Gülay PINARBAŞI
Yalnızca Allah'ın hoşnutluğunu aramanın kazandırdıkları
Yalnızca Allah'ın hoşnutluğunu aramanın kazandırdıkları
İnsanların büyük bir bölümü hayatları boyunca hep birilerinin hoşnutluğunu, beğenisini ve sevgisini kazanmaya çalışırlar. Arkadaşlarının, patronlarının, iş arkadaşlarının, site sakinlerinin, izleyicilerinin, çocuklarının... Böyle bir anlayıştaki insanın hayat şeklinden giyimine, konuşma üslubundan dinlediği müziğe kadar herşeyinde beğenisi hedeflenen biri vardır. Bu, birçok yönden çok zor, sıkıcı, yorucu ve yıpratıcı bir hayattır. Herşeyden önce, başka insanların hoşnutluğunu arayan bir insan, vicdanını çoğu zaman baskı altına almak durumunda kalacaktır. Örneğin, yeni tanıştığı bir arkadaş grubundan dışlanmamak, kendisini kabul ettirebilmek için, bu insanlarda gördüğü yanlış tavırları söylemeye, onları uyarmaya çekinir. Yalnız kalma ve çevresindekileri kaybetme korkusu ile hayatı boyunca vicdanının emrettiklerinden tavizler verir. Bu, önceleri onda büyük bir vicdani sıkıntı oluştururken bir süre sonra tamamen vicdanı körelir ve artık doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü, güzel ile çirkini ayırt edemeyecek duruma gelir.
Aynı anda birçok insanı memnun etmek için çabalayan bir kişiyi bekleyen diğer bir zorluk ise, birini memnun ederken diğerini kızdırma ihtimalidir. Bir insan arkadaşlarını memnun ederken ailesini, ailesini memnun ederken arkadaşlarını kızdırıp kaybedebilir. Veya patronunun gözüne girmek için elinden geleni yapan bir insan iş arkadaşlarının hoşnutsuzluğunu kazanabilir. Tüm bunların sonucunda ise, böyle bir insanın yaşamında her halükarda huzursuzluk, tedirginlik ve memnuniyetsizlik olacağı açıktır.
Oysa samimi bir Müslüman sadece Allah'ın hoşnutluğunu arar. Onun için çevresindeki insanların ne diyeceği değil, Allah'ın emrettikleri önemlidir. Allah'ın rızasını aramak ve ona göre hareket etmek ise her zaman dosdoğru olan yoldur. Allah bir ayetinde sadece Allah'ın rızasını arayanla, birbiriyle geçimsiz birçok ortaklı sahipleri olan bir adamın durumu arasındaki farkı şöyle bildirir:
Allah (ortak koşanlar için) bir örnek verdi: Kendisi hakkında uyumsuz ve geçimsiz bulunan, sahipleri de çok ortaklı olan (köle) bir adam ile yalnızca bir kişiye teslim olmuş bir adam. Bu ikisinin durumu bir olur mu? Hamd, Allah'ındır. Hayır onların çoğu bilmiyorlar. (Zümer Suresi, 29)
Ayette belirtildiği üzere insanın yaşayışına uygun olan yalnızca Allah'ın hoşnutluğu üzerine kurulmuş bir yaşamdır. Said Nursi de Allah'ın rızasını kazanmak için gayret etmenin her zaman çok kolay bir hayat getireceğini şöyle açıklamıştır:
"Amelinizde rıza-yı İlahi olmalı. Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara kabul ettirir. Onları da razı eder." (Lem'alar, s. 154)
Bediüzzaman'ın bu tefekkürü son derece önemlidir; gerçek ihlas ve samimiyetin de anahtarıdır. İnsan ancak Rabbimizin rızasını arayarak gerçek samimi dindar olabilir. Eğer yaptığı işlerde insanların veya başka varlıkların rızasına yöneliyorsa, o zaman muhakkak bu işin içine riya karışmış olur. Riyakar bir yapı ise insanı hem dünyada hem de ahirette zarara sokar. Öncelikle, insanların rızasını arayanlar, bekledikleri karşılığı hiçbir zaman göremezler. Bir insanın gözüne girmek, ona adeta "yaranmak" için çabalayıp dururlar ama karşılarındaki insan onların bu çabalarını takdir edemez. Zaten etse bile kendisi de aciz ve zavallı bir insandır. Herşeyin tek hakimi ve sahibi olan Allah, Kendi rızasını kazanmak için çabalayanları ise sonsuz cenneti ile müjdeler ki, cennet, insanın nefsinin arzu ettiği herşeyin hazır bulunduğu bir mekandır. Allah yalnızca Kendi rızasına uyanların kurtuluşa ereceğini şöyle bildirmiştir:
Allah, rızasına uyanları bununla kurtuluş yollarına ulaştırır ve onları Kendi izniyle karanlıklardan nura çıkarır. Onları dosdoğru yola yöneltip-iletir. (Maide Suresi, 16)
Sadece Allah'ın rızasına uymak her insana, dünyada ve ahirette en kolay, en güzel ve en neşe dolu hayatı getirecektir.
Gülay Pınarbaşı
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.