Yunan Dışişleri Bakan Yardımcısı UNESCO’ya şikâyet mektubu göndereceklerini açıkladı. Yunan muhalefeti konuyu Yunan Parlamentosu’na taşıdı. Türk Dışişleri Bakanlığı ise “Yunanistan’ı aklıselime davet ediyoruz” dedi.

TRT Diyanet TV’nin ramazan ayı boyunca saat 02.00’de Ayasofya'da yayınlamaya başladığı “Bereket Vakti Ayasofya” adlı sahur programı, Türkiye ve Yunan Dışişleri arasında karşılıklı açıklamalara neden oldu.

AYASOFYA DOLAYLI OLARAK CAMİYE ÇEVRİLDİ

Yunan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yiannis Amanatidis, dün Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’ne (UNESCO) şikayet mektubu göndereceklerini açıklayarak “Ankara’nın verdiği bu karar, din özgürlüğüne uymayan ve farklılıklara saygı duymayan bir karardır. Ayasofya, UNESCO tarafından korunan bir dünya mirası eseridir. İçinde Kur'an okunması, Ayasofya’nın dolaylı olsa da camiye dönüştürülmesidir. Çağdaş Avrupa Hukuku’nun ilkeleri çiğnenmektedir” dedi.

Ana muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi ise Ayasofya’da Kuran okunmasını Başbakan Aleksis Çipras’ın cevaplaması istemiyle soru önergesiyle Parlamento’ya getirdi. Partiden yapılan açıklamada “Kışkırtıcı, anlaşılmaz ve dünyanın dört bir yanındaki Ortodokslara karşı saygı eksikliğinin bir göstergesi söz konusu. Türkiye’nin AB’ye üyelik süreciyle uyuşmuyor” denildi. Kültür Bakanı Yardımcısı Niekos Ksidakis ise önce “Ayasofya’da Kuran’dan bölümler okunması trajik bir şey değildir. Saygı eksikliği değildir” açıklaması yaptı.

Tepkiler üzerine yaptığı ikinci açıklamada, “Ayasofya insanları ayırmayan aksine birleştiren evrensel bir eser olarak kalmalıdır” dedi. Yunan Dışişleri pazartesi günkü açıklamasında da “Türk makamlarının, Ramazan dolayısıyla Ayasofya’da Kur'an okunmasının planlandığına ilişkin gerici açıklamasını kınıyoruz. Dünya kültür mirası olan bir eserde, İslam dini törenleri yapılması için dini bağnazlık sınırlarına ulaşan ısrarları anlayabilmek mümkün değildir” denilmişti.

Dışişleri Sözcüsü Tanju Bilgiç ise dünkü açıklamasında Yunan Dışişleri’nin bu açıklamasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Bilgiç şunları söyledi: “Başkentinde cami yapılmasına izin vermeyen, Batı Trakya Türk azınlığının dini özgürlüklere müdahale eden ve İslam karşıtlığını çağdaşlıkla karıştıran Yunanistan’ı üslubunda ve açıklamalarında aklı selime davet ediyoruz.”

BU YIL İLK DEĞİL

İstanbul’un fethinden sonra camiye dönüştürülen Ayasofya, 1935 yılından itibaren müzeye dönüştürülüp ziyarete açıldı. TRT yetkilileri 2011 yılında da yine Ayasofya’nın içinden Kuran-ı Kerim okunduğunu ve “Sahur Bereketi” isimli programın yapıldığını bildirdi.

Kaynak: Yorgo Kırbaki-Hürriyet