Zafer AKGÜL
İnsan Nedir?-2
“İnsan konuşan hayvandır” derler. O halde hayvan da konuşmayan insan sayılır mı? Veya “İnsan düşünen hayvandır” demişlerdir. O halde hayvan da düşünmeyen insan mıdır?
İnsan ile hayvan arasında öncelikle bedensel olarak fazla bir fark yoktur. Hayvanlar iç güdü dediğimiz ilahî programla mekanik veya otomatik davranışlar sergiler. İnsan ise akıl ve irade mekanizması ile hayvandan farklı bir davranış konumundadır. Bundan dolayıdır ki akıl ve irade sahibi insan, hayvansal davranışları yaptığı zaman hayvanlaşmış sayılmaktan öte hayvandan daha aşağı seviyeye düşmüş kabul edilir. Kur’an’ın “Belhüm edall” hükmü kanaatimce bunun için konulmuştur. Bu en birinci gelen gerekçedir.
İkinci gerekçe ise hayvandan daha aşağı sayılmasının yeter sebebidir. İnsan akıl ve iradesiyle kendinden beklenen insanî davranışları göstermezse ve hayvanlardaki pozitif davranışları bile yapmayıp tamamen negatif yönleri sergilerse o zaman denebilir ki varlıklar içinde en muzır, en vahşi hayvan insandı. Dolayısıyla bu tür insanları hayvana benzetmek, hayvana hakarettir desek yeridir.
İnsan, öfkesinin narına bütün dünyayı yakmaktan çekinmeyen en acımasız hayvandır. Hiç bir hayvan insan kadar vahşet saçan bir canavar olamaz.
İnsan, üç kuruşluk menfaati için hayvanları, bitkileri, börtü böceği yakan, yıkan, yok eden en vahşi, en egoist hayvandır. Hiç bir hayvan bu kadar egoist olamaz.
İnsan Adem-Havva soyundan gelmesini yetersiz görüp aslandan, kurttan, ayıdan, ejderhadan, çakaldan, kartaldan, aydan, güneşten, yıldız tozundan doğduğuna inanan, hemcinslerini aşağılık, kendini de asil-soylu gören ve üstün ırk iddiasıyla savaşlar çıkaran öldüren, soykırım yapan ve ötekileştirdiği insanlara hakimiyet kurup onları ezen, köleleştiren gaddar ve zalim bir hayvandır. Hiç bir hayvan bu kadar ırkçı-faşist zalim olamaz.
İnsan bilgi sahibi oldukça alçak gönüllü ve müşfik olmak yerine kibrinden küçük dağları yarattığı zehabına kapılarak herkese tepeden bakan narsist bir hayvandır. Hiç bir hayvan bu kadar kendini beğenmiş olamaz.
İnsan başarısızlığını kendine değil başkalarına yükleyen ve başarıları sadece kendinden kaynaklı kabul ederek “küçük dağları ben yarattım” ile yetinmeyip heykellerini diktiren, kendini “olmasaydım olmazdınız ezikler!” tavrıyla putlaştıran bir hayvandır. Bu tür kişileri kendi menfaatleri için ululayan yalakalar da hayvanoğlu hayvandır. Hiç bir hayvan bu kadar tapınmacı ve tapınakçı olamaz.
İnsan evini, çevresini, dağları, denizleri, suyu, havayı, yolları, kaldırımları, bağları, bahçeleri zevki için, keyfi için, tembelliğiyle hoyratça, umursamazca kirleten, zehirleyen en pis bir hayvandır. Hiç bir hayvan bu kadar çevre düşmanı ve bu kadar pislik üreticisi olamaz.
İnsan, yoğurda jelatin katan; peynire bitkisel yağ ve nişasta katan; bala yüksek fruktozlu mısır veya sakkaroz şurubu katan; zeytinyağına ayçiçeği veya pamuk yağı katan; sucuğa domuz eti veya at-eşek eti katan ve bununla kazandığı parayı hiç utanmadan, sıkılmadan çoluk çocuğuna rızık olarak yediren sahtekâr hayvandır. Hiçbir hayvan bu kadar şeytanîce rızık temin edici olmaz.
İnsan, hilesini, hatasını, haksızlığını hukuk ve kanun kisvesi içinde meşru göstermek için bir sürü madde, yönetmelik, kararname uyduran ve buna adalet adını veren, adaleti saraylarda dağıtan yalancı–kezzap bir hayvandır. Hiç bir hayvan bu kadar dalga-dümen çevirip yalancı olamaz.
İnsan, başkalarına karşı hep kendini haklı görüp avukatlığa soyunan, yağ gibi üste çıkmayı çok iyi beceren, başkalarını eleştirirken saatlerce konuşsa yorulmayan ama kendi kusurlarını beş dakikalık sürede bile saymada kekemeleşen, zorlanan, trip atan, demagoji yapan bir hayvandır. Hiç bir hayvan bu kadar demagojik olamaz
İnsan günü gelir de zenginleşirse harcama hırsıyla her şeyin en pahalısını ve lüksünü satın alan, tüketici canavarı olan, sonradan görmeyle başkalarına göstere göstere hava atmaktan zevk alan şımarık bir hayvandır. Hiç bir hayvan bu kadar gösteriş meraklısı olamaz.
İnsan, belediye-oda-sendika başkanlığına; milletvekili adaylığına soyununca takım elbise giyip kravat takarak dükkan dükkan, kapı kapı dolaşarak oy isteyen; yolda gördüğü herkese kırk yıllık dostunu görmüş gibi sarılan, tokalaşan, şapur-şupur yanaklarından öpen ama seçilince de önceki hayatında etrafındaki dostları bile unutan, onların telefonlarına bile çıkmayan hayvandır. Hiç bir hayvan bu kadar değişim ve dönüşüm içinde olamaz.
İnsan meşhur olunca mahallesini, köyünü-köylüsünü tanımazlıktan gelen, kendisini oralarda doğmamış, özel yaratılmış sayan hayvandır. Hiç bir hayvan kendi mazisinden bu kadar uzak duruma düşmüş olamaz.
İnsan, muhtaçken elinden tutan, destek olan, eğiten, yetiştiren kişilere durumu düzelince hiçbir emekleri yokmuş gibi yabancı nazarıyla bakan, onları zor günlerinde yalnız bırakan nankör bir hayvandır. Hiç bir hayvan bu kadar nankörlük içinde olmaz.
Benden bu kadar aziz okuyucular. Gerisini siz getirirsiniz.
NOT: Her hayvan kendini bilir. Bilmezlikten gelen de üstüne alınmaz. Çünkü hayvanlar sistematik muhakeme yapamazlar.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.