Selahattin GEZER

Selahattin GEZER

Zalimlerin elindeki dünya

Batı sadece sanayideki icatları ile var olsa idi, insanlığa büyük hizmet vermiş olacaklardı. Teknolojide, bilimde, sanatta terakki ettikçe aç gözlülükleri, modern yamyamlıkları, zulümleri de terakki etti. Doymak bilmeyen hırsları insanlığı ağlattı, insanlığı kanattı, dünyayı kanattı. Önlerindeki sofrayı bitirmeden hakkını vermeden, binlerce kilometre ötedeki sofralara gözlerini diktiler. 
 
Zenci dediler, yamyam dediler, Müslüman dediler, yobaz dediler, barbar dediler kıtaları kana buladılar. Bu bahaneleri ile yer üstünü, yer altını talan ettiler… Asıl kendileri barbar olan, küçücük topraklardaki bu karanlık ruhlar, koca kıtaları keyiflerine göre paylaştılar. 
Bilime gösterdikleri hassasiyeti, atoma gösterdikleri hassasiyeti, masum çocukların gözlerindeki yaşa göstermediler. Göz bebeklerindeki korkulara, telaşa insaf etmediler… Sadece yine kendi çıkarları için hâsılat yapsın diye, Müslümanlar da izlesin diye, filmlerinde sanatlarında insanlık dersi, merhameti işlediler… (!)  Dessas İngiliz, Siyonist kafa ve karanlık oluşumlar, dünya mazlumlarına özellikle Müslümanlara halen kan kusturmaktalar...
 
dunya.jpg
 
Ey İslam Âlemi! Kritik dönemlerde uyku olmaz, acilen uyanma vakti! Daha ne kadar zındıkların, dessasların oyununa geleceğiz? Daha ne kadar, İngiliz aklı ciğerlerimize üfleyecek ve Siyonist iştahına yem olacağız? Bize uyanmak, aydınlığı kucaklamak haram değil ki. Zaten Kur'an uyanmamızı istiyor. Uyanık geçmişin, uyanık geçinen nesilleri olarak, karanlık planların kucağında pışpışlanıyoruz. En azından bu millet uyanık olmak zorunda. 
 
Asırlarca İslam’ın bahadır evlatlığını, hizmetkârlığını yaptığı için, özellikle geçmişi yamuk olmadığı için, masumlar adına tekrar ayağı kalkması lazım. Bu millet İslam’la müşerref olduktan sonra Müslümanlara, mazlumlara acil servis olmuş, insanlığın umudu olmuş. Ne zaman hizmetkârlık ve kahramanlık kıyafetini çıkarmış, batı kudurmuş, Asya münafıkları kudurmuş… 
 
Sonuç, dünyanın her köşesinde Müslüman’a hayat zindan, nefes almak haram olmuş. Kader-i ilahi, tarih bize başrol vermiş, figüran değiliz başrolün tekrar hakkını vermek zamanı. Asya’da, Afrika’da ve özellikle Suriye ve Filistin’de kalleşler, istedikleri gibi film çeviriyorlar, Mısır’ı didikliyorlar… 
 
Biz uyanırsak, İslam dünyası uyanacak, dünya uyanacak. Menfaatlere göre değil, vicdani hareket etmek lazım. Menfaat düşünenler net tavır alamazlar, kaypaklık ederler… Bize de geçmişimiz, inancımız, kaypaklığa müsaade etmez. Uyanmazsak Mısır’da zulme rıza göstermeyen 529 yürek ipe çekilecek…
 
Son söz yine Bediüzzaman’dan olmalı: “İşte bu sırdandır ki, ehl-i dalâlet, hakikaten zayıf bir kuvvetle pek kuvvetli ehl-i hakka bazan galip oluyor. Fakat ehl-i hakkın öyle muhkem bir kalesi var ki, onda tahassun ettikleri vakit, o müthiş düşmanlar yanaşamazlar, bir halt edemezler. Eğer muvakkat bir zarar verseler, (Vel akıbetü lil müttakîn) sırrıyla, ebedî bir sevap ve menfaatle o zarar telâfi edilir. O kale-i metin, o hısn-ı hasîn ise, şeriat-ı Muhammediye ve sünnet-i Ahmediyedir (a.s.m.). diyor.
 
Ve yine Bediüzzaman: “Ey ehl-i iman! Bu müthiş düşmanlarınıza karşı zırhınız, Kur’ân tezgâhında yapılan takvâdır. Ve siperiniz, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın Sünnet‑i Seniyyesidir. Ve silâhınız, istiâze ve istiğfar ve hıfz-ı İlâhiyeye ilticadır.” Diyor.
Allah uyanmamızı, mazlumlar adına bir olmamızı nasip etsin selamlarımla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum