Zafer AKGÜL
Eğitimde Sabır Modu Nasıl Kullanılmalı?-10
Sabır, mutlak bir kavramdır. Hemen her alanda insanların kullanması gereken pozitif bir davranış modelidir. Peygamberler de, düşünürler de, eğitimciler de sabrı hep tavsiye etmişlerdir. Bu hem din, hem dünya, hem de fıtrat gereği artı bir değerdir.
Kur’an sabrı tavsiye ettiği kadar sabırlı olmanın bir meziyet ve bir fazilet olduğunu defaatle vurgular. Peygamberimiz (asm) de sabır üzerine çok hikmetli sözler irad etmiş ve sabır konusunda bizlere örnek olmuş mümtaz bir şahsiyettir. Keza tasavvuf büyükleri ve filozoflar da sık sık sabretmenin önemine işaret etmişlerdir.
Her şey bir yana hayat, sabır konusunda bizlere zaten unutulmaz dersler verir. Fıtrat hiçbir alanda yalan söylemediği gibi sabır konusunda da yalan söylemez, bizleri aldatmaz. Hasılı sabır konusu kitaplık çapta kurallar, tecrübeler ve yaşanmışlıklarla doludur. Ve hemen herkes sabır olgusuyla hayat boyu karşılaşmak durumundadır.
Bu bölümde sabrın eğitim alanında nasıl kullanılması gerektiğine kısaca temas etmeye çalışacağız. Ben sadece Peygamberimizin (asm) yüzlerce tavsiyesinden bir tanesi üzerinde durmak istiyorum. Bu yaklaşım tarzı aslında insanda mevcut pozitif duygular kadar negatif duyguları da olumlu yönde kanalize etmeyi sağlayan bir anahtar sayılabilir.
Nitekim asrımızın büyük mütefekkiri Bediüzzaman Said Nursî, inat duygusunu ıslah meyanında olumlu ve faydalı amellerde kullandığımız takdirde inat duygusunun inat olmaktan çıkıp sebat ve azim duygularına dönüşeceğini, bu sayede inat duygusunun lüzumsuz ve gereksiz yerlerde kullandığımız zaman bizi “katır gibi inatçı” duruma düşürmesinden kurtarıp “Azimli, sebatkar” bir insan seviyesine çıkardığını ifade eder.
Kur’an’da sabır kavramının 80’den fazla ayette geçtiği belirtilir. Sabır üzerine yüzlerce hadis de kaynak eserlerde görülebilir. Ben bunlardan sadece bir tanesiyle eğitimde ve sosyal iletişimlerde nasıl yer ve mod değiştirerek istifade edeceğimize bir not düşmek istiyorum.
Peygamber Efendimiz (asm) “Sabır, ancak (musibetin) ilk başa geldiği anda (olmalı)dır” buyurmuştur. (283 Buhari, 31; M 2140 Müslim, Cenaiz, 15) Şimdi bu hadisten gerçek sabrın başa gelen bir bela ve musibete ilk anda gösterilmesinin fazileti hakkında bir öğüt-tavsiye olduğu anlaşılır. Musibetin ilk anda insanın derin acılara yol açarak ruhsal ve bedensel kimyayı nasıl etkilediğini hepimiz yaşayarak biliriz. Dahası o acının olaylara ve kişilere öfke duymamıza sebep olduğunu da tecrübelerle kabul ederiz. İlk andaki bu kaos ve şok halini sabırla ve teenni ile karşılamak ancak yüksek ahlaklı ve kemal sahibi insanların kârıdır.
Peki eğitim ve insan ilişkilerinde ve iletişimdeki biçimi nasıl olacaktır? İşte buraya vurgu yapacağım. Biz anne-babalar, veliler, öğretmenler ilk andaki sabrımızı gerekçeyi anladıktan sonra, hatalı saydığımız söz ve davranışların niçin ve neden yapıldığını öğrendikten sonra çocuklarımıza-öğrencilerimize tepki verirsek yukarıda zikrettiğimiz Hadis-i Şerifteki sabrı değişik mod ve versiyonlarda hayatiyete geçirmiş oluruz.
Bir anne anlatmıştı. Lise 2. sınıfa giden kızı banyo dolabının bir kenarında saç tellerini biriktirmişti. Neden burada bekletiyor, çöpe atmıyor diye öfkelenmiştim. Okuldan dönünce hesabını soracaktım ki aklıma sabırlı olmam gerektiği geldi. Gerekçesini öğrendikten sonra tepki vermeye karar verdim. Kızım okuldan döndüğünde bu saç tellerini neden banyo çekmecesinde biriktirdiğini yumuşak dille sordum. Aldığım cevap sabırlı olmanın ne kadar hayati bir davranış olduğunu bir kere daha öğretmiş oldu.
-Anne saçım dökülüyordu. Bir haftada ne kadar saç teli döküldüğünü test etmek için biriktiriyordum. Ona göre tedbir alacağım.
Bu sohbetimizde o anneye dediğim şuydu: İşte o saç tellerinin banyoda bırakılması bir musibettir. Niçin orada olduğunu sormanız ve gerekçeyi öğrenmeden tavır belirlememeniz, öfkenize hakim olmanız da musibetin ilk anındaki sabırdır. Maalesef çoğumuz sık sık hata yapma çağında olan çocuklarımıza karşı anlık öfke ve kızgınlıkla azarlamada bulunursak ve olayın iç yüzünü, gerekçesini öğrenmeden tavır koyarsak hem çocuğun bize olan güvenini kaybederiz hem de çocuğun gözündeki itibarımızı sarsarız.
Kısaca bizi kızdıran, öfkelendiren her şey musibettir. Ama o musibeti göğüslemek için ilk elde sabır nasıl önemliyse, anlamak, gerekçeyi öğrenmek için sakince beklemek de o kadar önemlidir. Bu davranışımız da sabrın değişik bir ışık tayfı sayılır.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.