Dr. M. Rıza DERİNDAĞ

Dr. M. Rıza DERİNDAĞ

Uzak Doğu Nur Doğu Oluyor-3

TAYVAN, HONGKONG

Filipinler’de sonra ki durağımız Tayvan idi. Bundan sonra ki ülkelerle alakalı daha evvelden yazı yazmadığımız için kısaca bu ülkeler hakkında malumat verip hizmetleri anlatacağım.

Evvela yine Hüsnü Ağabeyde gördüğüm bir husus ki O da daima Nurlarla meşguliyeti, ve hizmet ile yakından alakadarlığı. Ehl-i hizmete de azami bir şefkat var Hüsnü Ağabeyde, hep O ehl-i hizmetin derdiyle dertlenmiş bir insan. Bir fırsatını bulduğunda Güney Amerikayı arıyor, Macaristanı arıyor, Polonyayı soruyor, Avustralya ile dertleniyor vesaire... bir aralık Hüsnü Ağabey kardeşim dedi Çam Dağına çıkarken ... Üstadımızın atının üzengisini tutar ve aynı zamanda ders okurdum... Çam dağına saatler süren ve o zamanın şartlarında malum yolda yok, hakikaten yorulurduk , dinlenelim, sonra çay yapalım deyince Üstadımız izin vermezdi  ve ilk Barla Hayatından tatlı hatıratı naklederlerdi diye ifade etti. Hüsnü Ağabey Barla’da ki günleri yad edince Barla Lahikasını derhatır ettirdi, Hulusi Ağabeye hitaben yazılan şu mektup ‘’ Cemaata Sözleri okumak zamanında, sendeki hissiyat-ı aliye ve fazla inkişaf ve fedakarane hamiyet-i diniye galeyanının sırrı şudur ki; Velayet-i kübra olan veraset-i nübüvvetteki makam-ı tebliğin envarı altına girdiğin içindir. O vakit sen, dellal-ı Kur’an Said’in vekili belki manen aynı hükmüne geçtiğin içindir’’ dediği mananın bir cilvesini Hüsnü Bayram Ağabeyde de müşahede ediyoruz.  

Tayvan (Çin Cumhuriyeti)

Tayvan , Doğu Asya'da Çin'in ve Japonya'nın güneyinde, Filipinler'in kuzeyinde bir adadır. Günümüzde Tayvan adı, Tayvan (Formoza) adasıyla birlikte Büyük Okyanus'undaki Lanyu ve Lüdao adaları, Tayvan Boğazı'ndaki Penghu, Matzu ve Kinmen adaları gibi Çin Cumhuriyeti yönetimi altındaki topraklara işaret etmektedir.

Tayvan’a bazı kaynaklarda İlha Formoza denmekte bu esasen 1544'te adaya çıkan Portekizli denizcilerin buraya güzel ada anlamında Ilha Formoza adını vermeleriyle ortaya çıkmıştır, ancak Tayvan'ı sömürgeleştirmeye kalkmamışlardır. Kısa süreli Hollanda Koloni Döneminin (1624-1662) ardından Tayvan Çin'e bağlanmıştır. Birinci Çin-Japon Savaşının ardından Qing Hanedanlığı tarafından Japonya'ya terk edilen ada, 1895-1945 yılları arasında Japon kolonisi olarak kalmış, 1945'te II. Dünya Savaşı sona erdikten sonra, o dönem Çin'e hakim olan Çin Cumhuriyeti'ne iade edilmiştir.

İkinci Dünya Savaşı sonrası Çin'de Milliyetçi Parti (KMT) ile Komünist Parti (ÇKP) arasında devam eden iç savaş 1949'da Komünist Partinin kesin zaferiyle sona ermiştir. Tayvan'a sığınan KMT lideri Chiang Kai-Shek (Çan Kayşek) Olağanüstü Hal ilan ederek, KMT dışında her tür partinin faaliyetlerini yasaklamıştır.

Soğuk Savaş nedeniyle Batıyla tüm ilişkileri kopan Çin'i, 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de Tayvan'daki Çin Cumhuriyeti temsil etmiştir. 1970'lerde ABD'nin Pingpong Diplomasisi sayesinde Çin ile ABD ilişkileri düzelmiş, ve Çin Halk Cumhuriyeti (PRC) tüm Çin'i temsilen BM'ye kabul edilmiştir.

1975'te Chiang Kai-shek'in ölümü üzerine başlayan Tayvan'ın demokratikleşme süreci, 1978'de Başkanlığı devralan Chiang Ching-kuo döneminde hızlanmıştır, 1948'de yürürlüğe giren Olağanüstü Hal, 1987 yılında nihayet sona ermiştir. 1996 yılında seçimle işbaşına gelen ilk Tayvan Başkanı Lee Denghui'yi 2000 yılında Tayvan Bağımsızlığı taraftarı Chen Shuibian takip etmiştir.

Dolayısıyla biz Tayvan’a indiğimizde gördük ki vizelerimizde Çin Cumhuriyeti mührü basılı. Tek Çin politikası uyarınca 1971'de Birleşmiş Milletlerin Çin Halk Cumhuriyeti'nin kabulü ve çoğu devletin Tayvan'ı tanımaktan vazgeçmesi Çin Cumhuriyetini(Tayvan) dış ilişkiler alanında zor durumda bırakmıştır. Tayvan 1970'lerden bu yana, BM ve WHO, UNESCO gibi çeşitli BM kuruluşlarına yeniden katılabilmek için büyük bir çaba içerisindedir. Tayvan, Olimpiyatlar gibi uluslararası organizasyonlara ise Chinese Taipei ismiyle katılmaktadır.

Günümüzde ise, diplomatik olarak Çin Cumhuriyeti'ni tanıyan çoğu Afrika ve Orta Amerika'daki küçük ülkelerin dahil olduğu 23 ülke vardır. Buna karşılık pek çok ülke Tayvan'da yarı resmi temsilciliklerle (Örneğin, ABD Amerikan Kültür Derneği tarafından) temsil edilmektedir. Tayvan'ın bugün 23 milyonu bulan nüfusunun %98'lik bölümü Çinlilerden (Han ulusu) oluşmaktadır.

Tayvan halkının yaklaşık %93'ü Budizm, Konfüçyüs ve Taoizm karışımı dinin mensuplarıdır. %4.5'i ise Protestan, Katolik ve diğer Hristiyan mensubu üyesidirler. Kalan %2,5 kesim ise İslam ve diğer dinlerin mensuplarıdırlar.

Bu malumatlarla Çin’in kapısı, demokratik ve serbest Tayvan’nın başşehri Taipei’e indiğimizde havaalanında bizi pürşevk Tavşanlı Kahramanları Bilal Abi, Mehmet abi ve 18 senedir Tayvan’da bulunan ve bu medrese-i Nuriyenin açılmasına vesile olan Celal ağabeyler karşıladılar. Celal Ağabeyimiz 18 senedir bu ülkede bulunuyor, Uluslararası İlişkiler Bölümünde doktorasını da devam ettiren Abimiz Nurlara da aşık ve gayretli duasıyla bizleri bu ülkeye celbetmeye vesile olan şahıstır.

Nihayet 3 Şubat 2015 tarihinde Tayvan’ın başşehri Taipei şehrinde dersane-i nuriyemizi açtık. Dersane hakikaten çok güzel ve şehir merkezinde. Tarihi Kraliyet Sarayları ve Müzelere yakın olduğu gibi Tayvan İslam Merkezine de yürüme mesafesinde.  Tayvan Dersane-i Nuriyesi Tavşanlı Şura Vakfı tarafından açıldı, mefruşatını da Çare Yardımlaşma ve Kalkınma Derneği üstlendi. Hüsnü Bayram Ağabeyin de açılışta olması hasebiyle Tayvan da bulunan Türk ve yerli esnaf, talebe ve diğer cemaat mensupları açılışa geldiler. Tavşanlı’dan fedai ve kahraman Nur Talebesi Recep Bilge yemekleri hazırladı ve akabinde uzun musahabeler, dersler ve sohbetler başladı. Adeta Anadolu’da umumi bir Cumartesi dersindeydik. Gece geç vakitlere kadar dersane dolup taştı. Sabah namazında dersanede yirmiye yakın kişi olduk. İnşallah burası hizmetlerin tez zamanda neşvü nema bulacağı ve kökleşeceği merkezlerden birisi olacak.

