Üç haftadır sallanan Konya'nın psikolojisi bozuldu

Üç haftadır sallanan Konya'nın psikolojisi bozuldu

Hareketli fay hatları açısından en güvenli bölge sayılan Konya'da yaşanan depremler halkı tedirgin etmeye başladı

Şirin Kabakçı'nın haberi

10-11 Eylül'de meydana gelen orta büyüklükte iki depremin ardından 3 haftadır devam eden artçı sarsıntılar, halkın psikolojisini altüst etti.

Sarsıntılardan en çok çocuklar etkilenirken, hastanelerin psikiyatri kliniklerine başvurular arttı. Uzmanlar büyüklere deprem ülkesinde oldukları gerçeğini kabul etmelerini önerirken, çocukların korkularını yenmek için de güvende oldukları hissi verilmesini tavsiye ediyor.

10 Eylül'de meydana gelen 4,5 ile 11 Eylül'deki 4,7 şiddetindeki depremler sonrası hemen her gün büyüklüğü 3,5'e varan artçı sarsıntılar sürüyor. Ruh sağlığı bozulan bazı vatandaşlar, depremden sonra normalde hissetmedikleri sallantıları bile duymaya, en küçük sarsıntıyı deprem zannetmeye başladı. Çocuklar, evin herhangi bir odasında yalnız kalmaktan, gece uyumaktan, hatta tuvalete gitmekten bile korkar hale geldi. Devam eden sarsıntıların kişilerin psikolojik durumunu olumsuz etkilediğine dikkat çeken Numune Hastanesi ruh ve sinir hastalıkları uzmanı psikiyatr Dr. Hüdaverdi Derman, klinikte son bir haftadır büyük yoğunluk yaşadıklarını söyledi. Derman, "Depremler nedeniyle kişilerde sürekli bir aşırı duyarlılık, tedirgin şekilde depremi bekleme hali ortaya çıkıyor. Bu durumdaki pek çok kişi de uyuyamama şikâyetiyle bize başvuruyor. Bazılarında ise nedensiz baş dönmesi gözlemlenebiliyor." dedi. Kliniğe günde yaklaşık 100 kişinin geldiğini belirten Derman, "Bunların yarısı deprem nedeniyle rahatsızlananlar. Vatandaşların televizyon ve gazete gibi kaynaklardan depremle ilgili doğru bilgi edinmesi büyük önem taşıyor. Bu durum, depremle ilgili belirsizliği en alt düzeye indirecektir." tavsiyesinde bulundu.

Konya Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi'nden uzman psikolog Zehra Erol da deprem konusunda güvenli bilinen bir yerde yaşanan sarsıntıların insanlarda daha şiddetli travmaya sebep olduğunu vurguladı. Kişilerin kaygılarını kontrol edemediklerini belirten Erol, şunları önerdi: "Çocukların, güvenli bir liman olarak gördüğü anne-babalarının korktuğuna şahit olması kaygılarını daha da artırıyor. Bu sebeple verdikleri tepkilere çok dikkat edilmesi gerekiyor. Çocuğa güvende olduğuna dair mesajlar verilmeli. Depremde ne yapılacağı yaşına göre anlatılmalı."
Zaman