Türkiye'nin dev jeotermal gücü

Türkiye'nin dev jeotermal gücü

Zorlu Enerji Genel Müdür Yardımcısı Ali Kındap, Türkiye'nin 31 bin 500 megawatt teorik jeotermal ısı potansiyeli olduğunu söyledi.

Ali Kındap, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin jeotermal enerji kaynaklarının, genç tektonik hareketler ve bazı bölgelerde genç volkanizma etkileri nedeniyle ülke geneline dağılmış durumda olduğunu ifade etti.

Türkiye'de keşfedilmiş en yüksek ısıdaki akışkanların Batı Anadolu'da, özellikle Menderes, Gediz, Simav gibi graben yapıları boyunca bulunduğunu ifade eden Kındap, Kuzey Anadolu'da daha düşük sıcaklıklı doğal kaynakların olduğunu, Orta ve Doğu Anadolu'da ise az ama sıcaklıkları K. Anadolu'dan görece olarak daha yüksek kaynakların bulunduğunu dile getirdi.

Kındap, Türkiye'nin jeotermal potansiyeli açısından dünyada ilk sıralarda yer aldığını kaydederek, ''Türkiye jeotermal kaynaklar açısından Avrupa'da 1'inci, dünyada ise 7'nci sırada yer alıyor'' dedi.

Jeotermal kaynaklar ağırlıklı olarak kaplıcalarda kullanılıyor

Kındap, Türkiye'de jeotermal kaynakların geçmişten bu yana ağırlıklı olarak kaplıca amaçlı kullanıldığını belirterek, 1990'ların ortasından itibaren konut ve sera ısıtmada da kullanımın hızla arttığını söyledi. Batı Anadolu illerinde 2000'li yılların ortalarından itibaren jeotermalin elektrik üretimine yönelik olarak kullanılmaya başladığını kaydeden Kındap, endüstriyel amaçlı da kullanımların mevcut olduğunu dile getirdi.

Kındap, jeotermal enerjinin yerkürenin kendi iç ısısı olduğundan, belli koşulları sağlandığı sürece yenilenebilir ve sürdürülebilir bir enerji kaynağı olduğunu vurgulayarak, bu enerjinin en önemli avantajlarından birinin ise jeotermal akışkanın kullanıldıktan sonra tekrar yer altına gönderilmesi olduğunu belirtti.

Yerin altında 11 milyar dolar var

Kındap, jeotermal enerjinin Türkiye için önemli bir değer olduğunun altını çizerek, Türkiye'nin 31 bin 500 (MWT) teorik jeotermal ısı potansiyelinin yaklaşık 20 milyon ton/yıl petrole eşdeğer olduğunubildirdi. Yaklaşık 11 milyar dolara tekabül eden Jeotermal enerjinin, teorik elektrik potansiyelinin ise yaklaşık 2000 MWT olduğuna işaret eden Kındap, ''Türkiye, mevcut jeotermal potansiyelinin yaklaşık yüzde 10'unu kullanabiliyor'' diye konuştu.

Kındap, Türkiye'nin Asya ve Avrupa arasında önemli bir jeolojik konuma sahip olduğuna dikkati çektiği konuşmasında, ülkenin tektonik olarak aktif olan ''Alp-Himalaya Dağ Oluşum Kuşağı'' üzerinde yer aldığını söyledi. Bundan dolayı Türkiye'nin jeolojik olarak genç ve diri faylar ile volkanik ve mağmatik oluşumlar içinde yer aldığını ifade eden Kındap, ''Bu yapılar Türkiye;de zengin jeotermal potansiyelin oluşmasını sağlıyor. Bugün için teorik potansiyel 31 bin 500 MWT kabul ediliyor, 2012 yılının Eylül ayı itibariyle MTA ve özel sektör tarafından yaklaşık 470 bin metre jeotermal sondajı yapıldı'' ifadelerini kullandı.

3 milyar dolarlık yatırım yapıldı

Kındap, jeotermal enerjinin son yıllarda gerçekleştirilen arama çalışmalarının artırılmasında, yatırım güvenliğinin sağlanmasının ve getirilen teşviklerin etkili olduğunu söyleyerek, çalışmaların sonucunda yaklaşık 3 milyar dolarlık yatırım portföyüne ulaşıldığını belirtti.

Maden Tetkik ve Arama (MTA) tarafından 2008 yılından itibaren jeotermal sahalar ihale edilmeye başlanmasıyla birlikte ihalelerin gerçekleşmeye başladığını kaydeden Kındap, ''Türkiye'de, 2012 yılının Eylül ayı itibariyle 16'sı elektrik üretimine uygun saha olmak üzere, 85 adet sahanın ihalesi gerçekleştirildi'' ifadesini kullandı.

Kındap, yasayla jeotermal kaynakların hızlı bir şekilde yatırıma dönüştürülmesinin yolunun açıldığını vurgulayarak, yine aynı kanun kapsamında yaklaşık 30 adet MTA'ya ait kuyunun yerel yönetimlere devredildiğini bildirdi.

Bugün