Prof. Dr. Yasin ÇİÇEK

Prof. Dr. Yasin ÇİÇEK

Risale-i Nurdan İstifademizi, İstifâzamızı ve İstianemizi Nasıl Artırabiliriz?-3

"Risale-i Nur'a karşı hissiyatımı, dilimle beyan edemiyorum. Ben ümmiyim, sair kardeşlerim gibi ifade-i meram edemem. Fakat felillahi'l-hamd, kalp ve ruhum Risale-i Nur'un tesiratıyla intibaha gelmişler. Kalbimin intibahını rüyalarımla anlıyorum. Zaten bu gaflet ve zulmet zamanının yakaza âlemini, ağır bir uyku âlemi ve uyku âlemini ise bir derece yakaza âlemi görüyorum." (Barla Lâhikası/241)

Risale-i Nur insanın sadece aklına hitap etmiyor diğer latifelerinde hisseleri var. İnsan çok şeyleri hisseder ve latifeleri masseder ama diliyle veya kalemiyle bunları anlatamayabilir. Anlatmak ve yazmakta ayrı birer kabiliyettir.

"Zikreden adamın feyz-i İlahîyi celbeden muhtelif latîfeleri vardır. Bir kısmı, kalp ve aklın şuuruna bağlıdır. Bir kısmı da şuursuz yani şuurlara tabi değildir. مِنْ حَيْثُ لَا يَشْعُرُ husule gelir. Binaenaleyh gaflet ile yapılan zikirler dahi feyizden hâlî değildir." (Mesnevi-i Nuriye/85)

Kudsi kelam ve kelimeleri okumanın mutlaka bir faidesi vardır. Bir insan sadece diliyle farkında olmadan kelime-i tevhid okusa bu feyizden hâlî değilmiş. Bu fetva bizleri kurtarıyor. Tabiki şuurlu okumak ve şuurlu zikir çekmek hedefimiz olmalıdır.

Rüya alemi de başlı başına ayrı bir dünyadır. Peygamberimize (asm) rüyada gelen vahiyler bunun bir göstergesidir. Bazı ehli kalp ve kalbi safi insanlara rüya vasıtasıyla bazı hakikatlar gösterilmektedir.

Kalbin intibahı kişinin rüyasına tesir ediyor. Herkese açık olmamakla birlikte rüyalarda da okuyup anlayabiliriz ama genelde rüya kişiye özeldir, tabir gerektirir ve herkesi bağlamaz. Biz bu dünyada zaten uykudayız. Hadisin işaretiyle ölünce uyanacağız.

"Size Otuz İkinci Söz'ün İkinci Mevkıf'ını gönderdim dikkat ile okuyunuz ve güzelce yazınız." (Barla Lâhikası/251)

Dikkatle okumaya lahikalarda çokca vurgu yapılmaktadır. Yazmak ve bazı mevzu mevzu notlar tutmakta istifadeyi artırmada çok önemlidir.

"Tefekkür, gafleti izale eder. Dikkat, teemmül; evham zulümatını dağıtıyor." (Mesnevi-i Nuriye/146)

Aklı selim ve dikkat, okuma ve anlamada önem arz etmektedir. Teemmül yani uyanık bir akıl ile düşünerek okumak. Bunun daha ileri seviyesi tefekkürdür. Tefekkür zaten başlı başına bir konudur.

Yazarak okumak ve not alarak okumak da öğrenmede ve anlamada önemli bir yöntemdir. Yukarıdaki ifade neşre bakıyor ama yazmak bu zamanda da çok vecihle devam ediyor. Bir hadisi şerifte "İlmi, yazı ile tesbit edin" buyurulmaktadır. (Ramûz El-Ehâdis)

"Siz onların mütalaasını, kıymettar bir ibadet olan tefekkür nevinde telakki ediniz. Ve onlardaki ilmi, envar-ı imandan ve marifetullahtan tasavvur ediniz ki usanç vermesin. Hem sizde ve müstemiînde iştiyak olduğu zaman okuyunuz." (Barla Lâhikası/252)

Özellikle aklın istifadesinde iştiyakla okumak çok önemlidir. İsteksiz ve gafletle sayfalarca okumaktansa iştiyak ve tefekkür ederek bir sahife okumak daha çok istifadeye medardır. Diğer latifeler gaflet ve isteksizce okunsa bile feyizden hâlî değildir.

