Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, mukaddes kitabımız Kur’ân-ı Kerim’in tüm yurtta öğretilmesi için seferberlik başlatmış durumda.
Türkiye genelindeki 900’ü aşkın Halk Eğitim Merkezinde verilecek kurslar, milletimizin kökleriyle buluşması adına oldukça önemli.
Elbette sadece Kur’ân-ı Kerim kursu verilmeyecek bu merkezlerde. Osmanlı Türkçesi de Halk Eğitim Merkezlerinde öğretilecek isteyen vatandaşlara.

Aslında bu işler o kadar da kolay işler değildir. Elinizde yetişmiş, üstelik gerçekten uzmanlaşmış elamanlarınız olması gerekir böyle kapsamlı işlerin üstesinden gelebilmek için.
Bütün Türkiye çapında kısa bir süre içinde organize olmalısınız hem. Halk Eğitim Merkezlerinde kurs verecek öğretmenleri bulmak, ya da yetiştirmek de ayrı bir sorun.
Burada 5-10 hocadan değil, binlerce Kur’an-ı Kerim ve Osmanlı Türkçesi öğreticisinden bahsettiğimizi fark etmişsinizdir sanırım.

MEB’in bu alandaki öğretici eleman ihtiyacını da Hayrat Vakfı karşılayacak. Sadece bununla kalmayacak.
Ders programları ve kitapları da Hayrat Vakfı tarafından hazırlanıp öğrencilerin hizmetine sunulacak.
Üstelik Kur’an ve Osmanlıca öğreticileri bu kurslar için öğrencilerinden ücret de talep etmeyecekler. Tamamen Allah rızası için yapılan bir çalışma bu.

Milli Eğitim Bakanlığı ve Hayrat Vakfı arasında imzalanan protokol gereği hayata geçecek bu kurslar, kültürümüzün gelişmesi ve tarihimizle olan bağlarımızın sağlamlaştırılması açısından da oldukça önemli.
Üstelik her zamandan fazla ihtiyaç duyduğumuz “birlik ve beraberlik” arayışları içinde anlamlı bir çözüm olacak bu çalışma.
Milletimiz iki ortak değerde, “Kur’an-ı Kerim ve Osmanlıca Türkçesinde” buluşacak çünkü.

Bilhassa Kur’an-ı Kerim’in lafız ve anlam boyutlarında nûrani yolculuklara çıkacak vatandaşlarımız, birliğin, kardeşliğin, sevginin önemini bir kere daha anlayacaklar.
Peygamberimizin “Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir” hadis-i şerifini de hatırlayarak, ilahi müjdelere mazhar olmanın sevincini yaşayacaklar.

Osmanlı Türkçesi kurslarına devam edip, Osmanlıca öğrenen insanlarımız da, binlerce yıllık yazılı eserlerimizin meçhul dünyasına adım atmakla birlikte, bugüne kadar birer yabancı gibi göz gezdirip okuyamadıkları kitabeleri, mezar taşlarını da rahatlıkla okuyacaklar.

Milli Eğitim Bakanlığı’nı ve Hayrat Vakfını, kültürümüz, tarihimiz ve inancımız için gerçekleştirdikleri bu anlamlı çalışmadan ötürü cân-ı gönülden tebrik etmek de borcumuz.
Bilmeyenler için söyleyelim ki Hayrat Vakfı, Bediüzzaman Hazretlerinin yakın talebelerinden, tevafuklu Kur’ân-ı Kerim’in hattatı Ahmed Hüsrev Efendi’nin kurduğu vakıftır. 

Elbette sadece Hayrat Vakfı değil, Kur’an’dan, Osmanlı’dan, Risâle-i Nur’dan ilham alan pek çok dernek ve vakıf da bütün güçleriyle milletimizi Kur’an sevgisi ve Osmanlı kültürü etrafında birleştirmek için gayret ediyorlar. Hepsine teşekkürü bir borç biliyoruz.

Bu ülkenin sağcıları da, solcuları da, milliyetçileri de, muhafazakarları da her fırsatta hiçbir karşılık beklemeksizin, Allah rızası için çalışan, bu gayretli ve barışsever insanlara kalpten bir teşekkür borçludur sanırım. 

Yeni Akit Gazetesi yazarlarından değerli dost Muhsin Meriç son yazısında Hayrat Vakfı Ankara Temsilcisi Said Yavuz’a ait şu ifadelere yer vermişti:
“Vakfımız, kurulduğu tarihten bu yana eğitim ve kültür alanında yurtiçinde ve yurtdışında pek çok proje gerçekleştirdi ve vakıf senedimizde de ifade edilen amaçlar doğrultusunda faaliyetlerini sürdürdü. Daha önce, 1997 yılında, 54. Hükümet döneminde Kültür Bakanlığı ile işbirliği çerçevesinde 52 il merkezinde benzer kursları açmış ve yaklaşık beş bin insanımıza bu kurslar sonucunda sertifika vermiştik. O yıldan beri gerek halk eğitim merkezleri ile gerekse yerel yönetimler ve kültür müdürlükleri ile benzer projeleri ülkemizin pek çok il ve ilçe merkezinde gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Şimdi MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile yaptığımız protokol ile bu sayıyı daha da artırıyor ve kapsamını genişletiyoruz. Vakfımız yönetimi ve mensupları bugüne kadar desteklemiş olduğu liyakatli eğitimciler ve gönüllüleri ile zaten tecrübeli olduğu bir sahada her kesimden ve her yaştan insanımıza bu hizmeti sunmaktan dolayı büyük bir şeref ve mutluluk duymaktadır.”

Böylesine kapsamlı ve ihlaslı çalışmalar karşısında “Allah razı olsun” demekten başka da bir söz bulamıyoruz.
Umarız bu gibi çalışmalar, Türkiye genelinde uyuyan bütün o cevval kabiliyetleri uyandırır ve herkes elinden geldiğince bir hastalığı tedaviye, bir yıkıntıyı imara, bir bozukluğu tamire çalışır.

Madem böyle güzel bir çalışma gerçekleştiriliyor. Bize düşen bu çalışmaları desteklemek, duyurmak ve mümkün olduğunca çok insanın bu kurslardan istifade etmesini sağlamak.
Teşekkürler Milli Eğitim Bakanlığı… Allah Razı olsun Hayrat Vakfı… (OD)