Ekrem KILIÇ
Velî Ahî’yi cevapsız bırakmayalım
“Bozulanlar”ı saymışsın; ilki keyfî emirlerdir!
Neferden emir beklenmez, Velî Ahî bunu bilir;
Nefsine gücü yetmeyen nasıl gayra emir verir?..
“Büyüdüm” mü sanıyorsun, biraz çocuktur her şâir:
Ondaki sâfiyet henüz bitmemiştir; bundan, zâhir…
Nice mısrâlar yazıldı “yaşlı çocuklara” dâir.
Kullandırma bu hâlini, sakın, kötü niyetliye!
Kucaklamak, sevmek varken; vurmak, kırmak, sermek niye?
Verdiğin “sır” âşikâre; deme: “gizliden gizliye”…
Iraz’da bâzı hissiyât bulunur ifrât hâlinde:
Muhabbet, şevk ve irtibât derece-yi kemâlinde;
Pervâsızlık, fedâkârlık görülmez mi celâlinde?
Sen yine çocuk kal Ahî: ahbâba takılma; bırak!
Taşlanacak nice şey var; dostları bundan tut ırak.
Âşık usandırırmış naz; şakadan doğarmış firak…
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.