7’den 70’ye futbolla içli dışlı olan Türkiye’de, her takımın teknik direktöründen en yeni oyuncusuna herşeyi günlerce tartışmaktan bıkılmazken, sıra ülkemizin kalkınmasında önemli yere sahip olan üniversitelerimizin dünya ligindeki gerilemesine gelindiğinde, konunun aynı milyonların gündeminde olmaması dikkat çekti.

Hemen hemen her şehirde yer alan yükseköğretim kurumlarındaki öğrenci sayısı 6 milyonu aşan ülkemiz, son verilere göre Avrupa yüksek öğretim alanındaki en yüksek öğrenci sayısına sahip ülke konumuna geldi. Gurur verici bu gelişmeye rağmen merkezi İngiltere’de olan ve 12 yıldır dünyanın en iyi üniversitelerini sıralayan Times Higher Education’ın (THE), açıkladığı 2015-2016 dünya sıralamasında, Türkiye’den hiç bir üniversitenin yer almaması tartışmaları beraberinde getirdi.

İlk sırada California Teknoloji Enstitüsü (CALTECH), ikinci Oxford, üçüncü de Stanford üniversitelerinin yer aldığı listede, bu yıl dünyanın 800 üniversitesi sıralandı. Sayıları 180’ni bulan Türk üniversitelerinden sadece üçü ilk 400’de yer alabildi. (Koç Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi) Geçen yılki listede ilk 100 arasında yer alan ODTÜ (85) ile ilk 200 bandına yerleşen Boğaziçi Üniversitesi (139) ve İstanbul Teknik Üniversitesi (165) 500 - 600 bandına geriledi.

Nasıl kaybettik?

THE, üniversiteleri 5 başlıktaki 13 kritere göre değerlendiriyor. Bu başlıklardan eğitim, araştırma ve atıflar yüzde 30’ar, uluslararası profil yüzde 7.5, sanayi gelirleri ise yüzde 2.5 oranında etkili oluyor.

Türk üniversitelerinin gerilemesinde, THE’ın sıralamada kullandığı kriterlerde değişikliklere gitmesinin etkisi görüldü.

En önemli kriter değişiklikleri arasında veri tarama tabanının değişmesi, Web of Science yerine Scopus’un kullanılması ve sadece İngilizce makaleler taranması gibi kriterler öne çıktı.

eğitimrehberi