Ahmet Bilgi'nin haberi:

RİSALEHABER-İngiltere'nin Liverpool takımının yıldızı Mısırlı Müslüman futbolcu Muhammed Salah attığı gollerin dışında dindarlığıyla da gündemde. 

Her fırsatta inancını yaşayan, attığı her golden sonra secdeye giden, maç seyahatlerine elinde Kur'an ile görüntülenen Salah, muhtaçlara da yardım etmesiyle biliniyor.

Salah'ın başarısının yanında yaşamındaki pozitif görüntü İslamın tebliği açısından da çok önemli sonuçlar doğuruyor.

Dün yayınladığımız haberde Stanford Üniversitesi de Salah'ı araştırma konusu yapmış ve İslam düşmanlığını azaltmada etkili olduğunu açıklamıştı.

Muhammed Salah'ın dindarlığı İslamofobinin panzehiri oldu

İngiliz seyircilerin "biz de müslüman olacağız" sözlerinin de yer aldığı üniversite raporunda, "Maçları, maç sonu röportajları, kulüp tarafından yayınlanan duygusal videoları ve Salah'ın sosyal medya hesaplarındaki içeriği izleyerek Salah'ın saha içi ve saha dışındaki hayatına yönelik zengin bilgi sahibi oldular. İzleyiciler, bir Müslüman'ın nasıl dua ettiğini belki de hayatlarında ilk kez Salah gol attığında gördüler" ifadelerine yer verildi. 

Said Nursi: Müslümanlar böyle yaparsa insanlar akın akın İslam'a geçer

Muhammed Salah'ın lisan-ı hal ile İslam'ı tebliğindeki etkisi akıllara Bediüzzaman Said Nursi'nin sözlerini akla getirdi.

"Lisan-ı hal ile ve fiil dili öyle bir ders ve irşaddır ki" diyen Bediüzzaman, "Lisan-ı hal, lisan-ı kalden daha kuvvetli ve tesirli konuşuyor" ifadelerini kullanıyor.

Müslümanların doğru İslamiyeti göstermesi halinde insanların "akın akın" Müslüman olacağına dikkat çeken Said Nursi'nin sözleri şöyle:

"Hem zaman-ı saadetten şimdiye kadar hiçbir tarih bize bildirmiyor ki, bir Müslüman muhakeme-i akliyesiyle başka bir dini, İslâmiyete tercih etmiş olsun ve delil ile başka bir dine dahil olmuş olsun. Dinden çıkanlar var, o başka mesele... Taklit ise, ehemmiyetsizdir. Halbuki edyân-ı saire müntesipleri (diğer din mensupları) mutlaka fevc fevc (akın akın, dalga dalga), muhakeme-i akliye ile ve burhan-ı kat'î ile daire-i İslâmiyete dahil olmuşlar ve olmaktadırlar.

Eğer biz doğru İslâmiyeti ve İslâmiyete lâyık doğruluğu ve istikameti göstersek, bundan sonra onlardan fevc fevc dahil olacaklardır."