Tuvalet için dururum namaz için durmam!
Özellikle Kamil Koç'un şikayetlere konu olması gözleri bu firmaya çevirdi
İbrahim Mert'in haberi:
RİSALEHABER-Otobüs yolcularının en çok şikayet ettikleri konunun başında firmaların namaz hassasiyetine önem vermemesi geliyor. Benzer bir olay da Kütahya İstanbul seferini yapan Kamil Koç firmasında yaşanırken, özellikle Kamil Koç'un şikayetlere konu olması gözleri bu firmaya çevirdi.
Geçtiğimiz Pazar Kamil Koç'un Kütahya bürosundan bilet alan Ömer Altıntop ve iki arkadaşı aynı mağduriyete şahit oldu. Yaşadıklarını Risale Haber'e anlayan Altıntop, biletlerini mola saatlerini sorarak aldıklarına buna rağmen otobüsün söz verilen zamanda durmadığını açıkladı.
Olayın en acı tarafı ise otobüs şoförünün şu sözleri oldu: "Tuvalet için izin isteseydiniz dururdum ama namaz için durmam."
Ömer Altıntop, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Kütahya'dan İstanbul'a gitmek için ben ve iki arkadaşım Kamil Koç'tan bilet aldık. Otobüs bizi 10 Şubat Pazar sabahı saat Kütahya otogarından 4.45'te aldı. Bileti aldığımız zaman bize otobüsün 5.45 civarında Bozüyük'te mola vereceği söylenmişti. Biz de o saatte sabah namazını kılabileceğimizi düşünerek bileti satın aldık. Ancak otobüs beklediğimiz saatte mola vermedi. Saat 6.25 olmasına rağmen mola vermeyince otobüs yetkilisine durumu bildirdik. Otobüs yetkilisi ise bize 7 civarında durabileceklerini ve öncesinde durmalarının mümkün olmadığını söyledi. Sabah namazı vakti ise 6.51'de çıkıyordu. Ben de Kütahya Kamil Koç yazıhanesini arayıp durumu bildirdim. Onlar da bize yanlış bilgi verdiklerini söylediler ve özür dilediler ama durumu düzeltemeyeceklerini söylediler.
"Otobüs yetkilisine müsait bir yerde otobüsü durdurup birkaç dakika içinde 2 rekatlık farz namazımızı kılma isteğimizi yineledik. Üçümüzün de abdesti olduğu için çok kısa süre içerisinde namazımızı kılıp yolcuğumuza devam edebilirdik. Firmadan kaynaklanan bir hata yüzünden namaz kılmamızı engellediklerini ve kendi hatalarını telafi etmeleri gerektiğini belirttik. Ancak taleplerimiz yerine getirilmedi. Biz de otobüsü sağa çekmelerini istedik. Bize kendi isteğimizle otobüsten indiğimize dair bir belge imzalamamız gerektiğini söylediler. Biz de vaktin çıkmasına çok az kaldığı için ve tartışmanın uzamaması için kağıdı imzaladık. Olayda bizi zorla otobüsten indirmediler ama otobüsten inmemize onlar sebep oldu.
TUVALET İÇİN DURURUM NAMAZ İÇİN DURMAM!
"Mevki olarak Bilecik tünelinin daha ilerisinde bir yerdeydik. Otobüsten inerken bir arkadaşım 'şoföre tuvalet için izin isteseydim ne olurdu' diye sorunca şoför 'tuvalet için dururum namaz için durmam' cevabını verdi. Eşyalarımızı bagajdan aldıktan sonra otobüs bizi bıraktıkları yerden hızla uzaklaştı. Bizi bıraktıkları yer ise şehirler arası duble şeritli bir yoldu. Tahminen ne 5 km gerimizde ne de 5 km ilerimizde bir yerleşim yeri ya da benzinlik vardı. Üstelik namazımızı kılmak için uygun bir yer bile bulamadığımızdan emniyet şeridinden namazımızı kıldık.
Daha önce buna benzer bir olayda yolcularının sağ salim ulaşmak istedikleri yere varmalarını sağlamayı amaçladıklarını ve karayolları yönetmeliklerine harfiyen uyduklarını belirten Kamil Koç firmasının bizi böyle bir yerde indirip gitmesi onların hangi prensipleriyle bağdaşıyor bilmiyorum.
Acilen namazlarımızı kıldık. Sabahın 7'sinde soğuk bir havada yolun ortasında dağın başı diye tabir edebileceğimiz bir yerde kaldık. Yoldan geçen iyiliksever bir kamyon şoförü beni ve iki arkadaşımı alıp bir arkadaşımı Sakarya'ya ben ve diğer arkadaşımı da Tuzla'ya kadar bıraktı.
KAMİL KOÇ'U TERCİH EDERKEN 2 KERE DÜŞÜNÜN
Bu olayı sizle paylaşmamın sebebleri var. Birincisi olayın diğer vatandaşlarımız tarafından bilinmesini istemem ve vaktinde namaz kılmak isteyen kişilerin Kamil Koç'u tercih ederken iki defa düşünmelerini. Ayrıca daha önce ibadet ve vicdan özgürlüğünü saygı duyduğunu belirten ama saygı duymayı 'sizin ne istedikleriniz bizi çok da ilgilendirmiyor' olarak algılayan bu firmanın yasakçı politikasının görülmesi. Bir ihtiyaç olan tuvalet ihtiyacına saygı duyan ama bir ihtiyacın tezahürü olan ibadet etme özgürlüğüne saygı duymayan, çifte standart uygulayan bu firmaya dair toplumda bir kamuoyu oluşması. Belki de bu olay ibadet etme özgürlüğünün seyahat esnasında da korunabilmesiyle ilgili bir yasal düzenleme yapılmasına vesile olur. Yoksa 86 yıldır yüz kızartıcı bir durumla adının anılmadığını iddia eden bir firmanın sebep olduğu olaylar yüzümüze kızartmaya devam edecek.
Olayı benle birlikte yaşayan ve henüz isimlerini vermek için rıza almadığım iki arkadaşım da olaya şahit olmuştur. Ayrıca telefon numarasını aldığımız kamyoncu abimiz ve numaramı otobüs yetkilisinden alıp bizi olay sonrasında arayan ve iyi olup olmadığımızı soran ön koltuktaki abimizi de olaya şahit olarak gösterebilirim.