Ali HAKKOYMAZ
Yenilen, savaşa doymaz
Yunus Emre:
“Söz ola kese savaşı.
Söz ola kese başı.
Söz ola ağulu aşı;
Yağ ile bal ede bir söz.” demiş.
Aradan yıllar geçmiş; ancak “savaş kesen” sözlerden ziyade “baş kesen” sözler öne çıkmış. Kuvvet, kaba sabalık, palyaçoluk, hayvaniyet zaman zaman insanlığı ağlatmış.
Ne adına olduğu bilinen bilinmeyen savaşlar olmuş. Çoğu savaştan da öte “saldırı”. Çoluk çocuk, canlı cansız adına ne varsa yakılıp yıkılmış.
Yakanlara yıkanlara ne kalmış? Hiç? Bir de lânet.
Söz; sohbet içindir.
Evet! Yeri gelir “bir söz” savaş keser de... O sözü kim söyleyecek, kime söyleyecek?
"Her şeyi maddede arayanların gözleri kör, kulakları sağırdır." Nasıl konuşulacak o zaman?
***
Yarın bir gün bırakıp gideceğimiz bu fani yerde kanlı bir izimiz olmasın. Da... söz insana söylenir; değil mi!
Koca dünyaya sığamayanlar çok, çok yakında toprağa sığacak. Gururları, yarınları, “taşı sıksam suyunu çıkarırım”ları, afraları tafraları, tehditleri, tahditleri her şeyleri o toprağa sığacak.
Kalacak olansa Yunusluğun, Sinanlığın, Dede Efendiliğin, tebessümün... insanlığın yani.
***
Acıyorum; insanlığı tekmeledikçe büyüdüğünü sananlara.
“Edebiyatın sesini duymayan, kim olursa olsun bir barbardır.” diyor Goethe. "Modern savaşlarımız devam ettiği sürece çok insanı mutsuz yapıyor; bitince de hiç kimseyi mutlu etmiyor.” sözü de onun.
***
Hayatta kavga yok; yardımlaşma var. Sular ağaçların ayağına yürür. Elma, dalında fark edilmeyi bekler. Yıldızlar, güneş, ay gözlerimize gözlerimize tebessüm eder.
Bize hayatı hep cedelleşme olarak tanıttılar. Biz de öyle belledik bir müddet. Sonra baktık ki öyle değil/miş.
... ama hâlâ hayatının her anını son nefese kadar didişmeye ayıranlar "hastadır."
***
Öfkenin, hırsın gözü de aşkın gözü gibi kördür.
***
Gökyüzüne, mevsimlere, çiçeklere, aynadaki faniliğine bakmayanlar; niçin buradayım, nereden gelip nereye gitmekteyim demeyenlere “insan” denebilir mi?
***
Çocuklar oyuncak silahlarla büyükleri “tatlı tatlı” korkuturdu. Dudaklarımız yine de “buruk” tebessümden kurtulamazdı.
Şimdi... saçları ağarmış koca adamlar gerçek silahlarla ahirzamanı karıştırmak istiyor.
***
Kalem kılıçtan keskin olduğuna göre... savaşı “kesecek” “bir söz” aranıyor. Savaşçıları da korumak adına...
***
Hâlâ silaha yatırım yapacak mısınız! İsterseniz bütün paralarımızı silaha yatıralım!
"Önce güvenlik" diyorsunuz; ama çat çat silah yapıyorsunuz! Sizin k/aç yüzünüz var. Silahlar arttıkça azalıyor insanlık. Kuvvetini silahtan alanlar da insanlıktan anlamıyor. İşin iç yüzü şu ki: Misafirliğimizi unutturuyorlar gürültü çıkarıp. Daha da iç yüzü: Bunca ölümle iç içe bir dünyada, bu kargaşada, ölümü de unutuyoruz! Garip değil mi? Garip; değil mi!
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.