Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, geçtiğimiz günlerde vefat eden Vahdet Yılmaz ağabeyle ilgili dikkat çekici bir hatıra anlattı. 1970'li yıllarda Erzurum'da yaşanan hadise şöyle:

"Mehmet Kırkıncı Hocamla meşhur Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'ın "Hak Dini Kur'an Dili" tefsirini ben okuyorum o da dinliyor. Arada sırada müzakere ediyor. Bir de Kelam ilminden Kadı Beyzâvî nin "Tavâli'u'l-Envâr min Matâli'i'l-Enzâr"ını okuyoruz. Dehşetli bir eser bu. Zor bir eser..

Tabii bunun için ben yaz tatilinde her gün Kümbet'e gidiyorum. Hocamla birlikte okuyoruz. Çok zor bir kitaptı. Kelam'ın en zor kitaplarından birisi.

Ayakkabım yırtılmış param yok yenisini almaya

Tabii o zaman zor şartlarla geçiniyorum. Ayakkabım yırtılmış. Param yok yenisini almaya. Arkası düşmüş, altındaki tabanı delinmiş. Yağmurluydu herhalde o gün, benim çoraplarım çamur olmuş. Vahdet Yılmaz ağabey orada idi tabii.

Biz derse başladık. Vahdet ağabey çıktı. Ben dersi bitirdim. Hocama "gidiyorum" dedim. Allah rahmet eylesin, Kırkıncı Hocam hep uğurlardı. O ayrı bir insandı. O dünyada yaşayan bir melek, sahabe mesleğinde bir insandı. Allah rahmet eylesin.

Çıktık, baktık ki ayakkabım yok. Kırkıncı Hocam "ya Akgündüz hoca bu yırtık ayakkabını da buradan nasıl çalmışlar. Benimkisini çalmamışlar" dedi.

Dedim; "hocam ne yapalım. Bir terlik giyeyim de, Birlik apartmanına öyle gideyim"

Ağlayarak giydim Kırkıncı Hocam da ağlıyordu

Biraz sonra Vahdet Yılmaz ağabey geldi. Elinde benim ayakkabı.. "Hocam çalmamışlar. Yanlış yere koymuşlar. Aha getirdim. Dışarı atmış çocuklar herhalde" dedi.

Bir baktım, benim ayakkabının arkası yapılmış ve tabanı düzeltilmiş. Yepyeni bir ayakkabı olmuş. Ağlayarak giydim. Kırkıncı Hocam da ağlıyordu. Gel de ağlama kardeşim. İşte Vahdet ağabey buydu.." 

Akgündüz'ün Vahdet Yılmaz'ı anlattığı video

Metin kaynak: Cevaplar.org