Ertesi gün yatsı namazı için gittiğimiz Tayvan İslam Merkezinde Mehmet Südlü Abi Bilali bir seda ile ezan-ı Muhammediyi okudu, akabinde de imameti O’na verdiler, Bilal Abi de müezzinlik yaptı, bir vakit namazında Tayvan’da değil adeta Tavşanlıdaydık. Namazdan sonra Chengten(biz ona Çetin dedik) isminde bir Tayvanlı kardeş ile tanıştık. Doktorasını Amerikada yeni bitirmiş ve orada Müslüman olmuş. Dersaneye davet ettik geldi, maşallah hem heyecanlı, hem şevkli ve hem meraklı. O da geç vakte kadar bizimle oldu, islam ile alakalı, Nurlar ile alakalı sualleri oldu. Türkiye’de de bulunmuş ve bir parça Türkçe konuşuyor. Tayvan’da dersane açılışına gelen bazı arkadaşlar 8-10 saatlik mesafelerden gelmişlerdi. Hepsi de çok şevkli ve hepsi de bizlere sahip çıkın diyerek dersanenin açılışından dolayı memnuniyetlerini ifade ettiler.

Hong Kong

5 Şubat tarihinde Tayvan’dan Hongkong’a geçtik. Hongkong’ta yaklaşık bir senedir dersanemiz mevcut. Kawloon bölgesi Hongkong’un en merkezi yerlerinden birisi, bu bölgede aynı zamanda Hongkong İslam Merkezi bulunuyor. HongKong islam merkezi imamı hem Nurları biliyor hem Nurları okumuş bir alim. Hüsnü Bayram Ağabeyin Üstadımızın talebesi olduğunu öğrendiğinde bir kaç kez sarıldı ve Cuma’dan önce haberim olsaydı sizin burada olduğunuzdan vaaz ve imameti size bırakırdım dedi. Hongkong’ta bulunduğumuz günler içerisindeki hizmetlerden evvel kısaca bölge hakkında malumat vereyim;

Hong Kong bilindiği üzere Çin’de yer alan özel idari bölgelerinden (SAR – Special Administrative Region) biridir. Eskiden İngiliz yönetimi altında olması nedeniyle ve günümüzde Çin etkisi ile çoklu kültürlerin yaşandığı bir yerdir. Hong Kong Çin’in ilk özel idari bölgesidir. 1997 yılında Çin bağımsızlığına kavuşana kadar 150 yıl İngiliz Kolonisi olarak hüküm sürmüştür. Bu nedenle şehrin birçok öğesinde İngiliz etkisi görülmektedir. Bununla beraber Tayvan için söylediğimiz husus burası içinde geçerlidir, demokratik, azami hür ve kapitalist bir bölge... Çin’e açılan bir diğer kapı...

Dünyanın en önemli liman kentlerinden olan Hong Kong, mimarisi, dağlık kesimi, bulutlu havası ile tipik bir pasifik adalar şehridir. Güney Çin’de yer alan bu şehir 1100 metre karelik bir alan kaplamaktadır. Adalardan oluşan bu şehirde 260 kadar ada mevcuttur ve çoğunda yerleşim vardır. Adaların büyük bir kısmı da devasa köprüler, tren yolları ve otoyollarla birbirine bağlanmıştır.

Cuma namazı akabinde davetli olduğumuz Türk İslam Merkezinde Hüsnü Ağabey hem dua hem sohbet yaptılar. Farklı coğrafyalardan, Kazakistan ve Çin’den gelen misafirlerle güzel bir sohbet oldu. Üstadımızın Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleriyle alakalı kanaatlerine dair bir suale ‘’aynı maksat üzereyiz,yollarımız farklı fakat cadde-i azimey-i Kur’aniyede birleşiyoruz’’ dediğini ifade etti.   Burada dersanemize maddi manevi sahabet eden 1453 Osmanlı Lokantasının sahibi Cengiz Abimizle biraraya geldik. Hüsnü Ağabeyin geldiğini işiten Çin’de bulunan işadamı bir abimiz gece yarısı Hongkong’a gelmiş ve sabaha kadar kapıda bizi beklemiş, sabah ancak yarım saat görüşebildik, fakat bu azim, bu aşk ve bu gayret bizleri de şevke getirdi ve bu coğrafyalarda bu ziyaretlerin ne kadar ehemmiyetli olduğunu derhatır ettirdi.

Singapur ve Japonya’yı inşallah bir dahaki hafta yazacağız. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum