Bilim ve Sanayi Bakanı Fikri Işık, katıldığı bir televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu.

Işık, yerli otomobille ilgili olarak flaş açıklamalar yaptı.

Bakan, "Mayıs ayının sonunda birinci fazı bitirdiğimize yönelik açıklamamızı yapmıştık. Mayıs ayının sonunda atılması gereken en önemli adımı attık. Bununla ilgili TÜBİTAK'ın öncülüğünde çalışma bir aşamaya geldi, ağustos sonunda dört tane prototip otomobilin üretilmiş olması, menzili uzatılmış elektrikli aracın olmak üzere, alternatif olarak içten yanmalı aracın test edileceği bir noktaya doğru geliyoruz. İnşallah bir aksilik olmazsa, dört tane prototip olacak elimizde. 2016 yılında da 30-40 araçlık filo üretmeyi hedefliyoruz. her türlü arazi mevsim koşulunda zorlu testleri yapmayı hedefliyoruz.  Şu ana kadar bizim takvimimizde bir aksama yok. Gayet güzel oluyor. Türkiye bu alanda bende varım diyecek. Seviyesinde işlem görüyor" dedi.

Bakan Işık'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

OKULLARA YAZILIM DERSİ

"Kodlama dersleri diye, özellikle yazılımın ilk aşaması dediğimiz, öğrencilerin kod yazması. Bir oyunu sadece oynayan değil ama o oyunun bir aktörü olan, bir parçayı yazan, oyun karakterine farklı bazı şeyler oynatan bir yapının küçük yaşlarda başlaması gerekiyor. Yavrularımızın bilişmle daha ilk okul çağında başlaması gerekiyor.

Bu hafta MEB'e resmen talebimizi ilettik. İlk orta okullarda seçmeli olması, öğrencilerimizin yeteneği olan öğrencimizin bu noktada geliştirecek altyapının hazırlanması, liselerde zorunlu olması.

Artık yazılım hayatın her alanına girdi. Yazılımın girmediği bir alan yok. Konvansiyonel araçlarda, diferansiyel kutusu kocamandır. Ama elektrikli ürünlerde o kutuyu yazılım ortadan kaldırıyor. Bu da bir anda kazandırılan bir yetenek değil. Bu analitik düşünmeyi geliştirerek kazandırılabilecek

Bakanımız olumlu bakıyorlar, altyapının hazırlanması önemli. Bu yılı bilemiyorum, bilişim teknoloji dersleri var, analitik ve algoritmik düşünceyle yeniden yapılandırılması gerekiyor. Diğer dersin içeriği değiştirilebilir ama şu olması gerekiyor, artık bizim kodlamayı ilk okuldan itibaren, istekli hevesli çocuklarımıza öğretmek lazım.

Kodlamayı yazılım olarak düşünmeyin. Bir öğrenci kodlamaya başladığı zaman, sistemik bir düşünce tarzına ulaşıyor. Artı bir algoritma geliştirme yeteneği kazanıyor. Yarın, bir matematik problemini de sosyal problemini de veya ailede karşılaştığı bir problemi nasıl çözeceğine yönelik düşünce tarzı geliştiriyor.

İTHAL ÜRÜNLERDE VERGİNİN ARTIRILMASI AÇIKLAMASI OLDU

Orada iki şeyi birbirinden ayırmak lazım. Türkiye serbest piyasa ekonomisini ortaya koydu. Bundan geri dönüş söz konusu değil. Ama bazı ülkelerin, kendi ihracatçısına, bize anti damping şeklinde bazı teşvikler vermesi ek tedbir alması söz konusu olabilir.

Diyelim ki, x ülkesi sen ihracat yaparsan sana yüzde 15 ilave destek veriyorum. Bunun fiyatlara yansıması demek, yerli üreticilerin yüzde 15 maliyet olarak dezavantajlı konuma düşmesi demektir. Bu yerli üretimi olumsuz etkiler.
Anti damping uygulamalarına karşı her ülke tedbirlerini alır. Ekonomi bakanlığı da bunun için bu kararı aldı.

Biz yerli üretimi gümrük duvarlarıyla desteklemek yerine, teşvikler, arge inovasyon destekleriyle biz yerli üretimin artırmanın gayreti içerisindeyiz. Teşvikleri, destekleri ve kamu alımlarını kaldıraç olarak kullanıyoruz." 

aksam