Dinleyenlerin iştiyakı ve istekli oluşu da anlama ve anlatmada çok önem arz etmektedir. Muallim ve hocalar bu durumu iyi bilirler.

"Mademki hakikat ilmi tedris edilmiyor. Elbette mahfî hikmetlere binaen mahdud insanların eline geçen, kulağına giren bu nevi derslerin ciddi tahsili için bilhassa okuması yazması olanların bizzat yazmak suretiyle, bu neticeyi bulacaklarına şüphe edilmemelidir. Bir şeyi yazmak; okumak, anlamak, sonra başka kâğıda nakletmektir ki bu tarzla matlub istifadenin temin edileceği muhakkaktır." (Barla Lâhikası/297)

Burada Hulusi ağabey çok önemli tesbitlerde bulunuyor. İlmin nasıl akılda tutulacağına yani istifadeye dair şu önemli tesbiti yapıyor; "Bir şeyi yazmak; okumak, anlamak, sonra başka kâğıda nakletmektir ki bu tarzla matlub istifadenin temin edileceği muhakkaktır."

'Onuncu Söz'ün kıymeti tamamıyla takdir edilmemiş. Ben kendi kendime hususi belki elli defa mütalaa etmişim ve her defasında bir zevk almışım ve okumaya ihtiyaç hissetmişim. Böyle bir risaleyi bazıları bir defa okuyup sair ilmî risaleler gibi yeter der, bırakır. Halbuki bu risale ulûm‑u imaniyedendir. Her gün ekmeğe muhtaç olduğumuz gibi o nevi ilme her vakit ihtiyaç var." (Barla Lâhikası/312)

Bir meseleyi tekrar tekrar okumak ve mütaalalı okumak da istifade ve istifazada önemlidir. İhtiyacını hissederek okumak çok daha önemlidir. Nasılki insan acıktığında yemeği çok daha iştahlı yemekte ve zevk almaktadır. İlimde de böyledir. Akıl midesi de böyledir.

"Namınıza yazılan On İkinci Lem'a'nın izaha muhtaç noktalarının izahına şimdilik ihtiyaç yoktur. Asıl maksat, âyâta gelen evhamın def'ine kifayetidir. Ve bu nokta-i nazarda kâfi derecede herkes fehmeder. Her risalede herkesin hissesi var fakat herkes her şeyini bilmek lâzım değildir." (Barla Lâhikası/346)

Nasıl ki insan farklı taamlardan farklı derecede zevk ve lezzet alır. Aynen bunun ilmi konularda da böyledir. Herkes her mevzuyu farklı anlar. Herkesin fehmi farklıdır. Taamlardaki lezzetler gibi algıladığımıza kanaat edip, okumaya devam etmeliyiz. Yemeyi bırakmadığımız gibi okumayı da bırakmamalıyız.

"Risaletü'n-Nur, Mektubatü'n-Nur'un mütalaası, tahrir edilmesi, başkalara neşir ve tebliğe alâ kadri'l-istitaa çalışılması gibi emr-i hayr-ı azîme havl ve kuvvet-i Samedanî ve inayet ve lütf‑u Rabbanî ile muvaffak olduğum zamanlar ki bu evkatta evvelen ve bizzat bu fakir istifade, istifaza, istiane etmiş oluyor." (Barla Lâhikası/35)

Başkalarının imdadına koşmak ve onlara anlatmak da istifade, istifaza ve istianeyi artırdığı tecrübe sahipleri tarafından nakledilmektedir. Akıllı insanlar tecrübelerden yararlanır.

Allah bizleri tebliğ de istihdam eylesin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
6 Yorum