Tearüf Çalıştayı: Allah'ı bilen farklılıkları bilir, onları tanır ve değer verir
Risale Akademi'nın düzenlediği "Toplumsal Bütünleşme Zemini: Tearüf Çalıştayı" başladı
RİSALEHABER
Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde yapılan program Ali Kaval Hoca'nın Kur'an-ı Kerim tilaveti başladı.
Risale Akademi Genel Sekreteri Kadir Aytar açış konuşmasında, İlayı Kelimatullah'a dikkat çekti. Aytar, "Milletlerin bir hedefinin olmaması halinde kendilerine şevk bulamazlar. Gaye-i hayal olmazsa zihinler enelere döner. İlayı Kelimatullah Osmanlıyı 600 yıl ayakta tuttu. Bizi de ayakta tutacak olan İslamiyetin yüksek siyaseti ile İlay-ı Kelmiatullah'a sarılmaktan geçer" dedi.
Tearüfte teklik yok
Açış konferansı veren Doç. Dr. Ahmet Yıldız, Müslümanların özgüvenlerini kaybettiğini söyledi.
Uluslararası bir toplantıda Avrupalı bir uzmanın "Müslümanlar özgüvenlerini kaybetti" ifadesini kullandığını hatırlatan Yıldız, "O uzman Müslümanların değerleri ve inançlarıyla kendilerini yalnız hissettiklerini söylemişti. Çok haklı bir tespit" dedi.
Tearüfle ilgili değerlendirmede bulunan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Örf de tearüften geliyor. Birbirini bilmek ve yükselmek anlamına geliyor. Tearüfte teklik yok. Birileriyle beraber bu fiili gerçekleştiriyorsunuz. Tearüfün sebebi insanların farklı yaratılmasıdır. Dillerimiz, fiziki biçimlerimiz, yaşayış ve giyinme tarzımız, üzülme, sevincimizi ifade etme biçimleri aynı olabildiği gibi farklı da oluyor. Farklılıklarıyla insanlar birbiriyle tearüf eder. Farklılıklarımızı bildiğimizde bunların tanımaya, bilmeye değer şeyler olduğunu biliriz."
Tearüf Marifetullahla, Allah'ı bilmekle başlar
"Farklı yaratılma ihtilaf ahlakını da ortaya çıkarıyor. Herkesi aynileştirmeye yapmaya kalktığınızda karşınıza başkasına yaşama hakkı vermeme durumu ortaya çıktı. Tarihsel Hıristiyan geleneğinde azınlık kavramı yoktur. Ya herkes Hıristiyan ya da yoktur. Ama İslamda azınlık kavramı vardır. Müslümanlar cahiliyet-i asabiyeti aştıkça kardeş oldular.
"Tearüf Marifetullahla, Allah'ı bilmekle başlar. O'nun marifeti olmazsa nefsimizi tanıyamayız. Allah'ı bilen farklılıkları bilir, onları tanır ve değer verir. O zaman 'ene'ye benlik veririz ki tearüf çıkmaz."
Farklılıklarımıza değer vermemiz gerekiyor
Açış konferansının ikinci konuşmacısı Dr. İsmail Benek, farklılıklara değer verilmesi gerektiğine işaret etti. Benek, şöyle konuştu:
"Farklılıklarımızı nasıl yönetebiliriz, buradan nasıl bir sonuç çıkarabiliriz. Çalıştay bir atölye. Bir muhasebe yapma ortamıdır. İnce farkı bile fark etmek gerekiyor ama öyle bir toplumdayız ki kullanılan dil çok vahim. Hayatında doğu görmemiş doğu uzmanı veya batıya gitmemiş batı hakkında her şey konuşan uzmanlar var.
"Farklılıklarımıza değer vermemiz gerekiyor. Batıda ne yapalım da farklılıkları bir araya getirelim bizde ise nasıl yapsak da biraraya gelemesinler anlayışı var. Bu süfyanizmin bir neticesidir.
"Kainat okumasını doğru yaparsak doğru adımlar atarız. 20. Lem'a maksatta birliği tavsiye eder. Bu makro bir beraberlik, ittihattır. Nur talebeleri için 21. Lem'a var. Burada ittifak vazifedir. Vazifeler işbölümüdür. Fıtratın tezahürü iştir, faaliyettir, onun alameti farikasıdır."
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.