinizi ona göre kullanın.
Maksadını aşan yanlış sözler ve hareketlere anında tepki göstermek gerginlikten başka bir işe yaramaz. Hatta eşiniz kendini korumak amacıyla yanlışını daha çok savunacaktır. Ayrıca hatayı karşı tarafta aramaktan vazgeçelim.

Lüzumsuz, yıkıcı tenkitten kaçının, aksi halde soluğu mahkemede alırsınız.