Türkiye dini özgürlükler izleme listesinde
ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu, "Türk hükümetinin, dini özgürlüklere ya da inançlara ciddi kısıtlamalar koymaya devam ettiğini" ileri sürdü.
ABD'nin, 1998'de çıkan dini özgürlükler yasası kapsamında, dünyada dini özgürlük koşullarını izlemek ve bu çerçevede ABD Başkanı, Dışişleri Bakanı ve Amerikan Kongresine tavsiyelerde bulunmakla görevli, hükümetten bağımsız kuruluşu USCIRF, "2011 Yılı Dünyada Dini Özgürlükler Raporu"nu kamuya açıkladı.
Komisyon, yıllık raporunda Türkiye'yi yine "izleme listesi"ne aldı.
"İzleme listesi"nde Türkiye ile birlikte, Afganistan, Belarus, Küba, Hindistan, Laos, Rusya, Somali, Tacikistan ve Venezüla yer aldı. Raporun endişe uyandıran ülkeler listesinde ise Burma, Kuzey Kore, Mısır, Eritre, İran, Irak, Nijerya, Pakistan, Çin, Suudi Arabistan, Sudan, Türkmenistan, Özbekistan ve Vietnam'a yer verildi. Bu listeye Mısır ilk kez dahil edildi.
Raporun Türkiye bölümünde, "Türkiye'nin demokratik hükümete, enerjik sivil toplum ve medyaya sahip olduğu, Anayasa'nın da inanç ve ibadet özgürlüğü ile dini fikirlerin kişisel olarak yayılmasını koruma altına aldığı" belirtildi.
"Bununla birlikte, Türk hükümetinin, sıkı düzenlemeler getirerek ve dini kuruluşların tam yasal statüsünü reddederek dini kontrol etme yönünde uzun zamandır devam ettirdiği resmi çabaların, ciddi düzeyde din özgürlükleri ihlallerine neden olduğu" öne sürülen raporda, "hükümetin, dini özgürlüklere karşı ihlallerin cezasız kalması iklimini giderme ve bu koşulları tersine çevirmede gerekli kurumsal reformları hayata geçirme yolunda kararlı adımlar atamadığı" iddia edildi.
Raporda, "bunun yerine, Türkiye, dini toplulukların iç yönetimi ve eğitimine müdahale etmeyi ve ibadet yerlerine el koymayı sürdürüyor" ifadesi kullanıldı.
"Koşulların kötüye gitmesinden kaygı duyuyoruz"
"Ergenekon" soruşturmasına da değinilen raporda, "dini azınlık liderlerine suikast ve camilerin bombalanması planlarını da içerdiği iddia edilen Ergenekon'da, devlet ve askeri yetkililerin de müdahil olduğu iddiası ciddi kaygı uyandırıyor" denildi.
"Tüm bu kaygılardan dolayı, USCIRF'ın, Türkiye'ye raporun "izleme listesi"nde yer vermeye devam ettiği ve Komisyon'un, ilk kez 2009 yılında 'izleme listesi'ne aldığı Türkiye'de o tarihten bu yana koşulların daha da kötüye gitmesinden kaygı duyduğu" belirtilen raporda, "Türkiye'de devlet laikliğinin, özellikle dini azınlık toplulukları için dini özgürlükleri önemli ölçüde kısıtladığı" ileri sürüldü.
Raporda, "bu topluluklara, Rum, Ermeni ve Süryani Ortodoks Kiliseleri, Katolik ve Protestan Kiliseleri ve Yahudi toplumunun yanı sıra Sünni Müslüman çoğunluk ve Alevilerin de dahil olduğu" kaydedildi.
Raporda, "hükümetin Sünni İslam'ın Hanefi mezhebinin öğretisine resmi olarak izin verdiği, ancak tüm resmi camileri ve Sünni Müslüman din adamlarının eğitimini kontrol ettiği" ifade edildi, "Bununla birlikte, 2007 yılından bu yana imamların vaazların içeriğini kendileri seçebildiğinin söylendiği, bunun daha fazla resmi açıklığa işaret ettiği" belirtildi.
"Türkiye'nin, AB katılım süreci çerçevesinde, dini özgürlüklerle ilgili bazı reformları onayladığı" da belirtilen raporda, "Türk hükümeti, dinle bağlantılı olarak şiddet içeren nefret suçları işlediklerinden şüphelenilen kişileri tutuklamış ve ordunun sivil siyasete müdahil olmasını azaltan yasal reformlar yapmış olsa da uzun süren davaların, dini özgürlükleri ihlal edenlerin cezasız kalması durumunun düzeltilmesindeki adli zayıflıkların altını çizdiği" savunuldu.
Raporda, "ABD'nin ayrıca Türk hükümetini, kadınlara dini ya da dini olmayan görüşlerini kıyafetleri yoluyla ifade etme hakkına izin vermeye çağırması gerektiği" kaydedildi.
CNN Türk