Tek başına "Said Nursi örneği" yeter!
Türkiye'deki değişimi anlatan Muradoğlu, geçmişteki paranoyak uygulamaları hatırlattı: "Şeriat gelecek diye 163. madde ihdas etmiştik.
Abdullah Muradoğlu'nun yazısı:
Elbette hukuk, elbette güvenlik..
Emniyet Genel Müdürlüğü'nde düzenlenen iftar yemeğinde konuşan Başbakan Erdoğan "Türkiye güvenliğiyle demokrasisi arasında, güvenliğiyle hukuk ve adaleti arasında tercih yapma dönemini çoktan geride bıraktı" dedi.
"Ergenekon" operasyonlarında polisin zanlılara ne kadar kibar davrandığını hep birlikte gördük.
Oysa "karakolda doğru söyler mahkemede şaşar" sözüyle büyüdük hepimiz.
İşlemediği suçları bile karakolda kabul eden insanlar gördük bu ülkede.
Türkiye'nin böyle bir noktaya varacağını hiç tasavvur etmedim.
Polis üniforması artık vatandaşın ürktüğü bir kostüm olmaktan çıktı.
Karakolların duvarlarını pembeye boyamak alışılagelmiş polis imajını değiştirmeye yetmemişti.
Önemli olan, polisin zanlıya, suça, suçluya, delillere olan yaklaşımını çağdaş standartlara kavuşturmaktı.
Demek ki epey mesafe aldık.
Hukuktan, polisten, askerden değil suç işlemekten korkulan bir ülke olmak güzel bir duygu çünkü.
Bizden sonraki kuşakların "karakolda doğru söyler mahkemede şaşar" sözüyle büyümesini istemiyoruz.
"Komünizm gelecek" diye Türk Ceza Kanunu'na konulan141 ve 142. maddeleri hatırlayın, bir sürü bilim adamının ve aydının sırf bu maddelerden hayatlarını kararttık.
Karl Marx'tan bir alıntı, bir şiir, bir renk dahi tarassut altına alınmak için yeterliydi.
"Şeriat gelecek" diye de "163. madde" ihdas etmiştik.
Bu maddenin de maznunları oldu hep.
Tek başına "Said Nursi örneği" yeter.
Yaşandı ve geride kaldı.
Terör ise her ülkenin az çok karşılaştığı bir olgu.
Terörle mücadelede "devlet terörü" de çözüm değil.
Türkiye örneği, terör olayları karşısında demokratik hukuk devleti normlarını esnetmeye gerek olmadığını kanıtlıyor.
Hukuk, güvenlik, adalet ve demokrasiden herhangi birini feda etmeden de terörle mücadele edilebilir.
Nitekim Başbakan Erdoğan da Türkiye'nin bütün bu değerleri bir arada tutacak olgunluğa ulaştığını söyledi.
Yani Türkiye "model ülke" oldu.
Komşularımızla ilişkimiz bu minvalde şimdi..
Türkiye'nin hiçbir komşusu için tehdit olmadığını anlatmak gerekiyordu.
Aynı şekilde kapı komşularımız da Türkiye'ye tehdit olmadıklarını anlatmak durumundaydılar.
Karşılıklı iyi niyet girişimleriyle çözülmesi gereken bir sorundu, güvensizlik.
Bir süredir yapılan bu ve epey mesafe aldık.
Bu yüzden Türkiye, komşularının başka ülkelerle yaşadıkları uzlaşmazlıklarda arabuluculuğuna başvurulan bir ülke.
Umarız bu tablo değişmez.
Değişirse yazık olur bunca emeğe.
Yeni Şafak
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.