Selahattin GEZER

Selahattin GEZER

Uhuvvet nerede? Mescid-i Aksa hala…

Eşkıya devlet İsrail, alçaklığını güncelledi; yine mescidi aksaya iğrenç botuyla girerek, mabet içinde kurşun sıktı, mihraba alçaklığını yansıttı…

Gözün çıksın duyarsız insanlık, dilde kalan Müslümanlık… Kurşunlar değil, tekmeler değil duyarsızlık, hissiyat fukaralığı kahrediyor… Bir avuç Filistin’li dünyanın gözü önünde duyarsız Müslümanlara bakarak, yiğitlik yapıyor, davasından vazgeçmiyor… Milyonlar Arap’ın gözü önünde, hepsinin kilosundan ağır yürek taşıyor… Bir Mescid-i Aksa, yürekli bir Filistin ve birde Araplardan daha uzak olduğu halde zulme haykıran Türkiye… Filistin’in dibindeki Arap, uzaktaki Türkiye’nin binde biri yanmıyor…

Toprağın altında Selahaddin, Yavuz, Fatih, Alpaslanlar ne öfkelidir… Ya adaleti yeryüzüne kazınmış, öfkesi güneş karartmış Hz. Ömer, Allah bilir nasıl kıyamdadır, ciğersiz ve batılılara uşak olmuş Arap liderlerine bakarken, mescidi aksaya sahip çıkacak yiğitleri kainatın sahibinden murat etmektedir.

Yiğitler ortaya çıkmayınca mazlumlar kıyameti yaşıyor yeryüzünde… Zaten mazlumluğun en büyük dilimi Müslüman’a düşmüş, zulüm yiyip, içiyor… Filistin, oyunların büyüğü, ihanetin büyüğü, kalabalık işe yaramaz kardeşler içinde, soysuz ve inadına bir yalnızlık yaşarken, intikamını cehenneme bırakma kimsesizliğini yaşıyor…

Neredesin uhuvvet? Neredesin İttihad-ı İslâm? Siz olmayınca Mescid-i Aksa hala can çekişiyor… İnsanlık kazuratı Siyonizm, Ortadoğu’nun sırtlanları, yalnız bırakılmış aslanı ortasına almış kuytulara gizlenmiş uhuvvet yüzünden didikliyor… Katillerin cinayetinden büyüktür seyredenlerin duyarsızlığı… Zaten kahreden o değil mi? Bir avuç olsak, imkânımız olmasa, dersin ki…

Bir buçuk milyar Müslüman ve yeryüzünün yarısı ve de tüm yere batası yer altı zenginlikleri… Bir buçuk milyar Müslüman’a duyarsızlığın suçu taksim edilse ve cisim giyse utancımızdan yerin dibine gireriz…

Bu suçun ağırlığını ancak uhuvvet, İttihad-ı İslâm ortadan kaldırır… Ancak Türkün feryadına ortak olacak uyanmış Arap’la ortadan kaldırılır… Sefahat devam, duyarsızlık devam…

Ah uhuvvet! Yiğitler gitmiş, sarsılmaz iman sahipleri gitmiş… Onlar gittiğinden beri hiç kullanılmadın, kapın çalınmadı… Bu ülkede o kapıyı çalan çok insanlar olduğu için, yanmak, acı çekmek, itiraz etmek buraya düşmüş… Bu bile zulmü sonlandıracak olanın yine Osmanlının çocukları olacağını gösteriyor…

İsrail yumruğun nereden geleceğini bildiği için, tüm imkânları ile içimizi kurcalıyor, kurcalatıyor… Biliyor Osmanlı tokadı yerinden kalkıyor; Mescid-i Aksayı yar etmeyecekler… Bütün telaşı ile alttan oyuyor, üsten kuduruyor… Kâinatta en yüksek hakikat iman ve sonra namaz olduğu gibi peşine uhuvvet gelir. Eğer uhuvvet olmaz ise imanımız, namazımız mazlumların küffar elinden gördüğü zulmü sonlandırmayacak…

Oysa uhuvvet, bizi seyretmekten dolaya ortak olduğumuz zulümden kurtaracak... Alçaklığın ortağı olmamak için, tez elden uhuvvet, tez elden tüm oyunların farkında olmak…

Bayramınızı mazlumlarında bayram etmesi dileği ile tebrik ederim… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.