Yegane çözüm İslami değerleri güçlendirmek

Yegane çözüm İslami değerleri güçlendirmek

Yeni Şafak yazarı Kaplan, Kürt meselesinin yegane çözümünün Türkiye'nin hızla İslâmî değerlerini güçlendirmekte olduğunu söyledi

Risale Haber-Haber Merkezi

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, Kürt meselesinin yegane çözümünün bölgenin ve bütün Türkiye'nin hızla İslâmî değerlerini güçlendirmekte olduğunu söyledi.

Kürt meselesinde en büyük yanılgının meselenin nedenlerinin de, çözüm yollarının da siyasette, siyasî yöntemlerde gizli olduğunu zannedildiğinde olduğuna dikkat çeken Kaplan, "Türkiye'de Kürt meselesinin zuhur etmesinin nedenleri, işsizlik, gelir dağılımı dengesizliği, kültürel hakların yok sayılması olarak görüldü... Oysa bunlar neden değil, sonuçtur... Neyin sonucudur? Elbette ki, bölge halkının İslâmî duyarlıklarını aşındırmanın, sekülerleştirme girişimlerinin sonucudur... Kültürel haklar verildiği, dil konusundaki saçma sapan engeller bir şekilde ortadan kaldırıldığı halde, PKK terörünün tırmanma eğilimi göstermesi, siyasî, dolayısıyla ekonomik çözüm yollarının yanlış olduğunu bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor... Bölge halkının İslâmî duyarlıkları aşındırılmak yerine pekiştirilmiş olsaydı, Kürt meselesi etnik bir mesele olarak karşımıza çıkmazdı... Ve Kürt halkını BDP, HADEP, DEHAP gibi laik partiler temsil edemezdi" dedi.

"Laikçiliğin bu ülkenin bölünmesine neden olan en büyük siyasî proje olduğu bu meseleyle birlikte bir kez daha gün ışığına çıkmıştır" cümlesiyle yazısına devam eden Kaplan, "Bütün Kürt partiler laik partilerdir... PKK terör örgütü laik bir örgüttür; Kürt halkını daha da laikleştirmeyi hedeflemektedir... Kürt halkının daha da laikleştirilmesi demek, etnik kimliklerini ve duyarlıklarını İslâmî kimliklerinin ve duyarlıklarının önüne geçirmesi demektir... Bu da Türkiye'nin etnik çatışmanın eşiğine sürüklenmesi anlamına gelir" görüşlerini dile getirdi.

Yegâne çözüm yönteminin bölgenin ve bütün Türkiye'nin hızla İslâmî değerlerini güçlendirmekte olduğunu vurgulayan Kaplan yazısını şöyle sürdürdü:

"İslâmî duyarlıkların başat ortak payda olduğu bir yerde, etnik kimliğin ve duyarlıkların öne çıkarılması imkânsızdır... Bölge halkının, etnik kimliğin öne çıkarılmasına, Türkiye'nin bölünmesine, teröre karşı çıkan tek kesimi, İslâmî duyarlıkları gelişkin kesimdir... Sözgelişi, Diyarbakır'a gidin, söylediğim şeyin ne kadar doğru olduğunu göreceksiniz...

Özetle, siyasî çözümler ve yöntemler, bölge halkının daha fazla sekülerleştirmekle, dolayısıyla etnik kimliği, duyarlıkları daha fazla pekiştirmekle sonuçlanacak son derece tehlikeli ve geri tepecek girişimlerdir... Bölge halkının etnik kimlik çatışmasının eşiğine sürüklenmesini de, diğer bölgelerde etnik Türk kimliğinin, dolayısıyla etnik husumetlerin, ayırımcılıkların öne çıkarılmasını da önleyecek yegâne yol ve yöntem, bölgenin ve bütün Türkiye'nin hızla İslâmî değerlerini güçlendirmektir..." (Yazının tamamı için TIKLAYINIZ)

BEDİÜZZAMAN: TEK ÇARE KUR'AN'A SARILMAK

Bediüzzaman Said Nursi'de anarşinin tek çaresinin Kur'an hakikatlerine sarılmak olduğunu belirterek, siyasi iradeye şu tavsiyede bulunmuştu: "şimdiki bu hükûmetimizin hakikî kuvveti, hakaik-i Kur'âniyeye dayanmak ve hizmet etmektir."

İLGİLİ HABER:

 
Said Nursi: Zındıka ve anarşinin tek çaresi var