Yunus Emre ve Said Nursi’de Zühre Kodlaması

Söz Yunus Emre’den açılmışken ilginç bir noktaya temas edeceğim. Şiirlerinin çoğunu  ezbere bildiğim Yunus Emre’nin Divanını tarama sırasında ilginç bir benzetmesine rast gelmiştim.

“Helâl kıldı mâşuka Âşık kendi kanını
Mâşuk nakşından okur aşk eri Kur’anını” beytiyle başlayan bir şiirinde şöyle diyordu:

...

“Gökteki Harut Marut aşk için indi yere
Zühre yüzin görücek unuttu Rahman’ını”

(Gökteki Harut Marut melekleri aşk için yere indiklerinde Zühre’nin yüzünü görünce Rahman’ı unuttular.)

Bir başka şiirinde ise şöyle bir beyit geçer:

Zühre yere inübeni sazın nüvaht eylerise
Aşkın işreti sensüz gözi ol yana gitmeye…

(Zühre yere inip sazını akort etse (çalmaya başlasa) içinde Allah’a aşık kişi onun işret meclisine gitmez.(Gözü o tarafa bakmaz bile.) Ya da O mecliste Allah sevgisi olmayınca Allah’ı seven aşık oraya uğramaz)

Yukarıda geçen Zühre kelimeleri çiçek, güzel kadın, şehvet ve Yunan mitolojisinde Venüs, Roma mitinde Afrodit olan Aşk tanrısı kastedilmektedir. Toparlarsak bu kodlamalardan kuvve-i şeheviyye kavramına şehvet kavramından da Nefis kavramına ulaşırız.

“İşte sen ey dünyayı unutmayan ve maddiyata tevaggul eden ve nefsi kesafet peyda eden arkadaş. Sen Zühre ol. Nasıl ki, o Zühre çiçeği ziya-yı şemsten inhilal etmiş bir renk alıyor ve o bir renk içinde şemsin timsalini karıştırıp kendine ziynetli bir suret giydiriyor. Zira senin istidadın dahi…

Hem şu esbaba dalmış Eski Said gibi mektepli feylesof ise, kamere aşık olan katre olsun ki, kamer güneşten aldığı zıllini ona verir ve onun gözbebeğine bir nur verir. O da o nur ile parlar. Fakat o  Katre, o nur ile yalnız kameri görür, güneşi göremez belki imanıyla görebilir.

Hem şu her şeyi doğrudan doğruya Cenab-ı Hak’tan bilir, o esbabı bir perde telakki eder fakir adam, o da Reşha olsun. Öyle reşha ki, kendi zatında fakirdir. Hiç bir şeyi yoktur ki, ona dayanıp Zühre gibi kendine güvensin. Hiç bir rengi yok ki, onunla görünsün. Başka şeyleri de tanımıyor ki, ona teveccüh etsin. Halis bir saffeti var ki, doğrudan doğruya güneşin timsalini gözbebeğinde saklıyor.“ (Sözler:24.söz.2 Dal.sayfa:541-542)

Said Nursî’nin 24.Söz’de derin hakikatleri açıklamak için yaptığı temsil ve dil kodlamasında hakikate ve fıtrata uygun bu kodlamaları kısaltacak olursak Zühre/Çiçek, Nefsi;Kamer/katre, Kalbi; Güneş/Reşha ise Aklı temsil eder. Bu 2. dal  içinde Said Nursi bu kodları her biri kendi içinde 3’er temsile ve sınıfa ayırarak ilk elde 9 tür bir tasnife çıkar ama bunların birbiriyle çarpımından neredeyse 81 türlü yaklaşım ve bakış açısı geliştirir. Bu tıpkı Amerikalı Felsefeci Charles Sanders Peirce’ün göstergebilime getirdiği sınıflandırmalara benzemektedir. Zira Peirce’ün göstergeleri kendi oluş biçimiyle (Represantement), neslelerle/gönderge’ler ve yorumlayıcıları (interpretant) kurdukları ilişkiler açısından üç temel gruba ayırır. Sonra bu gurupları yeniden üçe ayırır ve bunları birbirine dayandırarak 66 türe ulaşır. (Bunları burada zikretmemin sebebi Kürtçe, Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızca bilen –bu arada Süryaniceyi de sayabilirim- Said Nursi’nin dil, vocabulary, semantik ve semiyotik alanda yabana atılır bir müellif ve mütefekkir olmayacağına dair bir kapı aralamak ve gerekirse tartışmaya açmaktır.)

Sadede gelecek olursak:

Yunus Emre ile Said Nursî’nin aralarındaki 900 küsur yıllık zaman farkına rağmen aynı temaları, aynı dil ve diyalektikle işlemeleri özellikle de Zühre kodlamasında tevafuk etmeleri bana çok ama çok ilginç geldi.

Risale-i Nur’daki Sinek Risalesi ile Yunus Emre’nin, “Bir sinek bir kartalı salladı urdu yere/Yalan değil gerçektir ben de gördüm tozunu” beyti birbiriyle örtüşüyor ama bu Zühre kodlaması çok daha ilginç bir konumda bana göre.

Nasip olursa ileride bu  kodlamayı biraz daha açmak ümidiyle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum